Nebih Berri, şunları ekledi: “Hizbullah hiçbir zaman yok edilemedi ve maruz kaldığı her şeye rağmen Lübnan’daki en büyük partilerden biri olmaya devam ediyor. Şunu da belirtmek gerekir ki, meseleler ülkedeki tek bir siyasi unsur, yelpaze ve tek bir büyük klan tarafından bu şekilde yönetilmiyor.”

Hükümetin Hizbullah’ı silahsızlandırma kararının kendisi tarafında tasvip edildiğini reddeden Berri şunları vurguladı: “Tek isteğim, ilk hükümet toplantısının Salı gününden Perşembe gününe ertelenmesiydi, ancak dinlemediler. Bu kararı kabul etseydik, İsrail güneyden çekilir miydi yoksa saldırıları artar mıydı?”

Berri, ABD elçisi Tom Barak ile yaptığı görüşmeye de değinerek, “Görüşmemizi çok iyi ve olumlu bir görüşme olarak nitelendirdi, ancak sonrasında tutumlarında değişiklikler oldu.” dedi.

İran Milli Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Laricani, Lübnan’ın başkenti Beyrut’a vardığında ülkeye yaptığı ziyaret hakkında şunları söyledi:

“İran ve Lübnan derin bir medeniyete sahip ve yüzyıllar boyunca iki ülke arasında her zaman yakın bağlar olmuştur. Bu nedenle İran ve Lübnan kültürleri arasında bir bağ vardır. Bu bağ sayesinde iki ülke arasında bir bağ oluştu. Bir gün Lübnan halkı acı çekerse, biz de İran’da bu acıyı hissederiz. Her koşulda sevgili Lübnan halkının yanındayız.”

Laricani, Berri ile görüşmesi sonrası da şöyle konuştu:

“(Lübnan’ın) güneyinde diğer bölgelerine gitmek zorunda kalan aziz halk evlerine dönebilmelidir.”