Filistin kökenli Amerikalı girişimci ve sanat küratörü Faisal Saleh, İsrail’in İrlanda’da kapatma kararı aldığı büyükelçilik binasını “Filistin Müzesi”ne dönüştürmek için başlattıkları girişimin engellenmeye çalışıldığını öne sürdü.
Filistinlilerin karşılaştığı adaletsizlikleri ve zorlukları sanat yoluyla dünyaya duyurmak amacıyla 2018’de ABD’nin Connecticut eyaletinde Filistin Müzesi’ni (Palestine Museum US) kuran Saleh, bu müzede siyasi tartışmalardan ziyade sanatı araç olarak kullanarak Filistin halkının hikayesini Filistinlilerin kendi eserleriyle anlatıyor.
Filistin halkının geçmişten bugüne yaşadıklarını sanat yoluyla dünyayla paylaşarak uluslararası farkındalık yaratmayı hedefleyen Saleh, İsrail’in Dublin Büyükelçiliğini kapatma kararının ardından elçilik binasını kiralayıp sonrasında burada Filistin Müzesi kurmak için girişim başlattı.
Elçilik binasını müzeye dönüştürmek için başlattıkları girişimin engellenmeye çalışıldığını öne süren Saleh, bu süreçte karşılaştıkları engelleri ve zorlukları AA muhabirine anlattı.
“İki farklı kiracı temsilcilik firması da bizi temsil etmeyi reddetti”
Amerikalı girişimci Saleh, İsrail’in 15 Aralık 2024’te Dublin Büyükelçiliğini kapatma kararının ardından elçilik binasını kiralayarak müzenin bir şubesini bu binada faaliyete geçirme fikrine ve Filistin sanatını sergileyebilecekleri alan oluşturmaya odaklandıklarını dile getirdi.
Bu adımın “güçlü bir sembolik hamle” olacağı düşüncesini paylaşan Saleh, elçiliğin bulunduğu binada Filistin Müzesi’nin açılmasıyla İsrail’in temsil ettiği yıkımın ve acının yerini sanatın ve estetiğin yer almasını planladıklarından bahsetti. Saleh, bu planın hayata geçmesiyle soykırımın izlerini silerek güzelliğin ve umudun öne çıkacağının hayalini kurduklarını söyledi.
Bu kapsamda 18 Aralık 2024’ten bu yana girişimlerde bulunduklarını anlatan Saleh, sürecin ilk aşamasında İrlanda’daki yerel bir gazeteyle iletişime geçerek binayı müzeye dönüştürme niyetlerini duyurduklarını ve bu girişimin uluslararası çapta büyük ilgi gördüğünü aktardı.
Buna karşın girişimi başlattıkları tarihten bu yana yürüttükleri yoğun araştırmalara rağmen hala binada kiralanabilecek bir alan olup olmadığı konusunda net bilgiye ulaşamadıklarını belirten Saleh, ilk başta birkaç telefon görüşmesi yaptıklarını, bazı emlakçılarla konuştuklarını ve profesyonel temsilcilik aradıklarını kaydetti.
Saleh, kiralama süreçlerinde kiracıları temsil etme konusunda uzmanlaşmış temsilcilik firmasına başvurduklarını ancak firmanın konuyu inceledikten sonra bu işe dahil olmak istemediklerini, doğrudan binadan sorumlu kişilerle konuşmalarını önerdiğini dile getirdi.
Bunun üzerine yaptıkları araştırmalar sonucu binanın kimler tarafından yönetildiğini öğrendiklerini söyleyen Saleh, binanın sahibi olan kuruluşun iflas ettiğini ve mahkeme tarafından kayyum atandığı bilgisine ulaştıklarını bildirdi. Saleh, mahkemenin atadığı kayyumun “Interpath” adlı büyük çaplı muhasebe firması olduğunu, bunların binanın kiralanma süreçlerini yürütme ve mali işleri yönetmekle sorumlu olduğunu anlattı.
Saleh, binada kiralanabilecek bir alan olup olmadığını öğrenmek için yetkililere ulaşmaya çalıştıklarını ancak ilk aşamada telefonda kendileriyle konuşulmasının reddedildiğini ve e-posta yoluyla iletişim kurmalarının istendiğini kaydetti. Bu doğrultuda bir e-posta gönderdiklerini ancak bir hafta boyunca herhangi bir yanıt alamadıklarını ifade eden Saleh, ikinci bir hatırlatma e-postasının ardından başka yetkiliden dönüş aldıklarını söyledi. Saleh, kendilerine verilen bilgilere göre, binanın kiralanması ve yönetiminden sorumlu firmanın Dublin’de faaliyet gösteren “Bannon” adlı ticari emlak firması olduğu bilgisinin verildiğini aktardı.
Daha sonra bu firmadan bir yetkiliyle görüştüğünü ifade eden Saleh, bu yetkilinin “Bannon” ile “Interpath” firmalarının binanın geleceği hakkında birlikte strateji belirlemek üzere çalıştığını, daha fazla bilgi sahibi olmadığını ve ilerleyen zamanda kendilerine bilgi verileceğini aktardığını dile getirdi.
Saleh, bu görüşmenin ardından bir süre bekledikten sonra tekrar iletişime geçtiklerinde aynı yanıtı aldıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“İki farklı kiracı temsil firmasıyla görüştük ancak her ikisi de bizi temsil etmeyi reddetti ve sürece dahil olmak istemedi. Binayı yönetenler, yani kayyum firması ve onları temsil eden ticari emlak firması, bize sürekli aynı cevabı veriyor. Ne zaman onlarla iletişime geçsek, hala strateji belirlediklerini ve paylaşacak bilgileri olmadığını söylüyorlar. Ancak burada tam olarak neyi strateji haline getirdiklerini bilmiyoruz. Sonuçta sorduğumuz basit soru var: Binada kiralanabilir boş alan var mı? Bunun için büyük stratejiye ihtiyaç yok. ‘Hayır, hiç boş yer yok.’ ya da ‘İki tane boş yer var.’ gibi basit cevap verebilirler ancak bunu bile söylemiyorlar.”
“Muhtemelen İsrail destekçisi bir kişinin süreci engellemeye çalıştığını düşünüyoruz”
Saleh, güçlü bir kuruluş, kişi ya da ticari emlak sektöründe etkili birilerinin kendilerine destek verilmemesi için korkutulduğu görüşünü paylaşarak, binada alan kiralamaya çalışan aracıların da kendileriyle çalışmamaları yönünde baskı altında tutulduklarını öne sürdü.
Filistin kökenli girişimci Saleh, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz ABD merkezli kar amacı gütmeyen bir kuruluşuz ve İrlanda’daki bir binada yer kiralamak için basit talepte bulunuyoruz. Bunun neden bu kadar büyük sorun haline geldiğini anlayamıyoruz. Bu güçlü oluşum, her neyse ki muhtemelen İsrail destekçisi, binada yer kiralamamızın İsrail için utanç verici olabileceği bir durumu engellemeye çalışıyor. Bizi dışarıda tutarak, bize herhangi bir bilgi vermeyerek ve bina hakkında açık sözlü olmayarak İsrail’in itibarını ya da İsrail’in konumunu korumaya çalışıyorlar. Bir aydan fazla süredir beklememize rağmen onların strateji sürecinin sonucunu hala göremedik ya da duyamadık. Bu nedenle elimizde somut bir şey olmadığı için yalnızca bazı çıkarımlarda bulunabiliyoruz. Binanın yöneticileri, binada bir Filistin varlığı istemiyor ve muhtemelen İsrail yanlısı oldukları için İsrail’in konumunu korumaya çalışıyorlar. Sonuç olarak bize ayrımcılık yapıyorlar ve bilgi vermeyi reddediyorlar.”
Bu durumun adil olmadığını vurgulayan Saleh, İrlanda halkına ve Filistin dayanışma gruplarına çağrıda bulunarak, kendilerine destek vermelerini ve bina yönetimine karşı baskı yapmalarını istedi. Faisal Saleh, “Onların bizimle adil şekilde iletişime geçmesini ve diğer kiracılara nasıl davranıyorlarsa bize de aynı şekilde davranmalarını istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Saleh, girişimlerinin başarılı olmaması durumda Dublin’de alternatif planlarının olmadığını belirterek, bu süreçten vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.
Faisal Saleh, “Süreci adım adım ilerletiyoruz. Hala binada bir alan kiralayabileceğimiz konusunda umutluyuz ve Filistin’in burada temsil edilebileceğine inanıyoruz ancak bunun zaman ve çaba gerektireceğini biliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Binadan sorumlu firmalar, AA’nın sorularına doğrudan yanıt vermekten kaçındı
AA muhabiri, İsrail’in Dublin Büyükelçiliğini kapatma kararının ardından büyükelçilik binasının akıbetine ilişkin süreci yöneten Bannon ve Interpath firmalarıyla da temasa geçti. Bu bağlamda binanın kiralanmasına dair belirsizlikler ve Filistin Müzesi girişimine yönelik iddialarla ilgili net yanıt almak amacıyla bina yönetiminden sorumlu firmalara birtakım sorular yöneltildi.
İlgili kişilere büyükelçilik binasında kiralanabilir alan olup olmadığı, kiralama sürecinde farklı taleplerin eşit şekilde değerlendirilip değerlendirilmediği ve sürecin neden şeffaf yürütülmediği soruldu.
Bu iki firma, AA’ya yaptıkları ortak açıklamada, “Kayyımlık sürecinin bu erken aşamasında müşterek alıcılar hala birimle ilgili stratejilerini geliştirmekte ve bu nedenle herhangi bir tarafla anlaşma yapacak konumda değil. Durum değişirse ilgili tarafları bilgilendireceğiz.” ifadelerini kullandı.
AA’nın, “Taraflarla herhangi bir anlaşma yapılmaksızın sadece binada boş yer olup olmadığına ilişkin neden bilgi verilmediği” ile ilgili daha fazla açıklama talep etmesi üzerine firma yetkilisi, “Bu aşamada ek bir yorum veya paylaşacak başka bir bilgi bulunmadığını” aktardı.
Binanın mevcut durumu ve kiralama sürecinin şeffaf yürütülüp yürütülmeyeceği konusunda net bilgi verilmezken, binada Filistin Müzesi’nin kurulması girişimine engel olunmaya çalışıldığı iddialarına ilişkin de herhangi bir yanıt alınamadı.
İrlanda’nın “İsrail elçiliğinin yeniden açılması beklentisiyle binanın kiralanmasını engellediği” iddiası
AA muhabiri ayrıca İrlanda Dışişleri Bakanlığı ile temasa geçerek, “İrlanda’nın, İsrail büyükelçiliğinin yeniden açılması için çalışmalar yürüttüğü ve bu nedenle elçilik binasının kiralanmasının engellendiği” yönündeki iddiaları sordu.
İrlanda Dışişleri Bakanlığı, haberin yayına hazırlandığı ana kadar söz konusu iddialara herhangi bir yanıt vermedi.
İsrail, İrlanda’daki büyükelçiliğini kapatma kararı almıştı
İrlanda, 28 Mayıs 2024’te Filistin Devleti’ni tanıdığını açıklamış, daha sonra da İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı (UAD) nezdinde açılan “soykırım” davasına müdahil olma kararı almıştı.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, 15 Aralık’ta İrlanda’nın tüm kırmızı çizgileri aştığını belirterek, Dublin Büyükelçiliğini kapatacaklarını açıklamıştı.
Dönemin İrlanda Başbakanı Simon Harris, İsrail’in Büyükelçiliğini kapatma kararının “dikkat dağıtma diplomasisi” olduğunu söylemişti.
Dönemin İrlanda Dışişleri ve Savunma Bakanı olan Başbakan Yardımcısı Micheal Martin, ülkesinin Tel Aviv Büyükelçiliğini kapatma planının bulunmadığını belirtmişti.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *