Perpignan savcılığının açıklamasına göre, yaşları 8 ile 16 arasında değişen çocuklar İspanya’da tatildeydi ve Pirene Dağları’ndaki İspanya sınırına yakın Porté-Puymorens’te bulunan Tyrovol zipline macera parkını kullanmak için perşembe günü rezervasyon yaptırdılar.

The Guardian’ın aktardığına göre, Fransız savcılığı, yöneticinin başlangıçta bazı kişilere “kişisel inançları” gerekçesiyle gruba erişim izni vermediğini söylediğini, diğerlerine ise farklı açıklamalarda bulunduğunu belirtti.

Parkın sosyal medyasında çarşamba akşamı paylaşılan mesajda, fırtına nedeniyle perşembe günü “tesislerin tam bir denetiminin yapılması için” alanın kapatılacağı belirtildi.

Park yetkilileri, gruba ziyaret izin verilmediğini bildirdi. Açıklamada, grubun Fransa’daki başka bir eğlence tesisine herhangi bir olay yaşamadan gittiği belirtildi. Park yöneticisinin herhangi bir suç işlemediği de belirtildi.

Languedoc-Roussillon bölgesindeki Fransız Yahudi Kurumları Temsili Konseyi Başkanı Perla Danan, “Bir sınır aşıldı. Dehşete düştük,” dedi. Danan, “Grafiti, hakaret ve fiziksel saldırılarla başladı ve şimdi tam anlamıyla sekiz ila 16 yaş arası çocuklara yasak getirildi,” dedi ve bunun kendisine Holokost sırasındaki “Yahudilere ve köpeklere izin verilmez” tabelasını hatırlattığını ekledi. “Fransa’nın değerleri ihlal edildi,” dedi.

Yaklaşık 100 nüfuslu Porté-Puymorens Belediye Başkanı Jean-Philippe Augé, “Topluluğumuzun DNA’sı paylaşım ve kardeşlik duygusuna dayanıyor” dedi. Olayın köyde “tam bir şaşkınlığa” yol açtığını da sözlerine ekledi.

Fransa Yahudi Gözlemevi de Cuma günü yaptığı açıklamada “derin bir öfke” dile getirdi. “Küçükleri yalnızca uyrukları ve kökenleri temelinde hedef alan böylesi bir ayrımcılık eylemi son derece ciddidir ve cumhuriyetin temel ilkelerini zedelemektedir.”

Fransa’da dine dayalı ayrımcılık üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılan bir suç.

Öte yandan, Emmanuel Macron bu ay, 2006 yılında işkenceyle öldürülen genç bir Fransız Yahudi’nin anısına dikilen zeytin ağacının kesilmesinin ardından “antisemitik nefret” eylemini cezalandırma sözü vermişti.

Hollanda’da İsrailli aileye saldırı

Siyonist Ynet’in aktardığına göre, İsrailli bir aile, Hollanda’daki bir su parkında antisemitik sloganlar atan bir grup tarafından saldırıya uğradı. Saldırıda dört kişi yaralandı, ikisi hastaneye kaldırıldı; şüpheliler polis müdahalesi olmadan serbest bırakıldı.

Hollanda’daki De Kampervoorn su parkında tatil yapan İsrailli bir aile, perşembe günü Arap kökenli bir grup Hollandalının saldırısına uğradı. İddiaya göre saldıran grup, “Yahudileri öldürün” ve “Filistin’i özgürleştirin” diye bağırarak, “Çocuklarınıza ulaşacağız” diye tehdit etti.

Hollanda polisi birkaç saldırganı tutukladı, ancak saldırganlar gece boyunca serbest bırakıldı. Park, bölgeyi izleyen kamera olmadığını iddia etti ve Ynet olayla ilgili özel görgü tanığı ifadelerine ulaştığını belirtti.

Saldırı, Avrupa’daki diğer İsrail karşıtı olaylarla aynı zamana denk geldi; bunlar arasında 150 İsrailli çocuğun Fransa’daki bir tatil köyüne girmesinin engellenmesi ve tatil köyünün müdürünün tutuklanması ve Filistin yanlısı aktivistlerin Gazze savaşını protesto etmek için Viyana’daki Avusturya’nın kamu yayın kuruluşu ORF’ye baskın düzenlemesi de vardı.

Saldırıda hedef alınan aile üyelerinden M., “Ailem önceden rezervasyon yaptırdığımız paintball oyununa zamanında geldi. Diğer aile geç kalmıştı. Beklediler, sonra onlarsız oynamaya başladılar. 15 dakika yalnız kaldıktan sonra, ikinci grup -yaklaşık 10 Arap- bize katıldı. Başından beri saldırgandılar.” diye anlattı.

“Dakikalar içinde üzerimize kum ve taş attılar. Babam oyunu durdurup polisi aramasını söylemek için müdüre gitti. Müdür zar zor karşılık verdi. Atmaya devam ettiler ve kayınbiraderim onları durdurmak için yaklaştığında, saldırdılar ve onu dövdüler. Birkaç dakika içinde kanamaya başladı.”

“Babam panik içinde kardeşimi arayıp hemen gelmesini söyledi. Kocam ve kayınbiraderim, kayınbiraderim ve 15 yaşındaki yeğenimin saldırıya uğradığını görünce koşarak geldiler. Yeğenim yerde yatıyordu. Kocam saldırgana müdahale etti, ancak kısa süre sonra onu yere yatırıp tekme ve yumruklarla bayıltana kadar dövdüler.”

“Bu bir linçti. Kardeşim ve eniştem, kendileri de yumruk atarak onları öldürmeye çalıştılar. Durdurmak için çok sayıda insan gerekti. Polis ve ambulans çok uzun sürdü; sıfır empati, hiç özür yok. Açık bir antisemitizm.”

Dört İsrailli yaralandı, ikisi Eindhoven’daki bir hastaneye kaldırıldı.

M., “Bu, özellikle oradaki çocuklar için büyük bir travma. Kocam linç edildi; onu yakaladılar, üzerine oturdular ve dövdüler. Kıdemli bir doktor olan kayınbiraderim, kendi yaralarına rağmen müdahale etmeye çalıştı ve başına kask darbeleri aldı.” dedi.

“Birkaç dakika daha kalsaydım kocam ölebilirdi. Şaşırtıcı bir şekilde, Arap saldırganlar serbest bırakıldı ve parka geri döndüler. Çok korkuyoruz. Korkunçtu, çaresiz bir çaresizlik, saf bir korku.”

İsrail Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, “İsrailliler Hollanda’da yine saldırıya uğruyor. Olayı yakından takip ediyor ve Lahey Büyükelçiliğimiz aracılığıyla konuyu ele alıyoruz.” dedi. “İsrail, Hollanda hükümetini kararlılıkla harekete geçmeye, İsraillilere yönelik daha fazla saldırıyı önlemeye, failleri tespit etmeye ve yargılamaya çağırıyor.”

Olay, İsrailli tatilcilerin hedef alınmasıyla daha geniş çaplı gerginlikleri yansıtıyor. Bu haftanın başlarında, İsrail karşıtı aktivistler, Hollanda’daki başka bir tatil köyündeki İsraillileri gizlice filme almış ve onları takip edip yüzleşmelerini isteyen çağrıları internette yayınlamıştı.

Ayrıca İsrailli savunma şirketlerinin Rotterdam’daki NEDS silah fuarına katılması yasaklandı. Hollanda Savunma ve Güvenlik Sanayii (NIDV) Başkanı Hans Huigen, dört İsrailli firmanın fuar alanı talep ettiğini ancak reddedildiğini doğruladı. “Gazze’deki mevcut durum o kadar kötüleşti ki, dünya çapında, Avrupa’da ve Hollanda’da toplumsal huzursuzluk artıyor. Fuara katılırlarsa, fuarın güvenli bir şekilde düzenlenmesi konusunda endişeli olduğumuzu kendilerine ilettik.” dedi.

Hollanda’nın İsrail ile ortaklık anlaşmasının kısmen askıya alınmasını desteklediğini belirten Huigen, “Gazze’deki gerilemeyi göz önünde bulundurarak bu yıl durumun daha da kötüleşmesini bekliyorduk” dedi.