Amerikan Washington Post (WP) gazetesi, Suriye’deki varlığının geçici olduğunu öne süren İsrail’in, işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’nde iki yeni askeri üs inşa ettiğini yazdı.
WP, uydu görüntülerine ve bu görüntüleri yorumlayan uzmanların görüşlerine dayandırarak İsrail’in işgal altındaki Golan Tepeleri’nde askeri açıdan genişleme faaliyetlerinin ispatlandığına ilişkin haber yayımladı.
Görüntüler, İsrail’in Suriye’ye ait Golan Tepeleri’nde bölge sakinlerine ve uluslararası topluma bölgedeki varlığının geçici olacağını iddia etmesine rağmen iki askeri üs kurmaya başladığını ortaya koydu.
Washington Post tarafından incelenen uydu görüntüleri, duvarlarla çevrili İsrail üssünde yarım düzineden fazla bina ve araç ile bu üssün yaklaşık 8 kilometre güneyinde benzer inşaat alanını gösteriyor.
Yerel halkı endişelendiren her iki üs de yeni toprak yollarla İsrail’in 1967’den beri işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’ndeki topraklara bağlanıyor.
İlk üssün birkaç kilometre güneyinde ise WP’ye konuşan uzmanların “üçüncü askeri üs” olarak yorumladığı, temizlenmiş arazi görülüyor. Bu iki üs ve temizlenmiş arazi, 1974’te imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması ile tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölge olarak belirlenen yerde bulunuyor.
Uydu görüntülerinde ayrıca Kuneytra ilinin yaklaşık 16 kilometre güneyinde, tampon bölge ile Kodana köyü arasındaki yeni yol dikkati çekiyor.
Uydu görüntülerini kullanarak askeri olayları belgeleyen ve analiz eden Contested Grounds’tan William Goodhind, ilk üssün gözlem için, ikincisinin ise bölgedeki yollara daha iyi erişim sağlanması amacıyla kullanılabileceğini belirterek temizlenmiş arazide de üçüncü askeri üssün kurulabileceğini kaydetti.
Suriye’deki yeni yönetimin Savunma Bakanı’ndan İsrail’e geri çekilme çağrısı
Suriye’deki yeni yönetimin Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra, İsrail’in Suriye’ye ait toprakları işgalini “Suriye halkına karşı ihlal” olarak tanımlamıştı.
İsrail’in işgalinin meşru olmadığını dile getiren Ebu Kasra, “(İsrail’in) İran’la problemi vardı, onları İran’dan kurtardık.” ifadesini kullanmıştı.
Ebu Kasra, Tel Aviv’in vatandaşlarını “önceki pozisyonlarından” koruyabileceğini kaydederek İsrail’in Suriye’ye ait işgal edilen topraklardan çekilmesi yönünde çağrıda bulunmuştu.
İsrail’in Suriye’ye saldırıları ve işgali
Suriye’de 27 Kasım 2024’te şiddetlenen çatışmaların ardından 8 Aralık 2024’te 61 yıllık Baas rejiminin çökmesiyle eş zamanlı, İsrail ordusunun ülkeye saldırıları arttı.
Rejim ordusundan kalan askeri altyapı ve imkanları imha etmeye başlayan İsrail ordusu, Suriye toprağı Golan Tepeleri’ndeki işgalini genişletti.
Golan Tepeleri civarındaki tampon bölgeye giren İsrail ordusu, işgali daha ileriye taşıyarak başkent Şam’ın 20 kilometre yakınlarına kadar sokuldu.
İsrail, Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ni 1967’den bu yana işgal altında tutuyor. İsrail ile Suriye arasında 1974’te imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması ile tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmişti.
İşgale giden süreç 1967’de başladı
Stratejik öneme sahip Golan Tepeleri’ndeki İsrail işgali 1967’de başladı. İsrail ordusu, 5 Haziran 1967’de başlayan ve “Altı Gün Savaşı” olarak bilinen muharebe İsrail, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Sina’nın yanı sıra Golan Tepeleri’ni de işgal etti.
Mısır ile koordineli başlattıkları ve “Yom Kippur Savaşı” olarak bilenen 1973’teki muharebede Suriye, Golan Tepeleri’ni İsrail işgalinden kurtarmayı denedi ancak başaramadı.
Tel Aviv ile Şam arasında da 5 Haziran 1974’te Kuvvetlerin Çekilme Anlaşması imzalandı. İsrail bu anlaşmayla Yom Kippur Savaşı’nda işgal ettiği Suriye topraklarından çekilmeyi kabul ederken, 1967’de işgal ettiği Golan Tepeleri’nde kalmaya devam etti.
Stratejik önemi nedeniyle bölgeden ayrılmak istemeyen İsrail, 1981’de Golan Tepeleri’ni tek taraflı olarak ilhak ettiğini açıkladı, ancak ABD hariç uluslararası toplum bu kararı bugüne kadar tanımadı.
Golan Tepeleri’ndeki sorunun çözülmesi için birçok girişimde bulunuldu ancak bunların tamamı başarısız oldu. Onlardan biri de 2000’de ABD’nin arabuluculuğunda yapılmıştı. Golan Tepeleri’nin Suriye’ye iadesi hedefiyle, ABD’nin ara buluculuğunda başlatılan müzakereler başarısızlıkla neticelendi. Görüşmelerin başarısız olmasının nedeni ise İsrail’in, Celile Gölü yanında yer alan ve kilit öneme sahip su kaynağı olan bir toprak parçasını Suriye’ye bırakmaya razı olmamasıydı.
Suriye ve İsrail, kapsamlı bir barış anlaşması sağlanması amacıyla 2008’de Türkiye’nin ara buluculuğunda yeniden dolaylı görüşmelere başladı. İsrail’in Gazze’ye saldırmasının ve dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak’ın yolsuzluk davası nedeniyle istifa etmesinin ardından görüşmeler sonlandırıldı.
Netanyahu, 2016’da Bakanlar Kurulunu Golan Tepeleri’nde toplayarak dünyaya burayı “İsrail toprağı” olarak tanıma çağrısında bulundu ancak uluslararası toplum buna olumlu yanıt vermedi, aksine tepki gösterdi.
Donald Trump, 45. ABD Başkanı olduktan sonra 25 Mart 2019’da Suriye toprağı Golan Tepeleri üzerindeki “İsrail egemenliğini tanıdıklarını” açıkladı.
İsrail’in Suriye’ye saldırıları
Suriye’de 27 Kasım’da şiddetlenen çatışmaların ardından 8 Aralık’ta 61 yılık Baas rejiminin çökmesiyle eş zamanlı, İsrail ordusunun Suriye’ye saldırıları arttı.
Rejim ordusundan kalan askeri altyapı ve imkanları imha etmeye başlayan İsrail ordusu, Suriye’deki işgalini genişleterek başkent Şam’ın 25 kilometre yakınlarına kadar sokuldu.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *