14 Aralık 2024’te Ürdün’ün Akabe kentinde ve 12 Ocak’ta Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen Suriye konulu toplantıların devamı niteliğini taşıyan uluslararası konferans bu kez Paris’te toplanıyor.

Paris toplantısının sekiz Arap ülkesinin bakanları ile G7 dışişleri bakanlarını bir araya getirmesi bekleniyor. Toplantıya altı Avrupa ülkesi ile ABD, Türkiye, İngiltere, Avrupa Birliği, Arap Ligi ve Körfez İşbirliği Konseyi de katılacak.

Suriye’den Dışişleri Bakanı Şeybani, ABD’den Dışişleri Bakanlığı’nın üst düzey yetkilileri, Türkiye ve Katar’dan bakan yardımcıları katılacak.

Konferansın sonunda ise Emmanuel Macron’un konuşma yapması planlandı.

Türkiye’den bakan yardımcısı katılacak

Diplomatik kaynaklardan verilen bilgiye göre, yarın Paris’te düzenlenecek Suriye konulu uluslararası konferansa katılacak olan Nuh Yılmaz, Suriye’deki yeni yönetimle angajmanın ve yeni yönetime desteğin ülkenin istikrarı açısından önem taşıdığının altını çizecek. Yılmaz, terör örgütü başta olmak üzere Suriye’nin karşı karşıya olduğu tehditlere dikkati çekerek, ülkenin terör unsurlarından tamamen arındırılması konusunda Türkiye’nin kararlılığını vurgulayacak.

Suriye’de istikrarın sürdürülebilirliği için yeniden imar çalışmalarının başlatılması gerektiğine değinmesi beklenen Yılmaz, Suriye’ye uygulanan yaptırımların kaldırılmasının önemine işaret edecek. Yılmaz, Suriye’de adaletin ve sabık rejimin işlediği suçlar için hesap verebilirliğin önemine de dikkati çekecek.

Suriye’den, bölgeden ve Avrupa-Atlantik coğrafyasından paydaş ülkelerin yanı sıra ilgili uluslararası kuruluş temsilcilerinin bir araya geleceği konferansta, Suriye’de istikrar ve güvenliğin tesisine yönelik atılabilecek adımlara odaklanılması bekleniyor.

Suriye ile karşılıklı ticarette yeni düzenleme yürürlüğe girdi

Türkiye Gümrük Bölgesi üzerinden Suriye’ye ihracat ve Suriye’ye transit işlemlerinde mevcut kısıtlama listeleri kaldırıldı.

Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan düzenlemelerle, Türkiye Gümrük Bölgesi üzerinden Suriye’ye ihracat ve Suriye’ye transit işlemlerinde mevcut kısıtlama listeleri kaldırıldı. Bu ülkeye açılan kara sınır kapıları kullanılarak, Türkiye’den Suriye’ye ihraç edilecek veya transit edilecek eşya, diğer ülkelerle aynı şartlara tabi tutulacak.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, 8 Aralık 2024’te Suriye’de halkın özgürlüğe kavuşması sürecinde başlayan yeni dönemde Türkiye-Suriye ekonomik ve ticari ilişkilerindeki ilerlemenin devam ettiği belirtildi.

Hükümet tarafından, yeni döneme ilişkin Suriye ile varılan mutabakat doğrultusunda oluşturulan yol haritasının adım adım hayata geçirildiği vurgulanan açıklamada, Bakanlık tarafından bu kapsamda Suriye ile karşılıklı ticarette eski rejim döneminde kısıtlı tutulan ihracat, transit ve ithalata ilişkin olarak da gerekli kararların alınmaya devam edildiği bildirildi.

Açıklamada, Bakanlığın bu doğrultuda 8 Aralık 2024’ten bu yana aldığı kararların devamı olarak, eski rejim dönemi şartlarında uygulamada bulunan ve Suriye ile Türkiye arasındaki ticarette verilen gümrük hizmetlerine ilişkin 2021/12 sayılı genelgenin yürürlükten kaldırıldığına ve 8 Şubat’ta 2025/4 sayılı yeni bir genelge düzenlendiğine işaret edilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Suriye ile ticaretimizi düzenleyen yeni genelgeyle, ilk olarak, Türkiye Gümrük Bölgesi üzerinden Suriye’ye ihracat ve Suriye’ye transit işlemlerinde mevcut kısıtlama listeleri kaldırılmıştır. Suriye’ye açılan kara sınır kapılarımız kullanılarak, Türkiye’den Suriye’ye ihraç edilecek veya transit edilecek eşya, diğer ülkelerle aynı şartlara tabi tutulacaktır.

İkinci olarak, aynı genelgenin eşya listesinde bulunan ‘metal hurda’ hariç, diğer eşyanın Suriye’den ülkemiz üzerinden üçüncü ülkelere transiti serbest hale getirilmiştir.

Üçüncü olarak da Suriye’den ithalat işlemleri normal hale getirilmiştir. Böylece yürürlükten kalkan genelge kapsamındaki 1 sayılı ithalatı izne tabi eşya listesi kaldırılmış olup, mevcut dış ticaret rejimimiz kapsamında Suriye ile ithalat rejimi normalleştirilmiştir.

Başka bir ifadeyle, Suriye’den ithal edilen eşya, gerek ithalat düzenlemeleri, gerek ürün güvenliği kontrolleri, gerekse de gümrük vergileri bakımından üçüncü ülkelerle aynı şartlara tabi tutulmuştur.”