İran‘ın yarı resmi ajansı Tesnim’in İstihbarat Bakanlığının açıklamasına dayandırdığı habere göre, istihbarat görevlisi Ahmed Salihi, Sistan-Beluçistan eyaletinin Zabul kentinde “görev sırasında” öldürüldü. Haberde konuya dair detaylı bilgi verilmedi.

İran’ın güneybatısında yer alan ve Sünnilerin yoğun nüfusa sahip olduğu Sistan-Beluçistan eyaleti, 30 Eylül’de cuma namazı sırasında protestocular ile İran güvenlik güçleri arasında yaşanan, “Kanlı Cuma” olarak bilinen ve çok sayıda can kaybına yol açan olaylara sahne olmuştu.

Takip eden günlerde de Haş kentinde gösteriler düzenlenmiş, yine güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karşılaşılmıştı. Olaylarda güvenlik güçleri dahil olmak üzere onlarca kişi yaşamını yitirmişti.

Eyalette son olarak Zahidan kentindeki aşiret liderlerinden Emanullah Bacizehi’nin 25 Kasım’da kimliği henüz belirlenemeyen kişilerce düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğü açıklanmıştı.

İran’da Sünnilerin yoğun olarak yaşadığı Sistan-Beluçistan eyaletinin yönetim merkezi Zahidan kenti, 30 Eylül’de cuma namazı sırasında protestocular ile İran güvenlik güçleri arasında yaşanan ve “Kanlı Cuma” olarak bilinen büyük olaylara sahne olmuştu. Olaylarda 40’tan fazla göstericinin hayatını kaybetmişti. Gösterilerde çıkan olaylarda 30’dan fazla emniyet görevlisinin de hayatını kaybettiği belirtiliyor.

İran 300 megavat kapasiteli yeni nükleer enerji santralinin inşasına başladı

İran, ülkenin güneybatısındaki Huzistan eyaletinde 300 megavat kapasiteli yeni bir nükleer enerji santralinin inşasına başladı. İran devlet televizyonunun haberine göre, Huzistan eyaletine bağlı Darhovin bölgesinde 300 megavatlık “Karun” nükleer enerji santralinin temeli Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami’nin de katıldığı törenle atıldı.

Basınçlı su reaktörü sistemiyle çalışacak santralin inşasının yaklaşık 8 yıl süreceği ve 2 milyar dolara mal olacağı belirtildi. Santralin yüzde 4 saflığa kadar zenginleştirilmiş uranyum ile çalışacağı aktarıldı.

İran’da eski Cumhurbaşkanı Rafsancani’nin kızı “gösterilere destek” suçlamasıyla yargılanıyor

Faize Haşimi’nin avukatı, müvekkilinin ilk duruşmasının 30 Kasım Çarşamba günü yapıldığını ve İstihbarat Bakanlığınca sağlanan tüm belge ve dosyaların hakim tarafından incelendiğini belirtti.

İran’da Mahsa Emini’nin ölümü sonrasında başlayan protestolarda “göstericileri kışkırttığı” gerekçesiyle 27 Eylül’de gözaltına alınan Faize Haşimi’nin ilk duruşmasının 30 Kasım’da yapıldığı açıklandı.

Açıklamayı, eski Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani’nin kızı Faize Haşimi’nin avukatı Nida Şems, Twitter hesabından yaptı. Geçmişteki açıklamalarından dolayı cezaevinde bulunan Faize Haşimi’nin ilk duruşmasının 30 Kasım Çarşamba günü yapıldığını belirten Şems, “İstihbarat Bakanlığınca sağlanan tüm belge ve dosyaların, mahkemenin ilgili hakimi tarafından incelendiğini” aktardı. Şems, müvekkilinin “ülke güvenliğine karşı açık ve gizli faaliyette bulunma, İslam Cumhuriyeti sistemine karşı propaganda yapma, yasa dışı gösterilere katılarak kamu düzenini ve huzurunu bozma” suçlarından yargılandığını kaydetti.

Faize Haşimi, 27 Eylül’de başkent Tahran’da Mahsa Emini’nin ölümü sonrasında başlayan protestolarda “göstericileri kışkırttığı” gerekçesiyle gözaltına alınmıştı.

Özellikle son yıllarda İran yönetimine karşı sert eleştiri ve suçlamalarıyla gündeme gelen Faize Haşimi, 2017’de Zencan Üniversitesi’nde düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, “Başörtüsünün Şah döneminde yasaklanmasına karşı çıktığım gibi şu anda mecburi olmasına da karşıyım.” ifadelerini kullanmıştı.

Haşimi, Ocak 2021’de yaptığı konuşmada ise ABD’nin İran’a yönelik baskılarını desteklediğini açıklamış ve bu açıklaması kendi çevresi dahil olmak üzere ülkede tepki toplamıştı. Haşimi, nisan ayındaki konuşmasında da Devrim Muhafızları Ordusu’nun ABD’nin yaptırım listesinde kalması gerektiğini söylemişti.

Haşimi hakkında ayrıca, daha sonra “şaka” olduğunu iddia ettiği Hazreti Muhammed’le ilgili açıklamaları ve Tahran yönetimine yönelik yaptırımlara destek verdiği gerekçesiyle mayıs ayında savcılık soruşturma açmıştı.

İran, ülkedeki gösteriler sırasında 200’den fazla kişinin öldüğünü açıkladı

İran Güvenlik Konseyi, ülkede genç bir kadının gözaltına alındıktan sonra ölümü üzerine başlayan protestolar sırasında güvenlik güçlerinin de aralarında olduğu 200’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

İran resmi haber ajansı IRNA’ya göre, İçişleri Bakanlığına bağlı Güvenlik Konseyi, ülkede yaklaşık iki buçuk aydır devam eden protestolara ilişkin açıklama yayımladı. Açıklamada, “polisin doğrudan hiçbir eyleminin Mahsa Emini’nin ölümüne yol açmadığına dair Adli Tıp Kurumu, uzman doktorlar ve Emniyet Müdürlüğünün raporları olmasına rağmen genç kadının ölümünün ülkede karışıklık için bir bahane olarak kullanıldığı” öne sürüldü.

Protestolar sırasında güvenlik güçlerinin de aralarında olduğu 200’den fazla kişinin hayatını kaybettiği ancak yaşamını yitiren sivillerin bazılarının “silahlı muhalif gruplar” tarafından öldürüldüğü ileri sürüldü. Açıklamada ayrıca Mahsa Emini’nin 16 Eylül’deki ölümünün ardından başlayan gösterilerde hükümet, kamu ve özel mülklere yönelik saldırılarda trilyonlarca tümen maddi zarar oluştuğu bilgisi verildi.

Devrim Muhafızları komutanı, 300 kişiyi aştı demişti

Devrim Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade, 29 Kasım’daki bir konuşmasında, ülkede yaklaşık iki buçuk aydır devam eden protestolarda güvenlik güçlerinin de aralarında olduğu 300’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini söylemişti.

Norveç merkezli İran İnsan Hakları Kurumu (IHR) ise 29 Kasım’da yayımladığı raporda, Mahsa Emini’nin ölümü sonrasında başlayan sokak gösterilerinde güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu 448 protestocunun öldüğünü bildirmişti.

İran medyasına yansıyan haberlere göre, gösteriler sırasında 60’dan fazla güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi.

Azerbaycan-İran gerginliği

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ayhan Hacızade, yaptığı yazılı açıklamada, Azerbaycan’a yabancılar tarafından yapılacak ziyaretlerin ülkenin yasaları kapsamında belirlenen kurallara, egemenlik ve toprak bütünlüğü ilkelerine uygun olarak gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti.

Ermeni nüfusun yaşadığı ve Rus güçlerin geçici olarak konuşlandığı bölgeye 14 İran vatandaşının kanunla belirlenen sınır geçiş noktalarının dışında bir noktadan girdiği yönündeki haberlere ilişkin Hacızade, “İran vatandaşlarının yasa dışı olarak topraklarımıza geçişine ilişkin bilgilerin netleştirilmesi amacıyla İran’ın Bakü Büyükelçiliğine ilgili nota gönderilmiştir. Karşı tarafın yanıtı beklenmektedir.” bilgisini paylaştı.