ABD’nin ‘saygın’ üniversitelerinden Harvard’ın eski rektörlerinden biri, demokrat Clinton döneminde Hazine Bakanlığı yapmış ve halen Harvard’da profesör olarak bulunan Larry Summers isimli kişi, fuhuş skandalında isminin ortaya çıkması üzerine tüm kamu görevlerinden çekileceğini açıklarken, yaptıklarından da utanç duyduğunu söyledi.
Summers, CBS News’e yaptığı yazılı açıklamada, “Eylemlerimden dolayı utanç duyuyorum. Epstein ile iletişimi sürdürme yönündeki yanlış kararımın tüm sorumluluğunu üstleniyorum.” ifadelerini kullandı. Yürüttüğü tüm kamu görevlerinden çekileceğini belirten Summers, akademik görevlerine ise devam edeceğini aktardı.
ABD Temsilciler Meclisi Denetim Komitesi’nin geçen hafta kamuoyuyla paylaştığı belgeler arasında yer alan e-postalar, Summers ile Epstein’ın sık sık akşam yemeklerinde bir araya geldiğini ortaya koydu.
Summers, eski ABD Başkanı Bill Clinton döneminde Hazine Bakanı, Barack Obama döneminde ise Ulusal Ekonomik Konsey Direktörü olmuştu.
Harvard Üniversitesi Rektörü olarak 2001-2006 yıllarında görev yapan Summers, halen üniversitede profesörlük görevini sürdürüyor.
ABD ve İngiltere yönetimlerinin de içinde olduğu pis ağ
En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanan Jeffrey Epstein, tutuklu bulunduğu New York Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi’ndeki hücresinde 10 Ağustos 2019’da ölü bulunmuştu.
Açıklanan Epstein dava dosyalarında, aralarında Prens Andrew, ABD Başkanı Donald Trump, eski ABD Başkanı Bill Clinton, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz ve eski New Mexico Valisi Bill Richardson gibi ünlü isimler yer almıştı.
ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) da ABD Adalet Bakanlığı ile kamuoyunda “Epstein dosyaları” olarak bilinen belgelere yönelik yürüttüğü incelemeyle gündeme gelmişti. Adalet Bakanı Pam Bondi, Epstein’e ait binlerce videonun incelendiğini aktarmıştı.
İnceleme sonucunda, ünlü isimlerden oluşan bir “müşteri listesinin” tutulduğuna dair herhangi bir kanıta ulaşılamadığı, aralarında hükümet yetkilileri, ünlüler ve iş adamlarının da suçuna dahil olduğu gerekçesiyle örtbas amaçlı öldürüldüğü düşünülen Epstein’ın aslında hücresinde intihar ettiği sonucuna varıldığı açıklanmıştı.
ABD’li gazeteci Tucker Carlson da Florida’da bir konferansta yaptığı konuşmada Epstein’in, “İsrail için çalıştığını, başkent Washington’da herkesin aynı şekilde düşündüğünü ancak açıkça söyleyemediğini” iddia etmişti.
Carlson, “Esas konu Jeffrey Epstein’ın muhtemelen Amerikan istihbaratı adına değil, (yabancı) istihbarat servisleri adına çalıştığıdır ama şimdi hiç kimse yabancı hükümetin, İsrail olduğunu söyleyemez çünkü bir şekilde bunun kötü bir şey olduğunu düşünmeye ikna edildik.” ifadesini kullanmıştı.
Trump’ı sıkıştıran Epstein davasıyla ilgili yeni kayıtlar yayınlandı













Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *