Suriye’nin güneyindeki Suveyda ilinde Suriye güçleri ile İsrail destekli Dürzi Hikmet el Hecri’ye bağlı silahlı gruplar arasında çatışma çıktı. Öte yandan, şair ve aktivist Enver Favzat El-Şair, Süveyda‘nın doğu kırsalındaki Busan köyündeki evinin önünde vurularak öldürüldü.
Suriye’nin güneyindeki Suveyda ilinde iç güvenlik güçleri ile Durzilerin bir kısmının lideri Hikmet el Hecri’ye bağlı yasa dışı silahlı gruplar arasında çatışma çıktığı belirtildi.
Suriye resmi haber ajansı SANA’nın haberine göre, Hecri liderliğindeki yasadışı gruplar, Suveyda’da Suriye güvenlik güçlerine ait noktalara saldırı düzenledi.
Suriye güvenlik güçlerinin karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı.
Ağır ve makinalı silahların kullanıldığı çatışmada ölü ve yaralı olup olmadığına ilişkin açıklama yapılmadı.
SANA’daki bir diğer habere göre, Suveyda’nın Busan köyünde şair ve aktivist Enver Fevzat eş-Şair, dün akşam kimliği belirsiz silahlı bir kişinin evinin önünde açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti.
Olayın arkasında, Suveyda’da faaliyet gösteren ve Hikmet el-Hecri’ye bağlı “Ulusal Muhafız” isimli yasa dışı silahlı grubun olduğu ileri sürüldü.
Şair Enver Fevza eş Şair, İsrail destekli “Ulusal Muhafız” grubunu eleştirmesiyle gündeme gelmişti.
Şair ve aktivist Enver Favzat El-Şair’e suikast
Şair ve aktivist Enver Favzat El-Şair, dün gece Süveyda‘nın doğu kırsalındaki Busan köyündeki evinin önünde kimliği belirsiz bir silahlı kişi tarafından vurularak öldürüldü.
Yerel kaynaklar, suikastın arkasında Hikmet El-Hicri ile bağlantılı “Ulusal Muhafız” adlı kanunsuz grupların bulunduğunu, bunun nedeninin ise şairin bu milis güçlerine ve uygulamalarına yönelik eleştirel tutumu olduğunu belirtti.
Tıbbi kaynaklar, şairin üç kurşunla vurulup kurşunlardan birinin başına isabet etmesi sonucu, Süveyda şehrindeki Ulusal Hastaneye ölmüş halde getirildiğini açıkladı.
Şairin ailesi, bugün yayımladıkları basın açıklamasında, haince işlenen cinayeti şiddetle kınayarak, bu cinayetin dini ve insani değerler ile ulusal örf ve adetlere aykırı olduğunu, toplumun güvenliği ve birliğini hedef aldığını belirtti.
Aile, olayın koşullarına ilişkin ilk ipuçlarına sahip olduklarını teyit ederek, nefret söylemini, vatana ihanet suçlamalarını ve orman kanunu anlayışını reddettiklerini, ifade özgürlüğünün ise güvence altına alınmış temel bir hak olduğunu vurguladı.
Aile ayrıca, yıkıcı siyasi ittifaklara karşı olduklarını vurgulayarak, Süveyda halkının özellikle karar alma pozisyonlarındaki şüpheli taraflarca körüklenen bu tür davranışlar nedeniyle tehdit edilmemesi veya hedef alınmaması gerektiğini belirtti.
Murhaf El-Şair ise Facebook sayfasında yaptığı bir paylaşımda kardeşi Enver’in ölümüne duyduğu üzüntüyü dile getirerek, suikastı korkakça ve haince bir eylem olarak nitelendirdi ve suikastı kışkırtan veya gerçekleştiren herkes hesap verene kadar rahat etmeyeceğini belirtti.
Şeyh Leys El-Belus, şairin ölümüne duyduğu üzüntüyü dile getirerek, bu suçun gerçeğin sesini susturamayacağını ve özgür insanları korkutamayacağını, aksine ulusal ve insani ilkelere bağlı kalma, adaletsizliği reddetme ve halkın onurunu, güvenliğini ile birliğini savunma kararlılığını daha da güçlendireceğini vurguladı.
Şairin sosyal medyada yaptığı son paylaşımında, Süveyda’daki devrik rejimin geride bıraktığı bir “kuyruk” olarak nitelendirdiği kanunsuz grupları eleştirdiği belirtildi.
Şairin suikastı, Şeyh Raed El-Metni ve Şeyh Maher El-Falhout’un sözde “Ulusal Muhafız” tarafından tutuklanmalarının ardından işkenceyle öldürülmelerinden yaklaşık iki hafta sonra gerçekleşti.
Bu olaylar, il’de güvenlik kaosunun yaşandığı bir dönemde meydana gelirken, bölge sakinleri koruyacak meşru devlet kurumlarının yeniden tesis edilmesini, silahların kontrol altına alınmasını ve kaosun sona erdirilmesini talep etti.
Suriye’nin güneyindeki Suveyda ilinde 13 Temmuz’da bedevi Arap aşiretleri ile Dürzi silahlı gruplar arasında çatışmalar yaşandı.
Bölgeye sevk edilen Suriye güvenlik güçlerine Dürzi grupların saldırılarında onlarca asker öldü.
Güvenlik güçleri ile yerel silahlı Dürzi gruplar arasındaki çatışmaların büyümesinin ardından taraflar arasında ateşkes sağlandı.
Ateşkes kısa sürede bozulurken Dürzileri koruma bahanesiyle İsrail ordusu, Suriye güvenlik güçlerini hedef alan saldırılar düzenledi.
İsrail hava kuvvetleri, 16 Temmuz’da Suriye Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığını vurdu.
Suveyda’da aynı gün hükümet ile yerel gruplar arasında ateşkes yeniden sağlanırken, İsrail savaş uçakları Şam ve Dera’ya saldırılar gerçekleştirdi.
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ve ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack 16 Eylül’de başkent Şam’daki Tişrin Sarayı’nda bir araya gelmiş, Suveyda’daki olaylar için ortak yol haritasında anlaşıldığını duyurmuştu.
Yol haritasında, “sivillere ve mallarına zarar verenlerin uluslararası sistemle tam koordinasyon içinde soruşturulup hesap vermesinin sağlanacağı, Suveyda’ya insani ve tıbbi yardımların kesintisiz ulaştırılacağı, zarar görenlere tazminat ödeneceği, köy ve kasabaların onarılacağı ve göç edenlerin dönüşünün kolaylaştırılacağı” ifade edilmişti.













Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *