Lübnan

Lübnan’ın Sayda kentinde İsrail ordusu tarafından bir binadaki dairelerden biri hedef alındı. Hava saldırısının ardından dairede yangın çıktı. Söz konusu saldırıda aynı aileden baba, kızı ve oğlu yaşamını yitirdi.

Bu arada, Lübnanlı bir güvenlik yetkilisi, hedef alınan dairede bir Cemaati İslamiyye yetkilisinin yaşadığını iddia etti.

Gazze

Siyonist Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, işgal ordusunun Gazze’deki kara saldırılarını genişlettiğini belirtti. Avichay, işgal ordusunun Gazze’nin kuzeyindeki Şucaiyye bölgesinde “kontrolünü derinleştirmek ve tampon bölgeyi genişletmek amacıyla çalışmalara başladığını” aktardı. Bölgedeki Filistin halkına yaptığı tahliye uyarısına değinen Avichay, Şucaiyye’de İsrail ordusunun Hamas mensuplarıyla çatıştığını iddia etti.

Filistin haber ajansı WAFA’ya göre siyonist savaş uçakları, Han Yunus’un güneydoğusundaki el-Menara Mahallesi’nde bir evi bombaladı. İsrail’in saldırısında 18 Filistinli şehid oldu, çok sayıda kişi yaralandı.

Filistin haber ajansı WAFA’da yer alan diğer habere göre, Kızılay ekipleri işgal askerlerinin Cenin kentinde açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Hüseyin Cemil el-Hardan’ın naaşını teslim aldı. İşgal askerlerinin kurşunlarının hedefi olan Hardan’ın naaşı Cenin Devlet Hastanesine nakledildi. Hardan’ın şehid olmasıyla düşman İsrail ordusunun Cenin kenti ve Cenin Mülteci Kampı’na başlattığı saldırılarda ölen Filistinli sayısı 36’ya yükseldi.

Suriye

Suriye Haber Ajansı SANA’nın haberine göre, siyonist uçakları, Şam’daki Kisva Mahallesi’ndeki terk edilmiş askeri noktayı hedef aldı. Saldırıda can kaybı olup olmadığına ilişkin bilgi paylaşılmadı.

İsrail, Baas rejiminin yıkıldığı 8 Aralık 2024’ten bu yana hem Suriye topraklarını işgal ediyor hem de bazı noktalara hava saldırıları düzenliyor.

İsrailli bakanların Türkiye açıklamalarına tepki

Türk Dışişleri Bakanlığı, siyonist bakanların Türkiye’ye ilişkin sözleri üzerine yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“İsrailli Bakanların ülkemize yönelik provokatif beyanları, içinde bulundukları ruh halinin yanı sıra fundamentalist ve ırkçı İsrail hükümetinin saldırgan ve yayılmacı politikalarını yansıtmaktadır.

Bölgemizin barış, istikrar ve refahı için büyük umut vaat eden ve tüm dünya tarafından desteklenen Suriye ve Lübnan’daki gelişmelerin neden İsrail’i rahatsız ettiği sorgulanmalıdır.

Suriye sahasında kendisine yönelen herhangi bir provokasyon veya saldırı bulunmamasına rağmen, İsrail’in dün gece (2 Nisan) birçok noktaya eş zamanlı olarak düzenlediği hava ve kara saldırılarının, İsrail’in çatışmadan beslenen dış politika anlayışından başka bir izahı bulunmamaktadır.

İsrailli Bakanların, Türkiye’yi hedef alarak, Gazze’de işledikleri soykırımı, Filistin halkına karşı sürdürülen topyekûn savaşı, yerleşimci terörünü, Batı Şeria’yı ilhak niyetini, Suriye ve Lübnan’a saldırılarının arkasındaki yayılmacı emellerini gizlemeleri mümkün değildir.

Bölge ülkelerinin toprak bütünlüğüne ve milli birliğine kast eden saldırılarıyla İsrail, bölgemizin güvenliği için en büyük tehdit haline gelmiştir. İsrail bölgede stratejik destabilizatör olarak hem kargaşaya neden olmakta hem terörü beslemektedir.

Dolayısıyla, tüm bölgede güvenliğin tesisi için İsrail öncelikle yayılmacı politikalarından vazgeçmeli, işgal ettiği topraklardan çekilmeli, Suriye’de istikrarın tesisine yönelik çabaları baltalamayı bırakmalıdır.

Uluslararası toplumun İsrail’in giderek artan fütursuz saldırganlığına engel olunması bağlamındaki sorumluluğunu üstlenmesi önem taşımaktadır.”