2021 yılında Afganistan’ı kaçarcasına terk ederek işbirlikçilerini yüzüstü bırakan ABD, benzer senaryoyu 3,5 yıl sonra Ukrayna’da sahneye koydu. Washington yönetimi, Zelenski’yi Türkiye’nin kurduğu masadan çekip, yıllarca savaşa zorladıktan sonra ansızın Rusya ile masaya oturdu. Batı’nın kahramanı olan Zelenski de bir anda “sahtekar, katil ve diktatör”e dönüştü.
ABD’de Donald Trump yönetiminin gelecek hafta üçüncü yıl dönümüne girecek Ukrayna Savaşı’nın başlamasında Devlet Başkanı Vlodomir Zelenski’yi suçlaması ve Rusya ile kurduğu müzakere masasında Kiev yönetimine yer vermemesi, 2021 yılında yaşanan Afganistan fiyaskosunu akıllara getirdi.
Cumhuriyetçi Başkan George W. Bush döneminde ABD işgaline uğrayan Afganistan, 20 yıllık yönetimin ardından 11 Eylül 2021’de Demokrat Başkan Joe Biden’ın tek imzasıyla terk edilmişti. Washington yönetimi, kendine bağlı yöneticileri çaresiz ve Amerikan uçaklarının tekerleklerinden düşerek can veren Afganların görüntülerini bırakmıştı.
Şimdi aynı sürecin Ukrayna’da yaşanmasından endişe ediliyor. Başta ABD Başkanı Trump olmak üzere kabinedeki isimlerden gelen açıklamalar, “Zelenski’yi yakında düşman ilan edebilirler” yorumuna neden oldu. 4 yıl arayla gerçekleşen iki büyük fiyasko, Washington’da yönetimler değişse de ABD’nin “güvenilmez ülke” olduğunun değişmeyeceğini ortaya koydu.
AVRUPA YÜZÜSTÜ KALDI
12 Şubat’ta ABD Başkanı Trump’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile hiçbir Avrupalı müttefikine haberdar etmeden gerçekleştirdiği 1,5 saatlik telefon görüşmesi, Atlantik’in iki yakasında Afganistan’dan sonra ilk büyük ve belki de yıkıcı şoku oluşturdu.
Batı medyasında çıkan haber ve yorumlarda Trump yönetiminin, Çin’e karşı Rusya’yı yanına çekmek için Avrupa’yı saf dışı bırakmayı planladığı belirtilerek, Brüksel’in adeta Washington tarafından stratejik çıkarlar için satışa çıkarıldığı kaydedildi. Yaşanan durumu NATO’nun 8. Genel Sekreteri olarak görev yapmış olan Belçikalı siyasetçi Willy Claes, “Avrupa’ya ihanet” diye yorumladı.
ABD en büyük darbeyi ise Mart 2022’de İstanbul’da kurulan barış masasından kaldırdığı Ukrayna’ya ve lideri Volodomir Zelenski’ye vurdu. 18 Şubat günü Riyad’da Ukrayna’da ateşkes müzakereleri için bir araya gelen ABD ve Rusya ikilisi Kiev yönetimini masaya davet etmedi. Öyle ki ikili zirve gerçekleşmeden bir gün önce Zelenski’nin bölgede olduğu bilindiği halde Washington ve Moskova’nın Ukrayna’nın masada istemediği Batı medyasına yansıdı. Trump’ın Ukrayna’ya ateşkes sonrası için herhangi bir güvenlik garantisi vermemesi ve NATO’ya üyelik yolunu tamamen kapaması ise Kiev’in umutlarına tuz biber ekti.
NEREDEYSE DÜŞMAN İLAN ETTİ
Ukrayna liderinin “medyadan duydum” dediği zirveye ilişkin eleştiriler yöneltmesi ve Ukrayna’nın dahil olmadığı herhangi bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini bildirmesi ABD Başkanı Donald Trump başta olmak üzere ABD’li yetkililerin tepkisini çekmeye yetti. Trump, Zelenski’nin devlet başkanı olarak meşruiyetini sorgulama noktasına gelirken, savaşın başlamasından sorumlu tuttuğu Ukraynalı lidere “komedyen” ve “diktatör” ifadeleriyle yüklendi.
Trump bununla da yetinmedi, Rusya’nın işgal ettiği Ukrayna topraklarından çıkarılamayacağını neredeyse Moskova’nın tezleriyle dillendirdi. Başta Ukrayna olmak üzere Batı medyası “Bu sözleri ancak Putin söyleyebilirdi” yorumlarıyla, ABD’nin Kiev’i “düşman ilan edeceği” kaydetti.
500 MİLYAR DOLARLIK TAZMİNAT İSTEDİ
Trump bu sözleriyle de kalmadı. ABD’nin geçen 3 yılda Ukrayna için 350 milyar dolar harcama yaptığını savunarak bu paranın karşılığında bu ülkeden değerli toprak madenlerine ilişkin bir anlaşma talep ettiklerini söyleyen Trump, daha önce ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’i Kiev’e gönderdiğini ancak Zelenski’nin önüne konan anlaşmaya imza atmadığını belirterek Ukraynalı lideri eleştirdi.
Trump’ın Zelenski’den 500 milyar dolarlık bir tazminat ve madenlerin kullanımında öncelikli söz hakkı istediği Batı medyasına yansıdı.
AĞIR BEDEL ÖDEYECEK
Trump’a destek Başkan Yardımcısı JD Vance ve Amerikalı milyarder yandaşı Elon Musk’tan geldi. Vance de Trump gibi Zelenski’nin meşruiyetini sorgularken, sosyal medya hesabından “sözlerinin bedelini ağır ödeyecek” tehdidinde bulundu.
Musk ise bir adım daha ileri giderek, Zelenski’nin, Temmuz 2022’de eşi ile birlikte “Vogue” dergisi için çektirdiği fotoğrafını eleştirdi. Musk, Rusya-Ukrayna Savaşı devam ederken çekilen fotoğrafa, “O bunu yaparken çocuklar savaş cephelerinde ölüyordu” notunu düştü.
4 YIL SONRA BENZER SENARYO
Yaşananlar, ABD’ye güvenmenin ağır bir bedeli olabileceğini gösterdiği gibi aynı zamanda da bir uyarı. Tıpkı 2021 yılında Afganistan’daki ABD destekli yönetime olduğu, Washington’un bir gecede kendilerine hiçbir haber vermeden Kabil’den çekilme kararı aldığı ve maaşa bağladığı birçok Afgan yetkiliyi ülkeden kaçmak zorunda bıraktığı gibi.
BİR AYDA KENDİNİ KRAL İLAN ETTİ
İkinci başkanlık döneminde görev süresinin ilk ayını dolduran ABD Başkanı Donald Trump kendini “Kral” ilan etti. New York’ta trafik sıkışıklığına göre ayarlanan fiyat tarifelerini kaldırdığını belirten Trump, “Trafik sıkışıklığı fiyatlandırması öldü. Manhattan ve tüm New York kurtuldu. Kralımız çok yaşa!” ifadesini kullandı.
Beyaz Saray’ın resmi X hesabı, bu açıklama sonrası Trump’ı başında taçla kral olarak betimleyen bir dergi kapağını paylaştı.
ABD Başkanı, geçtiğimiz günlerde, Fransa İmparatoru Napolyon’a ait olduğu değerlendirilen “Vatanını kurtarak yasaları ihlal etmez” minvalinde bir sözü paylaşmış ve yine tartışmalara sebep olmuştu. Trump’ın Napolyon’a özendiği ve yetkilerini bir “imparator gibi kullanmak” istediği belirtilmişti.
(Yeni Şafak/Sernur Yassıkaya)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *