Tahran’da yerleşik yabancı ve uluslararası temsilcilikler ile büyükelçi ve maslahatgüzarların katıldığı toplantıda, Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, “Bazı ülkelerin bu açık uluslararası hukuk ihlali ve saldırıyı kınamaya yanaşmaması üzücüdür. Bağlantısızlar Hareketi, İslam İşbirliği Teşkilatı, Körfez İşbirliği Konseyi, Arap Birliği, BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü gibi pek çok uluslararası kuruluş ile 120’den fazla ülke bu saldırıları kınadı. Barış ve güvenliğin teminatı olan Güvenlik Konseyi’nden bu saldırıyı kınaması bekleniyordu, ancak ABD ve diğer bazı üyelerin muhalefeti nedeniyle bu gerçekleşmedi.” dedi.

İrna’nın aktardığına göre, Erakçi şöyle devam etti:

“Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ve bu kurumun genel müdürünün saldırıyı kınamamasından dolayı üzgünüz. Gerçek şu ki bu saldırılarda İran’ın tesisleri ciddi şekilde zarar gördü, fakat bundan daha önemlisi Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) ve uluslararası hukuk ve kurallardı ki bunlar da saldırıya uğradı ve zarar gördü. Şu anda Ajans ile iş birliğimiz durmamış olsa da yaşanan gelişmeler ve yapılan değişiklikler nedeniyle, bundan sonra Meclis yasasına göre İran’ın Ajans ile tüm faaliyetleri Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi aracılığıyla yürütülecek ve Ajans’ın talepleri İran’ın çıkarlarına göre tek tek değerlendirilecek ve yanıtlanacaktır.” diye ekledi.

Snapback mekanizmasının devreye sokulması, Avrupalıların yapabileceği en büyük hatadır

Erakçi, gazetecilere verdiği demeçte ise, Avrupa Birliği’nin neden snapback mekanizmasını bir araç olarak kullandığına dair soruya “Avrupalılar son aylarda, özellikle son günlerde, snapback mekanizmasının devreye sokulması ve 2231 sayılı kararın iptaliyle birlikte önceki Güvenlik Konseyi kararlarının geri getirilmesi olasılığına defalarca atıfta bulundu. Ancak bunun, Avrupalıların yapabileceği en büyük hata olduğunu düşünüyorum. Bu, neredeyse ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenleyerek yaptığı hataya benziyor. Bu saldırılar, nükleer konuyu çok daha karmaşık ve çözümünü zor hale getirdi. Snapback da aynı rolü oynayacak ve işi daha da zorlaştıracaktır.” yanıtını verdi.

Erakçi “İran’ın nükleer meselesinin ne askeri bir çözümü vardır ne de Güvenlik Konseyi’ne havale edilerek çözülebilir. Tek çözüm yolu, müzakere edilmiş bir yol haritasıdır ki burada İran halkının çıkarları güvence altına alınmalıdır. Bu çıkarlar özellikle nükleer haklar ve daha da özelde İran’ın zenginleştirme hakkı ve bu hakkın uygulanmasını içerir; esas mesele de budur. Askeri saldırılar da bu teknoloji, bilgi ve hakkı İran halkından alamayacağını göstermiştir.” dedi.

Aceleyle yapılacak bir müzakereye girmeye niyetimiz yok

Dışişleri Bakanı Erakçi, müzakerelerin zamanı ve yakın mı yoksa uzak gelecekte mi olacağına dair soruya “Zaman, yer, format, düzenlemeler ve gerekli güvenceler konularında değerlendirmelerimiz sürüyor. Aceleyle yapılacak bir müzakereye girmeyeceğiz ama aynı zamanda İran halkının çıkar ve menfaatlerini güvence altına alacak fırsatları da kaçırmayacağız. Durumu büyük bir titizlikle değerlendiriyoruz ve tüm yönleriyle inceliyoruz. İran halkının menfaatleri hangi zaman ve noktada güvence altına alınırsa, gereken adımı o zaman atarız.” şeklinde yanıtladı.

Erakçi ayrıca “Diplomasinin kapıları hiçbir zaman kapalı değildir; her koşulda diplomasi yoluyla hareket etme ve hedeflere ulaşma imkanı vardır. Bunu tam bir dikkatle ve özgüvenle yapacağız. Çok güçlü bir direnişle kahramanca bir savaşı geride bıraktık ve hiç şüphe yok ki İran İslam Cumhuriyeti ve İran halkı bu savaşın galibidir. Kazanan tarafın ve bayrağı yüksek olanın müzakereden korkusu olmaz.