Amerikan fonunun kesilmesi Pakistan’ı tedirgin ediyor!

Amerikan fonunun kesilmesi Pakistan’ı tedirgin ediyor!

BM’ye göre, Trump’ın fonları kesme kararı ile 60’tan fazla sağlık tesisinin kapatılmasıyla Pakistan’da 1,2 milyonu Afgan mülteci olmak üzere yaklaşık 1,7 milyon kişi doğrudan etkilenecek. Pakistanlı ekonomist Sıddıki ise, yardım paralarının, iktidar koridorlarını kontrol eden zengin ve güçlü elitlerin işine yaradığı görüşünde.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Asya-Pasifik Bölge Direktörü Pio Smith, yaptığı açıklamada, ABD’nin finansman krizi nedeniyle yaklaşık 9 milyon kişinin sağlık ve koruma hizmetlerine erişimini kaybetmesinin beklendiği komşu Afganistan’da durumun daha da endişe verici olduğunu söyledi.

UNFPA, daha önce ABD hibeleriyle finanse edilen, krizden etkilenen bölgelerdeki kadınlar ve kızlar için bir can simidi sayılan hizmetleri askıya aldı. Smith’e göre UNFPA, Afganistan, Bangladeş ve Pakistan’daki temel programları sürdürmek için 2025’te 308 milyon dolardan fazla paraya ihtiyaç duyuyor.

Güney Asya Ortaklığı isimli kalkınma örgütünün Pakistan’ın İcra Direktörü Muhammed Tahsin, yaygın aksaklıklardan duyduğu endişeyi dile getirdi. ABD yardımlarının durdurulması nedeniyle bazı tanınmış kuruluşların faaliyetlerini durdurduğunu ve çok sayıda insanın işsiz kaldığını belirten belirterek şunları kaydetti:

“Bu askıya alma, dünya çapında milyonlarca savunmasız insanın acı çektiği bir kriz yarattı. Acilen ihtiyaç duyulan insani yardımlar askıya alındı, hastaneler malzeme sıkıntısıyla karşı karşıya, okullar kapanıyor ve daha fazla topluluk kaynaklardan mahrum bırakılıyor” dedi.

İslamabad’daki ABD Büyükelçiliği, yorum için ulaşıldığında yanıt vermeyi reddetti. Büyükelçilik sözcüsü Anadolu Ajansı’na e-posta yoluyla yaptığı açıklamada, “Başkan’ın Yürütme Emirleri ve bunların uygulanmasına ilişkin tüm medya sorularını Beyaz Saray’a iletmemiz yönünde yönlendirildik” dedi.

Pakistan Dışişleri Bakanlığı ise İslamabad’ın yardımların yeniden başlamasını umduğunu söyledi. Bakanlık sözcüsü Shafqat Ali Khan 30 Ocak’taki basın toplantısında, “USAID, yıllar boyunca Pakistan’da enerji, eğitim, sağlık ve uyuşturucu kontrolü alanlarında bir dizi faydalı proje üzerinde çalıştı. Bu programların yakında yeniden başlayacağını ve iki tarafın bu konuda iletişim halinde kalacağını umuyoruz” dedi.

Pakistan’ın dış yardıma bağımlılığı gözden geçirmesi gerekiyor

Yardımların askıya alınması insani programlar açısından yıkıcı sonuçlar doğururken, bazı analistler bunun Pakistan gibi gelişmekte olan ülkeleri dış yardıma olan bağımlılıklarını yeniden düşünmeye zorlayabileceğini savunuyor.

Özgür ve Adil Seçim Ağı (FAFEN) ulusal koordinatörü Rashid Chaudhry’ye göre, savunma grupları, sağlık odaklı STK’lar kadar şiddetli bir etki hissetmeyebilir, Chaudrhry, “Bizim gibi savunuculuk grupları, sınırlı harcamalarla çeşitli bir finansman modeliyle faaliyet gösteriyor, dolayısıyla sağlık, eğitim, kalkınma, kadınların güçlendirilmesi ve diğer sektörlerdekilerle aynı zorluklarla karşılaşmayacağız” diyor.

Ancak Chaudhry, asıl mağdurların ABD destekli programlara büyük ölçüde bağımlı olan marjinal topluluklar olacağı konusunda uyardı:

“Operasyonlarımızı sıkıştırmamız gerekebilir ve elbette çalışanlar işten atılacak. Ancak sonunda onlara başka bir sektörde iş kazandıracak becerilere sahipler. Milyonlarca marjinalleşmiş insan gerçek sorunla karşı karşıya kalacak.”

Pakistanlı deneyimli ekonomist Şahid Hasan Sıddıki, krizin gizli bir fırsat olabileceğine inanıyor. Sıddıki, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Bu hamleyi Pakistan gibi gelişmekte olan ülkeler için gizli bir lütuf olarak görüyorum.” dedi.

“Bu kriz, hemen sıkıntılara yol açacak olsa da, bizi birçok yönden teşvik edebilir; özellikle ekonomilerimizi disiplin altına almak, öncelikleri yeniden şekillendirmek ve devleti, uzun süredir STK’lara ve yardım kuruluşlarına devredilen sorumlulukları geri almaya zorlamak gibi.”

Sıddıki, ABD yardımlarının sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemeyi amaçlasa da, Soğuk Savaş sonrası dönemde Washington için sıklıkla siyasi bir araç işlevi gördüğünü vurguladı:

“USAID, aslında gelişmekte olan ülkelerdeki insan kaynakları yatırımlarına katkıda bulunmuyor. Bunun yerine, birçok hükümet kendi harcamalarını veya insan kaynaklarına, özellikle eğitim, sağlık ve insan gelişimine yaptıkları yatırımları azaltıyor.”

Sıddıki, bu ülkelere akan yardım paralarının, iktidar koridorlarını kontrol eden zengin ve güçlü elitlerin işine yaradığını belirtti.

Pakistan’ın yıllar içinde ABD’den milyarlarca dolar yardım aldığını, ancak terörle mücadeleye katılımı nedeniyle çok daha büyük ekonomik kayıplar yaşadığını belirten Sıddıki, “Sözde teröre karşı savaşa ortak olan Pakistan, halihazırda 130 milyar doların üzerinde ekonomik kayba uğradı… ABD’den aldığımız yardım ve hibeler bunun sadece küçük bir kısmı.” dedi.

Yardımların askıya alınmasının etkisini azaltmak için Sıddıki, İslamabad’ın temel hizmetlere ayırdığı GSYİH payını artırmasını, sıradan vatandaşları aşırı yüklemeden vergi tahsilatını iyileştirmesini ve sağlık, eğitim ve insan gelişimine daha fazla yatırım yapmasını önerdi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *