Zelenskiy için diktatör ifadesi kullanan Trump, Ukrayna’da seçimlerin zamanının geldiğini söylemesi üzerine, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu sözcülerinden biri açıklama yaptı, Rusya’nın demokratik bir ülke olmadığını, Zelenskiy’nin ise demokratik yolla seçildiğini söyledi. İtalya Başbakan Yardımcısı ise Ukrayna ve ABD’yi sükunete çağırırken, Meloni sessiz kalmaya devam etti.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu sözcülerinden Stefan de Keersmaecker, günlük basın toplantısında ABD Başkanı Donald Trump’ın Zelenskiy’e yönelik “diktatör” nitelemesiyle ilgili soruyu yanıtladı. Sözcü şu ifadeleri kullandı:
“Başkan Zelenkskiy, meşru, özgür, adil ve demokratik bir seçimle seçilmiştir. Ukrayna, bir demokrasidir. Putin’in Rusya’sı ise değildir. Amerikalı yetkililerin kullandığı bilgilere gelince elbette bu konuda herhangi bir bilgi paylaşamam. Bunu onlara sormanız gerekir.”
ABD Başkanı Trump, dün Zelenskiy’i Ukrayna’da seçim yapılmaması nedeniyle eleştirerek, “Seçim yapmayan bir diktatör olan Zelenskiy, elini çabuk tutsa iyi olur yoksa ülkesini kaybedecek.” ifadesini kullanmıştı.
İtalya: Durumun sakinleşmesi bizim çıkarımıza
İtalyan Radio24’e konuşan İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Trump’ın Zelenskiy’i “seçimlere gitmeyen diktatör” olarak tanımlamasına ilişkin, “Yeni ABD yönetiminin sözleri her zaman güçlüdür. Trump ve Zelenskiy arasındaki ilişkide çatlaklar var ancak durumun sakinleşmesi ve barışın sağlanması, bizim çıkarımıza.” dedi. Tajani, Trump’ın sözlerine takılıp kalınmaması gerektiğini belirterek “Bu, bizim tarzımız değil. Sinirlerimizi kontrol etmeliyiz çünkü çatışmalar yaşanıyor ve daha fazlası olacak.” diye konuştu.
Zelenskiy’nin seçilmiş bir başkan olduğunu ve Amerikalılar tarafından her zaman desteklendiğini savunan Tajani, “Zelenskiy’i Avrupa’ya getiren, Brüksel’deki büyükelçilik aracılığıyla eski Trump yönetimi olduğunu anımsıyorum. Trump’ı bu kadar sert ifadeler kullanmaya iten nedenleri bilmiyorum. Muhtemelen, Suudi Arabistan’da Amerikalılar ile Ruslar arasında gerçekleşen görüşmeye Zelenskiy’nin verdiği tepkiyi beğenmedi.” değerlendirmesinde bulundu.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer’in ABD arabuluculuğunda sağlanacak olası bir ateşkes anlaşmasını korumak amacıyla yaklaşık 30 bin Avrupalı askerin Ukrayna’ya gönderilmesini öngören planına ilişkin ise Tajani, şunları anlattı:
“Eğer bir barış gücü oluşturulmasına karar verilirse bunun Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından garanti altına alınan bir BM gücünün olmasının daha iyi olacağını düşünüyorum, böylece Ukrayna ve Rusya arasında gerçekten bir gücü sağlayabiliriz. Bu durumda, eğer Avrupa güçleri konuşlandırılırsa bu, Ukrayna’nın savunulması yönünde bir tavır olacaktır. Bence tarafsız bir bölge oluşturmak daha iyi olur.”
Tajani, BM Güvenlik Konseyinin garantisinin olması durumunda İtalya’nın böyle bir misyonda askeri varlık bulundurabileceğini dile getirerek “Ancak bir tampon bölge için 30 bin asker az olur, en az 200 bin asker gerekir.” ifadesini kullandı.
‘Süreç AB, ABD ve Ukrayna tarafından inşa edilmeli’
Tajani ayrıca, lideri olduğu partisi Forza Italia’nın (FI) bir etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Biz Ukrayna’yı ve meşru hükümetini destekliyoruz. Devlet Başkanı Zelenskiy’dir ve görevde kaldığı sürece muhatabımız da o olacaktır.” dedi.
Rusya-Ukrayna savaşında barış sürecinin, ABD, Ukrayna ve Avrupa Birliği (AB) ile birlikte inşa edilmesi gerektiğine inandıklarını dile getiren Tajani, “Bu, hem Kiev’in hem de tüm Avrupa Birliği’nin güvenliğini gelecekte de garanti altına almak için gereklidir.” diye konuştu.
Müzakerelerde ABD’nin yanı sıra Ukrayna ve AB’nin de yer alması gerektiğini vurgulayan Tajani, “Bizim düşüncemiz budur. Ukrayna hem bizim hem de ABD’nin desteğini aldı ve bence Ukrayna’nın ve tüm Avrupa’nın güvenliğini sağlamak için hep birlikte müzakere masasına oturmak doğru olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Tajani, Ukrayna’ya verdikleri desteğe işaret ederek “Ukrayna’yı destekledik ve desteklemeye devam ediyoruz. Her zaman Rusya ile savaş halinde olmadığımızı söyledik. Müzakere masasında AB, Ukrayna ve ABD’nin yer alması gerektiğine inanıyoruz. Transatlantik ilişkiler bizim için çok önemli.” değerlendirmesini yaptı.
Meloni neden sessiz kaldı?
Bu arada, İtalya’nın yüksek tirajlı gazetelerinden La Stampa’da çıkan bir haberde, Trump ve Zelenskiy’nin karşılıklı açıklamaları sonrasında her iki liderle de yakın ilişkileri bulunan Başbakan Giorgia Meloni’nin sessizliğini koruduğu ifade edildi.
Corriere della Sera’da çıkan haberde ise Trump’ın Zelenskiy’e yönelik sözleri için “Meloni’yi köşeye sıkıştırdığı” yorumu yapıldı.
ABD Başkanı Donald Trump, Zelenskiy’i ülkesinde seçim yapılmaması nedeniyle eleştirerek “Seçim yapmayan bir diktatör olan Zelenskiy, elini çabuk tutsa iyi olur yoksa ülkesini kaybedecek.” demişti.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *