BM ve UCM, Afganistan’ı yeniden gündeme taşıdı

BM ve UCM, Afganistan’ı yeniden gündeme taşıdı

BM’de Almanya’nın Afganistan’a yönelik karar tasarısının kabul edilmesi üzerine, Uluslararası Ceza Mahkemesi Afganistan liderleri hakkında tutuklama kararı çıkardı. Uluslararası Af Örgütü, UCM’nin kararından memnun olduğunu belirtirken Afgan liderlerin cezalandırılmasını istedi. Taliban ise, UCM’nin iddialarının, kendilerinin “kararlı iradesi” veya “İslami duruşu” üzerinde hiçbir etkisinin olmayacağı yanıtı ile birlikte, UCM’nin Gazze konusunda neden sessiz olduğunu sorguladı. BM ve UCM, Rusya’nın Taliban’ı tanımasının ardından harekete geçti.

UCM 2 numaralı Ön Dava Dairesinin aldığı karara ilişkin yapılan açıklamada, Afganistan’da 15 Ağustos 2021’den itibaren yönetimde olan Taliban lideri Molla Hibetullah Ahundzade ve Taliban Başyargıcı Abdülhakim Hakkani hakkında tutuklama emri çıkarıldığı belirtildi.

Açıklamada, iki Taliban liderinin Roma Statüsü’nün 7(1)(h) maddesi kapsamında insanlığa karşı suç olan zulüm suçunun işlenmesi için emir verdiği ve teşvik ettiğine dair makul gerekçeler bulunduğu iddia edildi.

UCM’nin iddiasına göre, Taliban nüfusun tamamına belirli kurallar ve yasaklar getirmekle birlikte, özellikle kız çocukları ve kadınları, cinsiyetleri nedeniyle hedef alarak temel hak ve özgürlüklerden mahrum bıraktı.

Açıklamada, tutuklama emirlerinin ilk başta mağdur ve tanıkları korumak ile yargılama sürecini güvence altına almak amacıyla gizli tutulmasının düşünüldüğünü fakat bunun kamuoyu tarafından bilinmesinin bu suçların daha fazla işlenmesinin önlenmesine katkıda bulunabileceği gerekçesiyle kararın kamuoyuna duyurulduğu belirtildi.

UCM Savcılığı, 23 Ocak 2025’te, Afganistan’da yönetimin lideri Molla Hibetullah Ahundzade ve Başyargıç Abdülhakim Hakkani hakkında, “kadınlara yönelik sistematik zulüm nedeniyle insanlığa karşı suç işledikleri” gerekçesiyle tutuklama emri çıkartılmasını talep etmişti.

Af Örgütü de UCM’ye destek çıktı

Uluslararası Af Örgütü yaptığı açıklamada, “Bu tutuklama emirleri, kadınlara ve kız çocuklarına yaygın ve kurumsallaşmış ayrımcılık yoluyla uygulanan cinsiyete dayalı zulümden bireysel olarak sorumlu olduklarını iddia ediyor,” dedi. “Bu, kadınları ve kız çocuklarını temel haklarından mahrum bırakanların hesap verebilirliğini sağlama yolunda hayati bir adım.”

Uluslararası Af Örgütü, uluslararası toplumu, cinsiyet ayrımcılığını uluslararası hukukta ayrı bir suç olarak tanımaya çağırdı ve bunun, cinsiyete dayalı sistematik baskı uygulayan rejimlerle mücadeleye yardımcı olacağını savundu.

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, yaptığı açıklamada, Taliban’ın politikalarının Afgan kadınları ve kız çocuklarını eğitim, hareket ve ifade özgürlüğü, aile ve özel yaşam hakkı, bedensel özerklik ve toplanma özgürlüğü gibi temel haklardan mahrum bıraktığını söyledi. Callamard, “Bu, cinsiyete dayalı olarak temel insan haklarından mahrum bırakılanların hesap verebilirliğini sağlama yolunda hayati bir adımdır” dedi.

Taliban, Afganistan’ın kontrolünü yeniden ele geçirdiğinden beri, kadınların ve kız çocuklarının eğitime, istihdama, kamusal hayata ve insani yardım çalışmalarına erişimini kısıtlayan onlarca kararname yayınladı. Uluslararası Af Örgütü, bu tedbirlerin uluslararası hukukta suç olarak kabul edilmesi gereken bir tür örgütlü baskı teşkil ettiğini savundu.

Örgüt, hükümetleri ve uluslararası kuruluşları, cinsiyet ayrımcılığını uluslararası hukukta yasal bir kategori olarak resmen tanımlamaya ve Afgan kadınları ve kız çocuklarını korumak için koordineli adımlar atmaya çağırdı.

Örgüt, “Kadınların insan hakları pazarlık konusu değildir” diyerek, Afganistan’daki kadın haklarının korunması ve daha geniş kapsamlı insan hakları krizinin ele alınması için acil uluslararası eyleme ihtiyaç duyulduğunu öne sürdü.

UCM’nin kararı öncesi, Almanya-İsviçre ve İrlanda tarafından BM Genel Kuruluna sunulan 11 sayfalık Afganistan tasarısına ABD ve İsrail’den red oyu verilirken İran, Rusya ve Çin dahil 12 devlet çekimser kalmıştı. Almanya temsilcisi oylama öncesi yaptığı açıklamada, “Taliban ile etkileşimden başka alternatif yok” ifadesini kullanmıştı. Tasarının detayları ise henüz bilinmiyor. UCM’nin yakalama kararı bu oylamanın ardından duyuruldu.

Taliban’dan BM kararına yanıt

Taliban Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Taliban, Afganistan’ın güvenlik, uyuşturucuyla mücadele, insani koordinasyon ve ekonomik kalkınma alanlarında kaydettiği ilerlemeyi kabul eden kararın bazı kısımlarını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Ancak, özellikle insan hakları ve yönetişimle ilgili diğer unsurların siyasi saiklerle oluşturulduğunu reddetti.

Açıklamada, “İslam Emirliği, kararın kendi başarılarını kabul eden yönlerini olumlu olarak değerlendiriyor” denilirken, bazı bölümlerin “yerdeki gerçekleri inkar ederek bazı ülkelerin baskısı ve direktifleri altında” şekillendirildiği ifade edildi.

Taliban ayrıca, kararın hazırlanması veya kabulü sırasında kendilerine danışılmadığını ve bunun içeriğinin doğruluğunu ve uygulanabilirliğini zayıflattığını savundu. Açıklamada, “Ne taslak hazırlama ne de kabul aşamalarında İslam Emirliği’nin görüşüne başvurulmadı” denildi.

Taliban, tüm itirazlara rağmen kararın önerilerini değerlendireceklerini ve potansiyel işbirliği alanlarını belirleyeceklerini söyledi.

Taliban’dan UCM’ye yanıt

Taliban sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, kendilerinin “sözde uluslararası mahkeme” olarak adlandırdıkları kurumun otoritesini tanımadıkları belirtilerek, UCM’nin iddialarının kendi liderlerinin “kararlı iradesi” veya “İslami duruşu” üzerinde hiçbir etkisinin olmayacağı belirtildi.

“Hiçbir kurumu ‘Uluslararası Mahkeme’ adıyla veya unvanıyla tanımıyoruz ve ona karşı hiçbir yükümlülük kabul etmiyoruz” ifadeleri yer aldı. “Bu tür temelsiz beyanlar kararlılığımızı etkilemeyecektir.”

Taliban açıklaması UCM kararındaki nitelendirmeleri reddederek, yönetimlerinin İslami ilkelere dayalı olduğunu savundu. Hareketin, İslam hukukunun uygulanması yoluyla Afganistan’da “benzeri görülmemiş bir adalet” sağladığını belirtti.

Açıklamada ayrıca, UCM’nin Gazze’de devam eden şiddet karşısında sessizliğini eleştirdi ve uluslararası kurumları ikiyüzlülükle suçladı. Açıklamada, “Gazze’de her gün yüzlerce masum kadın ve çocuğun bu mahkemelerin gözleri önünde öldürüldüğü bir ortamda insan haklarından, adaletten ve uluslararası mahkemelerden bahsetmek utanç vericidir” denildi.

Taliban ayrıca mahkemenin iddialarını İslam hukukuna bir saldırı olarak nitelendirerek, İslami yasal hükümleri uygulayan yetkilileri kovuşturma tehdidinin “dünya çapındaki Müslümanların inançlarına hakaret” anlamına geldiğini söyledi.

Kıta Avrupası’nın Afganistan tasarısı BM’de oylandı

Afganistan yönetimini resmi olarak tanıyan ilk devlet: Rusya

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *