Medya ve siyaset arenasında başörtülü kadınlara karşı “zararlı ve damgalayıcı” bir kampanya yürütüldüğüne dikkati çekilen açıklamada, bu toplumsal gerilimi arttırdığı ve ulusal birliği zayıflattığı kaydedildi.

Açıklamada başörtülü kadınlara yönelik medya ve siyaset kaynaklı tacizin kınandığı vurgulandı.

Başörtülü kadınların giderek artan oranda sözlü ve fiziksel saldırılara maruz kaldığı ancak cumhuriyetin bu kadınları korumakla yükümlü olduğu hatırlatılan açıklamada, başörtüsünü kendi iradesiyle takmayı tercih eden kadınlara yönelik “küçümseyici ve tehlikeli yaklaşımlara” karşı çıkıldığı vurgulandı.

Spor müsabakalarında başörtüsü takmanın ve oruç tutmanın yasaklanmasına ilişkin tartışmaların sürekli gündemde tutulmaya çalışıldığına değinilen açıklamada, “sağduyu, itidal ve sorumluluk bilinci” çağrısı yapıldı.

Açıklamada, “Bu konuların, ulusal birlik, güvenlik, bütünlük ve herkesin özellikle de kendi hayat tarzlarını seçmiş kadınların özgürlüklerine saygı pahasına ideolojik, medya odaklı ve siyasi çıkar amaçlı bir oyun alanına dönüştürülmemesi gerekmektedir.” ifadelerine yer verildi.

Fransa’da son günlerde spor müsabakalarında başörtüsü takılmasının yasaklanmasına ilişkin tartışmalar yeniden alevlendi. Kabinedeki bazı bakanların müsabakalarda başörtüsü kullanılmasının laikliğe aykırı olduğu yönündeki sert söylemleri basına yansıdı.