Üç Deniz Girişimi’nin 10. zirvesinde dört yeni katılım

Üç Deniz Girişimi’nin 10. zirvesinde dört yeni katılım

Baltık, Adriyatik ve Karadeniz ülkelerinin başlattığı “Üç Deniz Girişimi”nin 10. zirvesi, Polonya’nın başkenti Varşova’daki Kraliyet Şatosunda düzenlendi. Bu toplantıya Karadağ ve Arnavutluk resmi pozisyonda ortak üye olarak katılırken, Türkiye ve İspanya da girişime stratejik ortak oldu.

Üç Deniz Girişimi

Enerji, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerindeki altyapıyı birbirine bağlamayı hedefleyen girişim, kuzey-güney eksenindeki ülkeleri entegre etmek amacıyla Avrupa Birliği (AB) desteğiyle 2015’te Polonya ve Hırvatistan’ın öncülüğünde başlatıldı.

Girişim, Orta ve Doğu Avrupa’da enerji, ulaştırma ve dijitalleşme alanlarındaki altyapı eksikliklerinin giderilmesini hedefliyor.

Girişimin öncelikli projeler listesinde 143 proje yer alıyor. Üç Deniz Girişimi, başlangıçta Avusturya, Bulgaristan, Hırvatistan, Çekya, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya ve Slovenya olmak üzere 12 AB üye ülkesini bir araya getirmişti.

Söz konusu işbirliğinin Üç Deniz Girişimi olarak adlandırılmasında, 12 ülkenin coğrafi bakımdan Baltık, Adriyatik ve Karadeniz arasında konumlanması ve bu 3 deniz üzerinden dünya pazarlarına erişmeyi hedeflemesi belirleyici oldu.

Girişim, 2023’te Yunanistan’ı da kapsayacak şekilde genişledi.

ABD, Japonya, Avrupa Komisyonu ve Almanya da girişimin stratejik ortakları arasında yer alıyor.

Dün gerçekleştirilen toplantıda Üç Deniz Girişimi’ne Karadağ ve Arnavutluk resmi pozisyonda ortak üye olarak katılırken, Türkiye’nin ve İspanya girişime stratejik ortak oldu.

Başlangıçta sadece AB ülkeleri alınıyordu

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Üç Deniz Girişimi (ÜDG), 2015’te Polonya ve Hırvatistan’ın girişimleriyle, Baltık Denizi, Adriyatik Denizi ve Karadeniz’i içeren, görece daha eski ve yetersiz enerji, dijital ve fiziki ulaştırma altyapısına sahip Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin altyapılarını ve bağlantısallığını güçlendirmeyi amaçlayan, sadece Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin “Katılımcı Üye” olabildiği uluslararası bir platform olarak kuruldu.

ÜDG’nin 10. Zirvesi 28-29 Nisan 2025’te Varşova’da düzenlendi.

Türkiye’nin “Stratejik Ortaklık” başvurusu 10. Zirve’de üye ülkelerce kabul edildi.

ÜDG’ye herhangi bir statü için başvuru yapan ülkelerin başvurularının onaylanması, katılımcı üyelerin oydaşmasıyla mümkün olabiliyor.

ÜDG’nin 11 Nisan 2024’te Vilnius’ta düzenlenen 9. Zirvesi’nde Türkiye dahil İngiltere, Finlandiya, Karadağ, İspanya ve İsrail özel konuk statüsünde katılım sağlamıştı.

Bu platform, Türkiye’nin enerji, ulaştırma, ve dijital altyapı alanlarında tesisine çalışılan bağlantısallık projelerinde ikili düzeyde sürdürdüğü işbirliklerini çok taraflı bir arenada ele almasını sağlayacak.

ÜDG içerisinde sadece AB üyesi ülkelerden oluşan “Katılımcı Üyeler” (Avusturya, Bulgaristan, Çekya, Estonya, Hırvatistan, Letonya, Litvanya, Macaristan, Polonya, Romanya, Slovakya, Slovenya ve Yunanistan), girişime mali destekte bulunabilecek veya prestij kazandırabilecek ülkelerden oluşan “Stratejik Ortaklar” (AB Komisyonu, ABD, Almanya, Japonya) ile Ukrayna ve Moldova gibi ülkeleri dahil etmek üzere tasarlanan “Ortak Katılımcılar”dan oluşan üç farklı statü bulunuyor.

Bu girişim kapsamında, Türkiye de öncelik verdiği ekonomik büyüme, yeni altyapı yatırımları ve enerji güvenliğini öne çıkarmakta.

Bu bağlamda, Ukrayna’nın yeniden imarı ve altyapının iyileştirilmesi de bu platformun ana gündem maddelerinden biri olacak.

Ayrıca, somut projelerle ilerleme sağlanması amacıyla anılan girişimin bir diğer önemli boyutu özel sektörle sağlanan etkileşim olup, her zirve paralelinde bir de iş forumu düzenlenmekte.

İstanbul’a uzanan yol

Türkiye, Üç Deniz Girişimi’nin önemli projelerinden biri olan Via Carpatia’da da yer alıyor. Otoyol, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan (Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan’dan sonra) Selanik Limanı’na ve buradan İstanbul’a uzanıyor.

Türkiye’nin söz konusu girişimde daha fazla yer alması, bölge güvenliğine, özellikle Karadeniz havzasına, savunmasına ve ekonomik canlılığına artı ve somut değerler katması bekleniyor.

Öte yandan, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde başta ulaşım olmak üzere altyapı Batı Avrupa ülkelerine kıyasla daha eski ve yetersiz durumda olduğundan 2030’a kadar ulaştırma alanında 290 milyar avro, enerjide 88 milyar avro ve telekomünikasyonda 160 milyar avro tutarında altyapı yatırım ihtiyacı olduğu tahmin ediliyor.

Zirveye Uraloğlu katıldı

Varşova’daki Kraliyet Şatosu’nda devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı Üç Deniz Girişimi’nin 10. Zirvesi’nin ana genel oturumunda Türkiye’yi Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu temsil etti.

Burada yaptığı konuşmaya ev sahibi ülke Polonya’ya misafirperverliğinden dolayı şükranlarını sunarak başlayan Uraloğlu, Üç Deniz Girişimi’nin, Doğu ve Orta Avrupa’da kuzey-güney aksında güçlü bir bağlantı kuşağı kurarak bölgesel kalkınmayı önemli ölçüde artıracağını söyledi.

Uraloğlu, Türkiye’nin söz konusu girişimi en başından beri yakından takip ettiğini belirterek, “Üç Deniz Girişimi, 10 yıl içinde iddialı bir fikirden bölgesel kalkınma ve Avrupa bütünleşmesi açısından dönüştürücü bir güç haline gelmiştir. Viya Karpatya ve Rail Reil Baltika gibi projeler, bu ortak vizyonun somut yansımalarıdır.” dedi. Uraloğlu şöyle devam etti:

“Dünyanın giderek daha fazla bölgesel ortaklıklara yöneldiği bu dönemde Türkiye’nin jeostratejik konumu, ortaklıklara her zamankinden daha fazla değer katan bir seviyeye erişmiştir. Orta Koridor ve Kalkınma Yolu projeleri ile Türkiye, Avrupa’nın küresel pazarlara erişimini genişletmeye hazırdır. Orta Koridor, Güney Kafkasya, Hazar Denizi ve Orta Asya üzerinden Asya ile Avrupa arasında güvenli, verimli ve jeopolitik açıdan istikrarlı bir alternatif sunmaktadır. Kalkınma Yolu projesi ise Basra Körfezi’nden Irak ve Türkiye üzeri Avrupa’ya uzanan bir kuzey-güney hattı oluşturmayı hedeflemektedir. Dolayısıyla, üzerinden Hazar Denizi bağlantılı ulaştırma koridoru geçen ve Basra Körfezi ile koridor bağlantısı projesi yürüten Türkiye’nin stratejik ortaklığı, Basra ve Hazar erişiminde Üç Deniz Girişimi’ne sunacağı bütüncül koridor yönetimi ile girişimi 5 deniz stratejik ortaklığı seviyesine taşımaktadır.”

Uraloğlu, enerji güvenliğinin Orta ve Doğu Avrupa için ön planda olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:

“Türkiye, değişen enerji dinamiklerine başarıyla uyum sağlamıştır. Kendi enerji güvenliğini temin etmenin yanı sıra başta komşularımız ve ortaklarımız olmak üzere Avrupa’nın enerji arz güvenliğinin korunmasında da aktif rol oynamaktadır. Güçlü altyapımız ve temiz enerji potansiyelimizle, bölgemizin enerji güvenliğine katkı sunmaya devam edeceğiz.

Türkiye, Üç Deniz Girişimi ülkeleriyle birlikte bağlantısallığı artırılmış daha müreffeh bir bölge inşa etmeye hazırdır. Stratejik ortaklık başvurumuzun kabulü için tüm üye ülkelere ülkem adına teşekkürlerimizi iletmek isterim. Stratejik ortaklık ilişkisine sahip olduğumuz ev sahibi Polonya’ya da desteklerinden dolayı ayrıca teşekkür ederim.”

Uraloğlu: Biz bunu Hazar denizine ve Basra Körfezi’ne bağladığımızda 5 deniz olacak

Zirvenin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin bir geçiş noktasında bulunduğunu söyledi. Uraloğlu, Türkiye’nin, Orta ve Doğu Avrupa’da enerji, ulaştırma ve dijitalleşme alanlarındaki altyapı eksikliklerinin giderilmesi hedefiyle Baltık, Adriyatik ve Karadeniz ülkelerinin başlattığı Üç Deniz Girişimi’nde “stratejik ortak” olarak yeni bir rol üstlendiğine işaret etti.

Yapılan ortaklıkla hem koridorların kullanılmasının sağlanacağını hem de Türk müteahhitlerinin iş yapma noktasında bir imkana sahip olacağını vurgulayan Uraloğlu, “Üç Deniz Girişimi ama Türkiye üzerinden biz bunu Hazar Denizi’ne ve Basra Körfezi’ne bağladığımızda, esasında 5 denizi bir anlamda da kapsayan bir proje ve girişim haline gelmiş oluyor. Bundan sonraki süreçten katkı sağlayacağız hem de ülkemizin bu projeden, ortaklıktan daha fazla istifade etmesini sağlamış olacağız.” diye konuştu.

Uraloğlu, hiçbir ülkenin kendi kendine yetmediğinin altını çizerek, ülkelerin öncelikle bölgesel, sınır veya yakın komşularıyla işbirliği yaparak, bir gelişme içinde olması gerektiğini vurguladı. Üç Deniz Girişimi’nin tam da bunu anlattığını iddia eden Uraloğlu, “Türkiye’ye baktığınız zaman Kalkınma Yolu projesinde 4 ülke var. Orta Koridor, Azerbaycan başta olmak üzere Gürcistan ve Türk Cumhuriyetleri ve Çin’e kadar. Bölgenizi ne kadar geliştirirseniz küreselde de o kadar güçlü olursunuz, karşılıklı menfaat içinde olursunuz. Bizim firmalarımız hazır olsun, onlara güveniyoruz. Türk Cumhuriyetleri’nde, Afrika’da, Avrupa’da, Uzakdoğu’da, her tarafta çok başarılı işler yapıyorlar, bizi mahcup etmiyorlar. Onun için daha fazlasına hazır olsunlar, buralarda iş imkanları olacak diye bekliyoruz.” dedi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *