“Game Over Israel” organizatörü Prashar: Herkes İsrail’den bıktı!

“Game Over Israel” organizatörü Prashar: Herkes İsrail’den bıktı!

Siyonist rejimin uluslararası futbol endüstrisinin düzenlediği kupalardan men edilmesi için kampanya yürüten Game Over Israel (Oyun Bitti İsrail) organizasyonu Direktörü Ashish Prashar, UEFA yetkililerinin gelen adalet taleplerinden yorulduğunu, artık hızlı sonuç beklediklerini belirterek, artık bir karar alınmalı herkes İsrail’den bıktı ifadelerini kullandı.

Siyasi stratejist ve Game Over Israel (Oyun Bitti İsrail) organizasyonu direktörü Ashish Prashar, uluslararası futbol otoritelerinin İsrail konusundaki sessizliğini, Avrupa kulüplerinin İsrail takımlarına bakış açısını ve İsrail futboluna karşı gelmesini beklediği yaptırımları AA muhabirine değerlendirdi.
Gazze’deki katliamın üzerinden geçen iki yılı aşkın süreye karşılık, siyasi alanda İsrail’in elini zorlaştıracak ve işlenen suçların hesabının sorulduğu pek bir adımın atılmadığını belirten Prashar, siyasi ve politik denklemlerin dışında İsrail’in kültürel ve spor organizasyonlarında da özgürce boy gösterdiğini ifade etti. Prashar, soykırımın insanlığa karşı işlenmiş bir suç olmasına karşılık, tarih boyunca soykırım faillerine uygulanan yaptırımların İsrail’e karşı uygulanmadığını vurguladı.

Almanya, Yugoslavya, Güney Afrika ve son olarak Rusya’ya uygulanan cezai yaptırımlara karşılık, İsrail’in kat be kat fazla suç işlediğini aktaran Prashar, UEFA başta olmak üzere Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) ve diğer uluslararası spor otoritelerinin herhangi bir eylemde bulunmadığını, bulunmalarına da müsaade edilmediğini söyledi.

Yalnızca Müslümanların nezdinde değil, tüm dünyanın bir aksiyon alınması için çağrılarda bulunduğunun altını çizen Prashar, “Bu tavır, taraftarların, halkın istediğini yansıtmaz. Onlar sadece görmezden gelmiyorlar. Ben onların bu yapılanlarda birer suç ortağı olduklarını da söyleyebilirim. Bu bir soykırımdır ve onlar bu suçları normalleştirmeye çalışıyorlar.” dedi.

“Aynı kolektif eylem nerede”

Prashar, UEFA’nın Rusya konusunda henüz savaş suçları işlenmeden veya delillenmeden, olayların yaşandığı ikinci günde aksiyon alındığını hatırlatırken, İsrail’e karşı iki seneyi aşkın bir zaman dilimi içerisinde herhangi bir adım atılmamasının ikiyüzlülüğü de aşan bir tavır olduğunu kaydetti.

Kolektif bir bilinçle Rusya’nın “insan hakları ihlalleri nedeniyle” cezalandırılması için çaba sarf edenlerin bugün ortalıkta görünmediğini vurgulayan Prashar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsanların Rusya’da olanlarla İsrail’de olanlar arasındaki ikiyüzlülükten bahsettiğini biliyorum. FIFA ve UEFA’nın Rusya’yı ihraç etmek istememesi ve Rusya’yı askıya almak istememesiydi. Rusya’yı askıya almak istemediler. Sonunda İsveç ve Polonya’nın önderliğindeki 12 Avrupa ülkesi, işgalin ikinci gününde bir araya gelerek futbolu boykot edeceklerini açıkladı. Boykotun ardından UEFA ve FIFA’ya baskı uygulayarak Rusya’nın askıya alınmasını sağladılar. Bugün orada yaşananların kat be kat fazlası İsrail eliyle Gazze’de gerçekleştirildi. Peki, Filistinlilere yönelik katliamlar ve soykırım gibi insanlık suçları işlenirken, aynı kolektif eylem nerede?”

Savaş suçlarının ne Rusya’da ne Güney Afrika’da ne de dünyanın herhangi bir yerinde hoş görülemeyeceğine, ancak geçmişte atılan adımların bugün de atılmasının, organizasyonlara duyulan güven için şart olduğuna dikkati çeken Prashar, “Bu sadece görmezden gelmek değil. UEFA ve FIFA’nın söylediği şey, soykırıma göz yumduklarıdır.” dedi.

Game Over Israel hareketinin bir aktivizmden çok siyasi baskı hareketi olduğunu da belirten Prashar, amaçlarının er ya da geç İsrail’in uluslararası spor müsabakalarından men edilmesi olduğuna vurgu yaparak, “Savaş suçlarını hoş görmüyoruz ve soykırımın futbol resimlerinde yeri yoktur, değil mi? Biz hoş görmüyoruz. Avrupa’da, dünyada bu suçları destekleyen kimse olduğunu sanmıyorum. Ve bu kurumlar, İsrail’in kendi sahalarında, ister müzik ister basketbol olsun ama en önemlisi futbol olsun, sürekli olarak yer almasına izin veriyorlar. Biz bunun önüne geçilebilmesi için çabalıyoruz.” şeklinde konuştu.

“Herkes İsrail’den bıktı”

Her ne kadar UEFA gibi otoriteler henüz bir karar almasa da üye federasyonların birliğe bu konuda bir karar alması yönünde uyguladığı baskıdan bahseden Prashar, İsrail’in güvenlik endişeleri nedeniyle Türkiye başta olmak üzere bazı ülkelerde deplasman maçı yapmak istememesinin, söz konusu kulüpleri ve bağlı bulundukları federasyonları zor durumda bıraktığını ve bu yüzden UEFA’ya karşı “artık bir karar alınmalı” seslerinin yükseldiğini vurguladı.

UEFA’nın da artık bir adım atması konusunda karşılaştığı baskılar nedeniyle zor durumda kalmaya başladığına işaret eden Prashar, şunları kaydetti:

“UEFA içinde tanıştığımız yetkililerin çoğu artık bu konuyla uğraşmak istemiyor. İşgal altındaki topraklarda yaşanan ve kendilerinin de kabul etmedikleri, iğrenç buldukları soykırımdan; Türk takımlarının Macaristan’a taşınarak kendi evlerinde maç oynamak zorunda kalmalarından… İsrail dünyada güvenilir olmadığı için neden diğer takımlar kendi evlerinde maç yapamasınlar ki? İsrail soykırım yaptığı için neden diğer takımlar kapalı kapılar ardında maç yapmak zorunda kalsınlar? Neden diğer tüm ülkeler acı çekiyor? Herkes bıktı. Herkes bir sonuç istiyor.”

Özellikle Eurovision konusunda, üye ülkelerin İsrail’in katılımıyla ilgili bir karar alınmaması nedeniyle organizasyondan çekilmesinin, UEFA’nın da karşılaşabileceği benzer bir durum olduğunu ifade eden Prashar, üye ülkeler arasındaki bu “homurdanmaların” artmasının ardından konunun boykota taşınabileceğini ve bazı ülkelerin organizasyondan çekilebileceğini belirtti.

Prashar, UEFA’nın kendi savunduğu ilkeleri bile İsrail’i korumak uğruna yok saydığını ve açıkça hukuku ihlal ettiğini dile getirirken; kendilerinin de bu hukuksuzluğa karşı verdikleri mücadele kapsamında UEFA’nın yasal statüsü ile ilgili İsviçre mahkemeleri ve İsviçre hükümetine başvuruda bulunduklarını, tek çözümün İsrail’in uluslararası organizasyonlardan men edilmesi olduğunu vurguladı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *