Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, uzun süre zalim bir rejim altında, büyük sıkıntılar yaşamış olan Suriye halkının karanlığını Azerbaycan’dan getirdikleri gazla aydınlatacaklarını söyledi.
Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketinin temsilcisi SOCAR Türkiye’nin sosyal sorumluluk projesi olarak ODTÜ işbirliğiyle hayata geçirdiği “Cep Kitapları” projesinin tanıtımına Cevdet Yılmaz da katıldı.
Burada konuşan Yılmaz, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kardeşliğin, yalnız siyasette ve ekonomide değil, ilim, kültür ve eğitim sahasında da inkişaf etmesinin iftihar vesilesi olduğunu söyledi.
Yılmaz, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki işbirliğinin böyle verimli projelere yansımasının, iki ülke kardeşliğinin ne denli köklü ve üretken olduğunun en güzel göstergelerinden olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Küresel jeopolitik gelişmeler, enerji güvenliği konusunda Türkiye-Azerbaycan işbirliğinin, hem ülkelerimiz hem de bölgemizin refah ve çıkarları bakımından ne kadar kilit önemde olduğunu ortaya koymuştur. Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum ve TANAP gibi altyapı yatırımlarıyla taçlandırdığımız işbirliğimiz, sadece Türkiye ve Azerbaycan’a fayda sağlamakla kalmayıp, Avrupa’nın enerji güvenliğine de önemli katkılar yapmaktadır. 18 milyar doları aşan yatırımlarıyla SOCAR, ülkemizde en çok yatırım gerçekleştiren, tırnak içinde ‘yabancı şirket’ konumuna gelmiştir. 2008’de PETKİM ile başlayan yatırımları, TANAP ve STAR Rafinerisi gibi projelerle hem ülkemizin hem de bölgemizin enerji arz güvenliğine büyük katkılar sağlamıştır. Kayserigaz ve Bursagaz aracılığıyla şehirlerimize enerji erişimi sağlanması noktasında sunduğu katkı, SOCAR’ı ülkemizdeki entegre rolüyle daha da görünür kılmıştır. ”
SOCAR’ın çevre dostu teknolojiler ve sürdürülebilirlik vizyonuyla hareket eden bir şirket olarak takdiri hak ettiğini dile getiren Yılmaz, özellikle sürdürülebilir havacılık yakıtı üretimi gibi AR-GE çalışmalarının, Türkiye’nin 2053 net sıfır karbon hedefleriyle de uyumlu olduğunun altını çizdi.
Cevdet Yılmaz, şunları ifade etti:
“SOCAR Türkiye’nin, ‘Master Plan’ adı altında yürüttüğü ön mühendislik ve fizibilite çalışmaları sonucunda, ülkemize yaklaşık 7 milyar dolarlık ilave bir petrokimya yatırımı planladığını da memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz. İnşallah bu proje en kısa sürede hayata geçer. Özellikle cari açığımızın azaltılmasında bu projeler çok çok önemli. Burada yapılacak her bir dolarlık üretim, cari açığımızı aşağı çekecek, Türkiye’nin, makro ekonomik istikrarına da katkı sunacaktır. Benzer şekilde devlet şirketlerimiz BOTAŞ ve TPAO’nun Azerbaycan’da sürdürdüğü faaliyetler de bu güçlü ortaklığımızın değerli örneklerini teşkil etmektedir.”
Yılmaz, Azerbaycan doğal gazının Türkiye üzerinden Suriye’ye sevkinin iki ülke arasındaki yakın işbirliği ve eş güdümle mümkün olabildiğini vurgulayarak, “Azerbaycan’dan gelen gaz Suriye’de elektrik enerjisine dönüşmüş olacak ve uzun süre zalim bir rejim altında, büyük sıkıntılar yaşamış olan Suriye halkının karanlığını aydınlatacak inşallah. Azerbaycan doğal gazının Türkiye üzerinden Suriye’ye sevki bu anlamda çok kıymetli. Bunu da yakından takip ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Trump’ın Ermenistan-Azerbaycan anlaşması
Cevdet Yılmaz, Washington’da Trump’ın huzurunda, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan arasında imzalanan Ortak Bildiri’nin, Kafkaslar’da kalıcı sulhun ve istikrarın tesisi yolunda yeni bir kapı araladığını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, tüm bunların bölgede uzun zamandır görmeyi umdukları, gerçekleşmesi için her türlü katkıyı en güçlü şekilde sundukları gelişmeler olduğunu ifade etti.
“Güney Kafkasya’da normalleşme Orta Asya Cumhuriyetleri ile ilişkilerimize de yeni boyutlar kazandıracaktır” diyen Yılmaz, bir taraftan Zengezur Koridoru, diğer taraftan normalleşme ile birlikte gelecek yeni lojistik imkanların Orta Asya başta olmak üzere diğer coğrafyalarla Türkiye arasındaki ilişkilere de yeni bir perspektif ve vizyon getireceği değerlendirmesinde bulundu.
Taraflar arasında atılan bu kıymetli adımların ve özellikle Güney Kafkasya’da açılacak ulaşım ve iletişim hatlarının, enerji hatlarının bölge ülkeleri arasında yalnızca siyasi yakınlaşmaya değil, ekonomik refah artışına da büyük katkı sağlayacağına işaret eden Yılmaz, “Kafkaslarla ilişkilerimizin, ekonomik ilişkilerimizin özellikle gelişmesi, Kafkaslar üzerinden diğer bölgelerle ilişkilerimizin gelişmesi, Türkiye içindeki bölgesel kalkınma hedeflerimize de hizmet edecektir. Özellikle bu yeni dönem Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz başta olmak üzere nispi olarak ortalamanın altında olan bölgelerimizin Türkiye ortalamalarına yaklaşmasına da katkıda bulunacaktır.” diye konuştu.













Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *