Başkent Hartum’da başlayan ve ülkenin birçok bölgesine sıçrayan çatışmalar, 3. yılına girdi. Uzun zamandır HDK’nın kontrolünde olan başkent Hartum bütünüyle Ordu’nun kontrolüne geçti. Halk ise yıllardır süren çatışmalardan bitap düşmüş durumda.
Dünyanın en büyük yerinden edilme krizine sebep olan çatışmalar nedeniyle de ülkede halk, türlü zorluklarla karşı karşıya kaldı.
Ordu güçleri, 26 Mart’ta, çatıştıkları HDK’nin yaklaşık 2 yıldır elinde bulundurduğu Cumhurbaşkanlığı Sarayını geri aldı.
Bu gelişme, çatışmaların seyrini değiştiren bir adım olarak değerlendirilirken, bunun çatışmaların bittiği anlamına gelmediği vurgulanıyor.
Faşir’e saldırılar yoğunlaştı
HDK ise son günlerde, 10 Mayıs 2024’ten beri kuşatma altında tuttuğu ülkenin batısındaki Kuzey Darfur eyaletinin merkezi Faşir’e yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı.
AA muhabiri, başkent Hartum’da son durumunu, çatışan tarafları, çatışmaların nasıl başladığını ve yarattığı yıkımı değerlendirdi.
Sudan ordusu, 26 Eylül 2024’te başlattığı kara operasyonu kapsamında başkent Hartum başta olmak üzere ülkenin birçok noktasında HDK’nin mevkilerine karşı saldırılar düzenledi.
Bu operasyonla ordu güçleri, ülkenin güneyindeki Sinnar eyaletinde, ülkenin orta kesimlerindeki Cezira ve Beyaz Nil eyaletlerinde kontrolü sağladı.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı, ordunun kontrolüne geçti
Başkent Hartum’da da ciddi ilerlemeler kaydeden ordu güçleri, 21 Mart’ta, çatışmaların başladığı Nisan 2023’ten beri HDK’nin elinde bulundurduğu Cumhurbaşkanlığı Sarayını geri almayı başardı.
Aldığı mağlubiyet sonrası güçlerini başkentten çekmeye başlayan HDK ise Hartum’un güneyindeki Cebel Evliya Barajı köprüsü üzerinden ülkenin batısına yöneldi.
Başkentin büyük bir kısmında kontrolü sağlayan ordu, HDK’nin rehin aldığı 4 binden fazla kişiyi serbest bıraktı.
Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, 26 Mart’ta, HDK’nin üs olarak kullandığı Uluslararası Hartum Havalimanına indi ve Cumhurbaşkanlığı Sarayına geçti.
Burhan, burada yaptığı açıklamada, “Hartum artık özgür.” dedi.
Ordu güçleri, 28 Mart’ta, HDK’nin yoğunluklu olarak bulunduğu Umdurman’daki Libya Pazarı’nı da aldı.
Şu anda ordu, Hartum’un büyük bir bölümünde kontrolünü sağladı.
Ordu ile paramiliter güç çatışması
Sudan’da Nisan 2023’ten beri ülkenin resmi ordusu olan Sudan Silahlı Kuvvetleri ile paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor.
Sudan ordusunun çekirdeği 1925’te ülke henüz İngiliz hakimiyeti altına iken “Sudan Savunma Gücü” olarak bilinen birlik.
1956’da bağımsızlığını kazanan Sudan, ordunun ismini “Halk Silahlı Kuvvetleri” sonrasında “Sudan Silahlı Kuvvetleri” olarak değiştirdi.
HDK’nin kökeni, kötü şöhretli Cancavid milislerine dayanıyor
HDK’nin kökeni ise Darfur’da 2003’te başlayan isyanı bastırmak için dönemin Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in kullandığı Cancavid milislerine dayanıyor.
Çoğunlukla Arap olmayanların ayrımcılık şikayetiyle hükümete karşı başlattıkları isyana karşı Beşir, bölgenin yerlisi ve çoğunluğu Arap kökenli kötü şöhretli Cancavid milislerinden destek aldı.
2010’daki barış süreciyle bu silahlı oluşumun orduya entegre edilmesi için çalışmaya başlayan devlet, 2013’te bu birlikleri önce “Sınır Koruma Birlikleri”, sonra da “Hızlı Destek Kuvvetleri” adı altında Sudan istihbarat teşkilatına bağlayarak 2014’te resmen tanıdı.
2013 yılında “Cancavid” denen silahlı milislere liderlik eden Musa Hilal’in Ömer el-Beşir ile ilişkilerini kesmesi, Hilal’in kuzeni “Hımidti” lakabı ile bilinen Muhammed Hamdan Dagalu’nun önünü açan dönüm noktası oldu.
Ocak 2017’de Sudan Parlamentosu, Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatına bağlı olan HDK’nin Beşir liderliğindeki orduya bağlanmasıyla ilgili “Hızlı Destek Kuvvetleri Yasası’nı” kabul etti.
HDK lideri Dagalu, Yemen ve Libya’daki çatışmalarda rol alması ve 2017’de Sudan’ın Darfur ve Kurdufan bölgelerindeki bazı altın madenlerini kontrol etmesi sayesinde hem bölgesel bir boyut kazandı hem ekonomik bir güce sahip oldu.
2018’deki devrimden sonra dengeler değişti
2018 yılında hayat pahalılığı ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle başlayan ve kitlesel bir protesto haline gelen gösteriler sonrasında ordu ve HDK bir olup Beşir’in 30 yıllık iktidarını sonlandırdı.
Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, geçiş dönemini yönetmesi için kurulan askeri konseyin başkanı olurken, HDK komutanı Muhammed Hamdan Dagalu, konseyin başkan yardımcısı oldu.
Sivil koalisyon Özgürlük ve Değişim Güçleri ile birlikte ortak hükümeti kuran ordu ve HDK, 25 Ekim 2021’de, ortakları olan sivilleri iktidardan uzaklaştırdı.
HDK’nin entegrasyonu sebebiyle ülkede gerginlik
Ardından iki güç arasında HDK’nin orduya entegrasyonu gibi meselelerde fikir ayrılıkları ve bazı dış aktörlerin müdahalesiyle ülkedeki ortam çok gergin olmaya başladı.
Ordu, HDK’nin 2 yıl içinde orduya entegre edilmesi gerektiğini vurgularken, HDK bunun en az 10 senede yapılmasını istedi.
HDK, 13 Nisan 2023’te, ülkenin kuzeyindeki Merevi Havalimanı ve askeri hava üssüne büyük bir birlik sevk etti. Bu, çatışmaları tetikleyen ilk hamle olarak değerlendiriliyor.
Sudan ordusu sözcüsü Nebil Abdullah, Silahlı Kuvvetler Komutanlığının onayı veya koordinasyonu dışında HDK’nin başkentte ve bazı şehirlerde hareketlilik gösterdiğini ve yayıldığını söyledi.
Çatışmalar patlak verdi
15 Nisan 2023’te ise Hartum’un Erkevit Mahallesi’ndeki Spor Kenti, Ordu Genel Komutanlığı, Cumhurbaşkanlığı Sarayı, devlet televizyonu ve Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan’ın ikametgahının bulunduğu bölgelerden silah sesleri yükseldi.
Yerel saatle 09.00 gibi başlayan şiddetli silah seslerinin ardından başkentte yoğun duman yükseldiği görüldü. Hartum Havalimanı çevresinde de yoğun hareketlilik oldu ve çatışma sesleri işitildi.
Çatışma, büyük yıkıma neden oldu
Sudan altyapısı büyük ölçüde zarar gördü. Bazı köprüler yıkıldı, elektrik ve su istasyonları tahrip edildi, binalar yakıldı, dükkan ve pazarlar yağmalandı, müzeler bile boşaltıldı, petrol rafinesi zarara uğradı.
Ayrıca Hartum Uluslararası Havalimanında da ciddi hasarlar meydana geldi.
Çatışma sebebiyle doğrudan hayatını kaybedenlerin sayısı 20 bin kişi olarak açıklansa da bu sayının 150 bini aştığı düşünülüyor.
Dünyanın en büyük yerinden edilme krizi
Dünyanın en büyük yerinden edilme krizine sebep olan Sudan’daki çatışma, sağlık sistemini de ciddi derecede olumsuz etkiledi.
Ülkedeki çatışmalar nedeniyle 11 milyondan fazla kişi yerinden edildi. Yaklaşık 4 milyon kişi de komşu ülkelere geçti.
Birleşmiş Milletlere (BM) göre nüfusun yarısından fazlası olan 30,4 milyondan fazla kişi, insani yardıma ihtiyaç duyuyor.
Ayrıca ülkedeki çocuklar şiddet, istismar, zorla yerinden edilme, yetersiz beslenme ve hastalık gibi sorunlarla karşı karşıyalar. 3 milyondan fazla çocuk, çöken sağlık sistemi nedeniyle ölümcül salgın hastalıklara yakalanma riski altında. 17 milyon çocuk da okul dışında.
Çatışma hala bitmedi
Sudan’da çatışma hala bitmedi. HDK, ülkenin batısında 5 eyaletten oluşan Darfur Bölgesinin 4’ünü kontrol ediyor. Ayrıca Batı, Güney ve Kuzey Kurdufan eyaletlerinde hala çatışmalar sürüyor.
Son günlerde HDK, Darfur’da ordunun hakimiyetinde bulunan ve 10 Mayıs 2024’ten beri kuşattığı Kuzey Darfur eyaletinin merkezi Faşir’e yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı.
Ordu ve müttefik güçler, Faşir’i savunmaya devem ederken, şehirde milyonlarca yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapan mülteci kamplarında durumun “korkunç” olduğu aktarılıyor.
Ordu liderleri, HDK’yi ülkenin en son noktasından çıkarana kadar durmayacaklarının altını çizerken, HDK liderleri, ülkenin Kuzey eyaletine saldırmak için hazırlıklı olduğunu ifade etti.
Uzmanlar, ordunun, art arda aldığı zaferlerle üstünlük aldığını düşünse de işinin hala zor olduğunu kaydediyor.
Burhan’ın Türkiye ziyareti
Türkiye’yi daha önce de ziyaret eden Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan’ın en önemli görüşmesi, 12 Nisan’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ADF kapsamında gerçekleşti. Bu görüşme, Türkiye-Sudan ilişkilerinin geleceği ve bölgesel istikrar açısından önemli adımların ele alındığı diplomatik bir buluşma olarak kayıtlara geçti.
Görüşmede, Türkiye ve Sudan arasındaki ilişkiler, Ankara’nın Sudan’daki savaşın sonlandırılmasına yönelik arabuluculuk çabaları ve bölgesel güvenlik mimarisinin yeniden şekillenmesi gibi başlıklar öne çıktı. Bu görüşmenin temel eksenini, Türkiye’nin Sudan’ın toprak bütünlüğüne verdiği desteğin yanı sıra askeri ve insani yardım taahhütleri oluşturdu. Türkiye ve Sudan arasındaki ilişkiler, özellikle son yıllarda stratejik bir boyut kazandı.
Ali Yusuf: İsyancılar, Umdurman’ın güneyine doğru çekildi
Sudan Dışişleri Bakanı Ali Yusuf, Antalya Diplomasi Forumu’na (ADF) katılarak AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Türkiye ile ikili ilişkilerin çok iyi seviyede olduğunu vurgulayan Yusuf, Türkiye ve Sudan’ı kardeş ülkeler olarak nitelendirdi.
Yusuf, “Antalya’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dahil olmak üzere Türk yetkililerle önemli toplantılara katıldık. İkili ilişkilerin ekonomide, ticarette, kültürde, eğitimde geliştirilmesini ele aldık.” diye konuştu.
İki ülkenin liderleri arasında ilişkileri geliştirmek için çok güçlü bir kararlılık olduğuna işaret eden Yusuf, “Türkiye hükümetindeki meslektaşlarımıza Sudan’daki durum, savaşın nasıl devam ettiği ve Sudan ordusunun son birkaç haftada kazandığı zaferler konusunda bilgi verdik.” ifadesini kullandı.
İsyancı grupların çoğunun Hartum’dan kaçtığını ve şu anda batıya Umdurman bölgesinin güney kesimine doğru kaçtığını söyleyen Yusuf, “Önümüzdeki birkaç gün içinde bu konu ele alınacak. O zaman buranın tamamen Hızlı Destek Kuvvetlerinden (HDK) kurtarılacağını düşünüyorum.” bilgisini verdi.
Yusuf, şu anda hükümet ile HDK arasında herhangi bir müzakere olmadığına dikkati çekerek “Müzakereye başlamanın şartı Sudan hükümeti tarafından ifade edildiği üzere milislerin ülkenin işgal altındaki tüm bölgelerinden belirli bir bölgeye çekilmeleridir. Burada arabuluculuk ve diyalog yoluyla anlaşmaya varılana kadar tutulabilirler ve gelecek Sudan halkının elindedir. Dolayısıyla bunun sonuçlandırılması için zamana ihtiyaç var.” değerlendirmesinde bulundu.
Sudan’ın yeniden kalkındırılmasında Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, Katar ve Kuveyt işbirliği
Bakan Yusuf, Sudan’ın yeniden kalkındırılması için elektrik, su, sağlık hizmetleri, okullar gibi temel ihtiyaçlar üzerinde çok fazla çalışma yapılması gerektiğini vurgulayarak bu alanlarda Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, Katar ve Kuveyt ile işbirliği içinde olduklarını söyledi.
Ülkesinin “dost ülkelerle birlikte” çalıştığını kaydeden Yusuf, “Bu ülkeler Sudan’ın normal hayata dönmesine yardımcı olacak ülkelerdir.” dedi.
Yusuf, Sudan’ın normale dönüşünü isteyen diğer ülkelerin desteğini almak için bazı uluslararası konferanslar düzenleyeceklerini belirterek, ABD’yi ve Avrupa ülkelerini de Sudan’ın yeniden inşasında rol üstlenmeye davet etti.
İngiltere’nin, Sudan konusunda düzenlenecek uluslararası konferansa Sudan hükümetini davet etmemesi hakkında da Yusuf, şunları kaydetti:
“Bu daveti kabul edenler İngiltere, Almanya ve Avrupa Birliği’dir. Elbette son dönemde İngiliz yetkililerle aşamalı olarak görüştük ve bize bu toplantıyı Londra’da yapmak istediklerini söylediler ve kısa sürede bu davette bir sorun olduğu ortaya çıktı. Sudan’a davet göndermeyeceklerini söylediler ve biz de onlara bu konferansın Sudan’ın sorunlarını ve Sudan’daki durumu görüşmek için düzenlendiğini ve Sudan’ı davet etmeden Sudan hakkında nasıl bir konferans düzenlenebileceğini söyledik.”
Yusuf, daha sonra İngiltere’nin Birleşik Arap Emirlikleri’ni davet ettiğine işaret ederek Sudan’ın bu ülkeyle birçok sorunları olduğunu belirtti.
“Bizim için ne arabulucu ne de dost olan bir ülkeyi nasıl davet edebilirsiniz? Bu sebeplerden dolayı bu konferansı boykot ettik ve Türkiye ve Mısır gibi dost ülkelerle görüştük.” diyen Yusuf, Mısır, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın konferansta Sudan’ın bakış açısını aktaracağına inandığını dile getirdi.
Yusuf, savaşın tüm hızıyla devam ettiğini ve güçlerin Darfur’a doğru ilerlediğini belirterek, HDK’nin Sudan’ın geri kalanındaki tüm altyapıyı vurmak için insansız hava araçları kullandığını söyledi.
Savaşın iyice kızışmış durumda olduğuna dikkati çeken Yusuf, “Bu mücadelenin yakın zamanda sona ereceğini düşünmüyoruz. Darfur’un tamamını bu isyancı gruptan kurtarmamız gerekiyor.” diye konuştu.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *