New York Deklarasyonu

17 ülke bildirisinde, “Hamas’ın 7 Ekim’de sivillere yönelik saldırılarını kınıyoruz. Ayrıca, İsrail’in Gazze’deki sivillere ve sivil altyapıya yönelik saldırılarını, kuşatma ve açlığı kınıyoruz. Bu saldırılar yıkıcı bir insani felakete ve koruma krizine yol açtı.” ifadeleri yer aldı.

“Uluslararası insancıl hukuk da dahil olmak üzere uluslararası hukukun ciddi şekilde ihlal edilmesinin hiçbir gerekçesi yoktur ve hesap verebilirliğin gerekliliğini vurguladık.”

Bildiride, savaşın sona ermesi, Hamas’ın silahsızlanması ve Filistin devletini yönetecek olan Filistin Yönetimi’ne teslim olması gerektiği belirtiliyor. BM etkinliğinin eş başkanlıklarını yürüten Fransa ve Suudi Arabistan’ın yanı sıra Brezilya, Kanada, Mısır, Endonezya, İrlanda, İtalya, Japonya, Ürdün, Meksika, Norveç, Katar, Senegal, İspanya, Türkiye, Birleşik Krallık, Avrupa Birliği ve Arap Birliği de bildiriyi imzaladı.

Bildirgeyi imzalayan 17 ülke, Filistin liderinin “bir yıl içinde demokratik ve şeffaf genel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri düzenleme taahhüdünü” de memnuniyetle karşıladı. Abbas, görev süresi boyunca birkaç kez seçim yapma sözü vermiş, ancak çoğu zaman İsrail’i suçlayarak seçimleri defalarca iptal etmişti.

Bildirgede ayrıca, “Filistin”in “radikalleşme, kışkırtma, insanlıktan çıkarma, terörizme yol açan şiddet içeren aşırılıkçılık, ayrımcılık ve nefret söylemiyle” mücadele etmek için okul müfredatını “modernize etme çabaları” nedeniyle övülmesi gerektiği belirtiliyor. “İsrail’in de benzer bir çaba göstermesi” çağrısında bulunuluyor.

New York Çağrısı

Andorra, Avustralya, Kanada, Finlandiya, Fransa, İzlanda, İrlanda, Lüksemburg, Malta, Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, San Marino, Slovenya ve İspanya dışişleri bakanları ayrı bir ortak bildiride (New York Çağrısı), “7 Ekim 2023’teki iğrenç ve antisemitik terör saldırısını” kınadı.

Bakanlar Hamas’tan bahsetmedi. 15 ülkenin çoğunun Eylül ayında bir Filistin devletini tanıyacağını öne sürdüler. İrlanda, Slovenya ve İspanya geçen yıl, İzlanda ise 2011’de bunu yapmıştı. Malta Başbakanı Salı günü yaptığı açıklamada, Malta’nın da Eylül ayında bir Filistin devletini tanıyacağını söyledi.

Yahudilerin tepkileri

JNS.org’un aktardığına göre, İsrail’in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Danny Danon, “Rehinelerimiz Gazze’de Hamas’ın terör tünellerinde çürürken, bu ülkeler onları serbest bırakmak için çaba harcamak yerine içi boş açıklamalar yapmayı tercih ediyor” dedi. Danon, “Bu, terörizmi meşrulaştıran ve bölgesel ilerleme şansını ortadan kaldıran bir ikiyüzlülük ve zaman kaybıdır,” dedi. “Gerçekten ilerleme kaydetmek isteyenler, tüm rehinelerin derhal iade edilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılması yönündeki açık bir taleple işe başlamalıdır.”

B’nai B’rith International Başkanı ve CEO’su, BM konferansının “bir yanılsama egzersizi” olduğunu belirtti:

“Filistin Yönetimi başarısızdır: güvenliği sağlayamıyor, onlarca yıldır ciddi müzakerelere girmek istemiyor, okullarında ve medyasında şiddetli bir antisemitizmi körüklüyor,” dedi liderler. “BM konferansı bu gerçeği anlamak yerine, Filistin Yönetimi’ni destekliyor ve çatışma sonrası Gazze’nin yönetimiyle ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyor.”

B’nai B’rith liderleri, “Filistin Yönetimi’nin Gazze üzerindeki beceriksiz ve yozlaşmış kontrolü, savaşın altında yatan uzun vadeli nedenlerden biriydi. Zira Hamas, geri çekilme sırasında İsrail’in İsrail topluluklarını tahliye etmesinin ardından Filistin Yönetimi’ni kolayca şiddet kullanarak püskürtebilmişti,” dedi. “Aklı başında hiçbir aktör, Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas’ın konferans eş başkanlarına yazdığı mektupta reform için verdiği muğlak taahhütleri ciddiye almamalıdır.”

B’nai B’rith liderleri, Abbas’ın “yıllardır benzer taahhütlerde bulunduğunu ancak hiçbir zaman bunları yerine getirmediğini” ve Hamas’ın 7 Ekim saldırısını kınayan mektubunun “neredeyse iki yıl geç” geldiğini söyledi.

“Eğer amaç İsrailliler ve Filistinliler için istikrar ve barışsa, Filistin Yönetimi Gazze’nin çözümü olamaz,” dediler. “Ancak bu konferansın asıl amacı bu değildi. Amaç, daha fazla ülkeyi sağduyu ve ahlaki sorumluluktan vazgeçip, Hamas Gazze’nin altındaki tünellerde 50 rehineyi tutmaya devam ederken, var olmayan bir Filistin devletini tek taraflı olarak tanımaya zorlamaktı.”

Bazı devletlerin, “ebedi utançları pahasına” bir Filistin devleti tanıyacaklarını söylediğini belirten liderler, “Hamas, katılımcılarının bir gün pişman olabileceği bu öngörülebilir derecede pervasız girişimi alkışladı.” dedi.

İngiliz ordusunun eski subayı ve komutanı Albay Richard Kemp, “Hamas’ı kınamasına rağmen, New York Deklarasyonu’nun tek etkisi, Filistinlilerin İsrail’e karşı kararlılığını sertleştirmek ve Hamas’ı savaşmaya devam etmeye teşvik etmek olacaktır” dedi.