Savcılıktan üniversiteye, işlemleri hızlandırın uyarısı

Savcılıktan üniversiteye, işlemleri hızlandırın uyarısı

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı İBB Başkanı İmamoğlu hakkında, üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla başlatılan soruşturmada Başsavcılık, İstanbul Üniversitesi’ne gönderdiği ikinci yazıda işlemlerin hızlandırılmasını istedi.

Başsavcılıkça, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğuna ilişkin iddialar üzerine başlatılan soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne ikinci kez yazı gönderen Başsavcılık, üniversiteden söz konusu işlemlerin hızlandırılmasını istedi.

Soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğuna ilişkin ihbarlar ve Yükseköğretim Kurulunca hazırlanan raporda diplomasının sahteliğine ilişkin tespitler üzerine, “resmi belgede sahtecilik” suçundan soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma kapsamında 5 Mart’ta İmamoğlu’nun ifadesi alınmıştı.

Başsavcılık, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne gönderdiği ilk yazısında Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) araştırma raporunda, söz konusu dönemde KKTC’de faaliyet gösteren yükseköğretim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesinin tanındığına işaret etmişti.

Raporda yer alan yazışmalar dikkate alındığında, yatay geçiş işlemlerinde yabancı ülkedeki yükseköğretim kurumlarının tanınırlığı şartının arandığı aktarılan yazıda, dolayısıyla tanınırlığı olmayan University College of Northern Cyprus’ın (UCNC) yapılan yatay geçiş işlemlerinin İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanlığınca YÖK kararlarına uygun yürütülmediğinin anlaşıldığı kaydedilmişti.

Başsavcılık yazısında, “YÖK Başkanlığının araştırma raporu kapsamında, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanlığı tarafından tanınırlık, yatay geçiş kontenjanları, ilan süreleri ve yatay geçiş kabulüne dair idari işlemlerin YÖK kararlarına aykırı olarak yapıldığı tespit edilmiş olup, bahse konu diplomanın kullanılmaya (Yüksek Seçim Kurulu gibi vb.) devam edildiği, bu kapsamda diplomanın dayanak gösterilerek kurulacak iş ve işlemlerin hukuka aykırı olmaması adına gerekli işlemlerin bir an önce yapılması, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından, rapor doğrultusunda bahse konu diplomanın kullanılması sonucunda doğacak hukuken telafisi mümkün olmayan sonuçlar göz önüne alındığında idari soruşturmanın yürütülmesi veya yürütülen bir idari soruşturma varsa, bahse konu soruşturma raporlarının Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesi gerekmektedir.” ifadelerine yer verilmişti.

İBB Başkanı İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesinde gördüğü öğrenime ilişkin tüm belgelerin onaylı suretinin gönderilmesini isteyen Başsavcılık, 12 Eylül 1990’da yatay geçişin kabulüne ilişkin iş ile işlemlerin kim ve kimler tarafından ihdas edildiğinin tespiti ve bu kişilerin açık kimlik bilgilerini talep etmişti.

Yazıda, yatay geçişe ilişkin raporda belirtilen tarihlerde benzer yatay geçiş işlemlerinin yapılıp yapılmadığı hususuna ilişkin cevabın da ivedi şekilde savcılığa gönderilmesi istenmişti.

CHP Genel Başkanı, İmamoğlu’nun adaylığı Avrupa’da ilan etti

6 Mart’ta Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “İmamoğlu, 23 Mart’ta 1 milyon 700 bin üyemizin doğrudan sandık başına gideceği önseçim süreciyle Cumhurbaşkanı adaylığı unvanını resmen kazanacak.” dedi.

Özel burada yaptığı konuşmada 31 Mart 2024’teki seçimlerden söz etti:

“Bu seçimlerin Türkiye siyaseti açısından iki önemli noktasından bahsetmek isterim. Bunlardan birincisi, partinin 47 yıl sonra tekrar birinci parti olmasıdır. İkincisi ise bugün iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurulduğu günden itibaren ilk kez bir seçimde ağır bir yenilgi alarak ikinci parti durumuna düşmesidir. Bu durum, seçimden bu yana yapılan tüm genel seçim anketlerinde de istikrarlı bir şekilde sürmektedir. Tüm dünyada ve Avrupa’nın her yerinde tam demokrasi için mücadele veren bütün siyasi aktörlerin, akımların, siyasi partilerin birbirleriyle diyalog ve dayanışma içinde olması gerektiği bir dönemdeyiz. Partimiz, kurucusu Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde modern Cumhuriyetin kurucusu olmakla kalmamış, 1950’de ülkemizi çok partili hayata, demokratik seçimlere geçiş sürecini de gerçekleştirmiştir. Bizler Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ve daha 1920’lerde egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu ifade eden siyasetin temsilcileriyiz.” dedi.

Özgür Özel, “Bizim için Avrupa, sadece bizim de içinde bulunduğumuz bir coğrafya değildir. Son 200 yıldır ülkemiz yüzünü Batı’ya çevirmiş, yaptığı ilk anayasa ile modernleşme sürecine girmiş, Kırım Savaşı’nı bitiren 1856 Paris Kongresi ile birlikte Avrupa kamu düzeninin ve Avrupa uyumunun bir parçası olarak kabul edilmiştir. O zamandan günümüze ilişkilerimizde iniş çıkışlar olsa da Avrupa ile Türkiye’nin çok yönlü bir ilişkiye ve karşılıklı dayanışmaya olan gereksinimleri hiç değişmemiştir.” ifadelerini kullandı.

Özel, “Yaşadığımız belirsizlikler çağında küresel dengelerin yeniden kurulduğu bir anda Türkiye’nin stratejik öneminin arttığının farkındayız. Türkiye, önemli bir jeopolitik konumdadır. Bu belirsizlik ve kültürel jeopolitik gerginlik ortamında Türkiye’nin demokratik, güvenilir ve öngörülebilir, çevreye saygılı, güçlü, istikrarlı ve kurumları güçlü bir ülke olması ve bu ülkenin Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası olması hem bizlerin hem de Avrupa’nın yararınadır.” açıklaması yaptı.

Özel, “Açıkça ve samimiyetle ifade etmek isterim ki Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’yi Avrupa sisteminin ve Batı demokrasilerinin bir parçası olarak görmektedir” şeklinde konuştu.

Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecine ilişkin olarak da CHP Genel Başkanı Özel şunları söyledi:

“Türkiye’nin dünyanın en bilinen, üç imparatorluğa başkentlik etmiş gözbebeğimiz İstanbul’un Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart 2025 tarihinde 1 milyon 700 bin üyemizin doğrudan sandık başına gideceği bir ön seçim süreciyle cumhurbaşkanlığı adaylığı unvanı resmiyet kazanacaktır. Çok adaya açık bir süreçte kendisine duyulan güven ve uğradığı saldırılara karşı korumacı bir toplumsal sahipleniş, bu ön seçimde tek aday olma sorumluluğunu kendisine, ancak arkasına milyonları katma sorumluluğunu partimize yüklemiştir. Bu ön seçim sürecinin tamamlanmasıyla birlikte yapılacak ilk genel seçimlerde yarışacak isimlerin belirginleşeceği ve seçimlere ilişkin tek belirsizliğin seçim tarihleri olacağının inanç ve kararlılığı içindeyiz.”

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *