Günümüzde bir ton zehirli atığın arıtılması Küresel Kuzey’de yaklaşık 400 dolara mal olurken, Küresel Güney’de bu maliyet 40 dolara kadar düşebiliyor. Bu atıkların düşük maliyetlerle Afrika kıtasına gönderilmesi, “zehirli sömürgecilik” ve “çevresel ırkçılık” kavramlarını bize tanıtıyor.
Greenpeace tarafından 1992 yılında ortaya atılan “zehirli sömürgecilik” terimi, sanayileşmiş ülkelerin tehlikeli atıklarını dönüşümü daha düşük maliyetlerle sağlanabilen Afrika gibi bölgelere göndermesi anlamına geliyor.
Sanayileşmiş ülkelerde tehlikeli atıkların arıtılması yüksek maliyetler gerektirirken ve sıkı düzenlemelere tabi tutulurken, Afrika’da bu işlemler çok daha düşük maliyetlerle gerçekleştirilebiliyor.
Örneğin, 1980’lerde Avrupa ve ABD’de bir ton tehlikeli atığın arıtılma maliyeti 100 ila 2.000 dolar arasında değişirken, Afrika’da bu rakam 2,5 ila 50 dolar seviyesindeydi. Günümüzde ise bir ton zehirli atığın arıtılması Küresel Kuzey’de yaklaşık 400 dolara mal olurken, Küresel Güney’de bu maliyet 40 dolara kadar düşebiliyor.
Ekonomik dengesizlik, çokuluslu şirketler ve bazı hükümet yetkilileri tarafından fırsata çevriliyor. 1988 yılında İtalya merkezli iki şirket, 18.000 varil zehirli atığı Nijerya’nın Koko köyüne gönderdi. Bu atıklar, inşaat malzemesi gibi gösterilerek yerel bir çiftçiye aylık yalnızca 100 dolar karşılığında depolatıldı. Ancak zamanla varillerin sızması sonucu bölgede felç, mide bulantısı ve erken doğum gibi ciddi sağlık sorunları yaşandı.
Son yıllarda Afrika kıtası için en büyük çevresel tehditlerden biri de elektronik atıklar, yani e-atıklar olarak öne çıkıyor. Akıllı telefonlar, bilgisayarlar, televizyonlar ve diğer elektronik cihazların ömrünü tamamlamasının ardından, gelişmiş ülkeler tarafından Afrika’ya gönderildiği belirtiliyor.
2022 yılında dünya genelinde üretilen 5,1 milyar kilogram elektronik atığın %65’inin düşük gelirli ülkelere aktarıldığı bildirildi. Bu yasa dışı ticaretten en çok etkilenen ülkeler arasında Nijerya, Gana ve Tanzanya bulunuyor. İçerdikleri ağır metaller ve toksik kimyasallar nedeniyle bu atıklar, hem çevreye hem de insan sağlığına ciddi tehdit oluşturuyor.
Uzmanlar, gelişmiş ülkelerin atık politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini vurgularken, Afrika ülkelerinde ise daha sıkı denetim mekanizmalarının oluşturulması gerektiğine dikkat çekiyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *