İngiliz grubundan İsrail’e karşı kontrollü uyarılar

İngiliz grubundan İsrail’e karşı kontrollü uyarılar

İngiltere, Fransa ve Almanya’nın vardığı uzlaşma sonrası İngiltere ve vali atadığı devletler ile Fransa ve Almanya, ABD-İsrail ikilisine karşı kontrollü bir şekilde gerginlik siyaseti izliyor. Fransa’nın “iki devletli çözüm” üzerinden devam eden çıkışlarına karşılık, İngiltere, Kanada ve Avusturalya İsrail’in politikalarını eleştirirken, Almanya da İsrail’in yardımlara izin vermesini istedi. ABD’li demokratlar da Filistin üzerinden hükümete yükleniyor.

ABD’nin desteğini çekmesi sonrası Avrupa’nın elitleri, kendi aralarında yeni oluşumlara yönelmişti. Bu bağlamda İngiltere ile Fransa ve Almanya arasında uzlaşma da sağlanmıştı. Ardından hem Beyaz Saray ile ilişkileri iyi tutma hem de Pentagon desteğindeki İsrail’e yavaş yavaş sıkıştırma adımları atılmaya başlandı.

Avustralya’dan İsrail’e tepki

Önceki gün Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, İsrail’in Gazze’ye insani yardım girişini keserek uluslararası hukuku “açık şekilde” ihlal ettiğini belirtti. Albanese, ABC News’e yaptığı açıklamada, Gazze’de yaşanan insanlık dramını yansıtan görüntülerin “hiçbir şekilde savunulamayacağını” söyledi.

İsrail’in Gazze’ye insani yardım girişini keserek uluslararası hukuku “açık şekilde” ihlal ettiğinin altını çizen Albanese, masum insanların çatışmalardan sorumlu tutulamayacağına dikkati çekti. Albanese, yaşananların insanlığa ve ahlaka aykırı olduğunu vurguladı. Ülkesinin, Fransa gibi yakın zamanda Filistin devletini tanımayı planlamadığını ifade eden Albanese, öte yandan gerekli koşulların oluşması halinde bu fikre açık olduğunu kaydetti. Avustralya İngiltere’den atanan valiler ile yönetiliyor.

Kanada Dışişleri Bakanı: Filistin devleti için gerekli koşullar sağlanmalı

Kanada Dışişleri Bakanı Anita Anand, ülkesinin İsrail ve Filistin’in barış ve güvenlik içinde yan yana yaşayacağı iki devletli çözüm ilkesine bağlılığını yineleyerek, bunun Orta Doğu’da kalıcı barış için hayati öneme sahip olduğunu söyledi.

Anita Anand, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda düzenlenen Filistin meselesine barışçıl bir çözüm bulunması ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans’ta konuştu.

Kanada’nın bağımsız, yaşanabilir ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasını öngören iki devletli çözümü güçlü şekilde desteklemeyi sürdürdüğünün altını çizen Anand, “Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı vardır ve bu hakkı destekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Anand, Orta Doğu’da kalıcı barış ve istikrarın sağlanabilmesi için Filistin meselesinin çözüme kavuşturulmasının hayati önemde olduğunu belirterek, “Filistin meselesi, Orta Doğu’da uzun vadeli barış ve refahın merkezinde yer alıyor. Bugün burada toplanmış olmamız, müzakere edilmiş bir çözüm konusunda uluslararası toplumun ortak kararlılığını gösteriyor.” dedi.

Filistin Yönetimi’nin hem Gazze hem işgal altındaki Batı Şeria’yı kapsayan etkin bir yönetişim için gerekli reformları hayata geçirmesinin kritik olduğunu vurgulayan Anand, bu doğrultuda Kanada’nın Filistin Yönetimi’nin reform ve kapasite geliştirme çabalarına destek amacıyla bu yıl için ek 10 milyon Kanada doları yardım sağlayacağını bildirdi.

Kanada Dışişleri Bakanı, Gazze’deki insani durumun korkunç boyutlara ulaştığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gazze’deki durum felaket düzeyinde. İnsanlar açlıktan hayatını kaybediyor. Yiyecek ve suya ulaşmaya çalışırken ya da askeri operasyonlar sırasında öldürülüyorlar. Hayatta kalanlar ise önlenebilir hastalıklardan ölme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu tablo kabul edilemez.”

Sivillere, özellikle çocuklara yönelik saldırıları, işgal altındaki Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşimlerin genişletilmesini ve yerleşimci şiddetini açık şekilde kınadıklarını ifade eden Anand, zorla yerinden edilmenin de uluslararası insancıl hukukun ihlali anlamına geldiğini belirtti.

Anand, Kanada’nın Gazze’deki sivillere yönelik insani yardım kapasitesini artırmak için bu yıl ek 30 milyon Kanada doları daha tahsis edeceğini belirterek, bu fonla yardım malzemelerinin Ürdün ve çevre bölgelere önceden konuşlandırılması ve ihtiyaç anında hızlıca ulaştırılmasının hedeflendiğini söyledi.

Kanada’nın konferansa, ilkeleri yeniden teyit etmek ve uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırmak amacıyla katıldığını vurgulayan Anand, kalıcı barışın ancak derhal ve kalıcı ateşkes ilanı, kurumların yeniden inşası, güvenin tesis edilmesi ve Filistin devleti için gerekli koşulların sağlanmasıyla mümkün olacağına dikkati çekti.

Anand, “İki devletli çözüm bir umut değil, bir haktır. Barış çabalarını geciktirmek yerine, bu hakkın hayata geçirilmesi için hep birlikte çalışmalıyız.” mesajını verdi.

Kanada da Avustralya gibi İngiltere’den atanan valiler ile yönetiliyor.

İngiltere: Kalıcı bir ateşkes sağlanmalı

İngiltere, Pazartesi günü Gazze Şeridi’ndeki insani acıların boyutu konusunda endişelerini dile getirerek, insani molanın sürdürülmesi ve savaşı sona erdirecek kalıcı bir ateşkes sağlanması gerektiğini söyledi.

BM’de konuşan İngiltere Orta Doğu Bakanı Hamish Falconer, İnsani Eylem ve Yeniden Yapılanma Çalışma Grubu’nun, İsrail’in uluslararası insani hukuku uygulaması, sivilleri koruması ve yardımları engellemeyi bırakması gerektiği yönünde “açık bir mesaj” aldığını söyledi.

Çatışmalarda insani bir ara verilmesinin gerekli ve gecikmiş bir karar olduğunu kaydetti.

New York’taki BM Genel Merkezi’nde Filistin-İsrail çatışmasına iki devletli çözüm konusunda düzenlenen üst düzey bir konferansta konuşan Falconer, “Bunun sürdürülmesi ve savaşın sona ermesini sağlayacak, rehinelerin serbest bırakılmasını sağlayacak ve Gazze’ye yardımların engellenmeden ulaşmasını sağlayacak kalıcı bir ateşkes sağlanması gerekiyor” dedi.

Falconer, grubun yardımların askeri veya siyasi amaçlarla kötüye kullanılmasını ve demografik veya bölgesel değişiklik girişimlerini açıkça reddettiğini söyledi.

“Birleşmiş Milletler’in hayatları kurtarmasına, acıları azaltmasına ve onuru korumasına izin verilmeli” diyen Obama, grubun Filistinli Mülteciler için BM Ajansı’na (UNRWA) güçlü destek verdiğini belirtti.

Falconer, İngiltere’nin “acıyı hafifletmek” için harekete geçtiğini belirterek, yakın insani krizin ötesinde Gazze’nin toparlanma ihtiyacının çok büyük olacağını kaydetti.

Fransa’nın Filistin devleti çıkışı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 24 Temmuz’da ülkesinin, Filistin Devletini tanıyacağını açıklamıştı. Her gün Fransız yetkililerden bu yönde açıklamalar yapılıyor. Dün de Fransa Dışişleri Bakanı Barrot, BM’deki toplantıda ve sonrasında bu konuya vurgu yaptı.

Almanya: Yardımların hızlı, güvenli ve yeterli şekilde yapılması yönünde beklenti içindeyiz

Federal Hükümet Sözcüsü Stefan Kornelius da pazar günü bir açıklamada bulunarak, Başbakan Merz’in İsrail Başbakanı Netanyahu ile görüştüğünü, insani yardımların hızlı, güvenli ve yeterli şekilde yapılması yönünde beklenti içerisinde olduğunu söylediğini aktardı. Ayrıca Almanya’nın bu süreci ABD, Fransa, İngiltere ve diğer Avrupalı ülkelerle yakın istişare içerisinde izlediğini de belirtti.

Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul da İsrail’in insani yardımlar için ateşkes ilan etmesini doğru bir adım olarak değerlendirdi ve “Yardım şimdi eksiksiz ve güvenli şekilde ulaşmalı. Hamas, rehineleri artık serbest bırakmalı ve kapsamlı bir ateşkes gerekli” ifadelerini kullandı.

Fransa’nın Filistin’i devlet olarak tanıma iddiasına ise, Almanya Başbakanı Merz, şimdilik Alman hükümetinin gündeminde böyle bir konu olmadığını söyledi.

ABD’li demokrat senatörler de harekete geçti

ABD Senatosu’ndaki en önemli Demokrat isimlerden 80 yaşındaki Illinois Senatörü Durbin, Senato’da yaptığı konuşmada Gazze’deki durumu ele aldı.

Bölgedeki insani durumun “dehşet verici, vicdana aykırı ve acımasız” olduğunu belirten Durbin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya, Gazze Şeridi’ne yardım girişine izin verilmesi çağrısında bulundu.

Durbin, Gazze’deki nüfusun büyük çoğunluğunun “felaket derecesinde” açlık çektiğini ve bebeklerin bile mamaya erişemediğini vurgulayarak, “İnsani yardım acilen başlamalı. İsrail’in bunu yapabilecek kapasitesi var. Eğer yapmazlarsa bunun bir bahanesi de yok.” ifadelerini kullandı.

Öte yandan, ABD Temsilciler Meclisi üyesi Cumhuriyetçi Marjorie Taylor Greene de sosyal medya hesabı X üzerinden Gazze’deki açlık ve insani kriz hakkında değerlendirmede bulundu.

Gazze’de masum insanlara ve çocuklara yapılanları “korkunç” olarak nitelendiren Greene, İsrail’in Gazze’de neden olduğu insani krizin sona ermesi gerektiğini vurguladı.

Greene, senatörlerin, ABD’nin İsrail, Ürdün ve diğer ülkelere sağladığı fonların kesilmesine ve “gereksiz dış yardımları” azaltmasına yönelik verdiği önergelerin başarısız olduğunu belirtti.

ABD’nin İsrail’e sağladığı dış yardımların maliyetinin yüksek olduğunu savunan Greene, 18 Temmuz’da İsrail’in füze savunma sistemi için ayrılan 500 milyon dolarlık finansmanın iptali için Kongreye önerge sunmuştu.

Önerge, 6 evet oyuna karşı 422 hayır oyuyla reddedilmişti.

Geçtiğimiz günlerde ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulunmuştu.

Ayrıca Senatör Chris Van Hollen’ın yanı sıra 20 Demokrat senatör, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya mektup yazarak, ABD’nin, Gazze’de gıda yardımı bekleyen sivillerin öldürülmesinde payı olan GHF’ye verdiği mali destek nedeniyle derin endişe duyulduğu bildirilmişti.

GHF’nin kurulduğu günden bu yana tartışmaların odağında olduğu belirtilen mektupta, kuruluşa ayrılan fonların derhal kesilmesi ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından koordine edilen yardım dağıtım mekanizmalarına dönülmesi çağrısı yapıldı.

Mektupta, GHF faaliyetlerine başladığından bu yana sözde yardım dağıtım bölgelerinde gıda yardımına muhtaç yüzlerce kişinin öldürüldüğü, binlerce kişinin yaralandığı ve halkın yardımlara ulaşmak için uzun mesafeler kat etmek zorunda bırakıldığı hatırlatılmıştı.

Dışişleri Bakanlığının haziranda GHF için 30 milyon dolarlık fon ayırdığı anımsatılan mektupta, kuruluşun finansman başvurusunun ve kimlerin onay verdiği dahil ilgili tüm belgelerin paylaşılması istenmişti.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *