ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Mısırlı mevkidaşı Abdulati ile yaptığı telefon görüşmesinde, Hamas’ın Gazze Şeridi’ni yeniden yönetememesi için işbirliği istedi. ABD, Trump’ın Sisi ile görüştüğünü söylerken, Mısırlı üst düzey bir kaynak bunu yalanladı. Siyasi partiler ve sendikalar ise protesto çağrısında bulundu, Filistin davasının tasfiyesine alet olmayacaklarını bildirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati ile yaptığı telefon görüşmesinde, Hamas’ın Gazze Şeridi’ni yeniden yönetememesini sağlamanın önemli olduğunu söylediğini açıkladı. Bu açıklama, ABD Başkanı Donald Trump’ın Mısır ve Ürdün’e daha fazla Filistinli kabul etmelerini önermesinin ardından geldi.
ABD Dışişleri’nin açıklaması
Trump cumartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail’in on binlerce kişinin ölümüne ve insani krize yol açtığı Gazze Şeridi’ni ‘temizleme’ planını dile getirerek, Filistinlilerin uzun süredir devam eden evlerinden sürülme korkularını yineledi. Rubio ile Abdulati arasındaki görüşmenin ardından dün yapılan ABD Dışişleri Bakanlığı açıklamasında Trump’ın önerisinden bahsedilmedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından dünkü görüşmenin ardından yapılan açıklamada, “Bakan Rubio, Hamas’ın sorumlu tutulmasının önemini vurguladı. Bakan ayrıca, Hamas’ın Gazze Şeridi’ni yönetememesini ya da İsrail’i tekrar tehdit edememesini sağlamak amacıyla çatışma sonrası planlamayı geliştirmek için yakın iş birliğinin önemine değindi” denildi.
Sisi ile Trump görüştü mü?
Şarku’l Avsat’ın aktardığına göre, Mısır, Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden ‘göç ettirilmesi’ girişimlerine karşı tepkisini arttırdı. Üst düzey bir resmi kaynak, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin ABD’li mevkidaşı Donald Trump ile bu konuda temas kurduğunu yalanlarken, Mısır Parlamentosu, partilerin ve sendikaların protesto çağrılarıyla eş zamanlı olarak, Kahire’nin Filistin meselesindeki kararlı tutumunu açıklamak üzere uluslararası parlamentolarla iletişim kurmak için bir ‘entegre eylem planı’ açıkladı.
Abdulati, ‘yerinden edilmeyi reddetmek’ de dâhil olmak üzere ülkesinin Filistin meselesine ilişkin sabitelerini bir kez daha yineledi.
Cenevre’deki Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi oturumunda yaptığı konuşmada Abdulati, Mısır’ın ‘istikrarı tehdit edecek ve halklar arasında barış ve bir arada yaşama şansını baltalayacak şekilde halkların geçici ya da uzun vadeli olarak yerlerinden edilmesine ya da topraklarından sökülmesine yönelik tüm çabaları reddeden’ tutumunun ilkelerine bağlılığını vurguladı.
Bu gelişme, Kahire el-İhbariyye televizyon kanalının dün üst düzey bir Mısırlı resmi kaynağa dayandırdığı ve bazı medya kuruluşlarının Sisi ile Trump arasında bir telefon görüşmesi gerçekleştiği yönündeki haberleri yalanladığı bir döneme denk geldi. Kaynak, Mısır Cumhurbaşkanı ile yapılan her telefon görüşmesinin ‘devlet başkanları ile yapılan uygulamaya göre duyurulduğunu’ vurguladı.
ABD medyası, Trump’ın Sisi ile görüştüğünü belirtmişti
ABD medyası, Trump’ın Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin Kahire ve Amman’a yerleştirilmesi önerisiyle ilgili olarak Sisi ve Ürdün Kralı 2. Abdullah ile görüştüğünü söylediğini aktarmıştı. Medya kuruluşları, Trump’ın pazartesi akşamı konuyla ilgili olarak ‘Sisi ile konuştuğunu’ söylediğini aktardı. Ancak Trump, Mısır Cumhurbaşkanı’nın teklifine verdiği yanıttan bahsetmeyerek sadece şunları söyledi: “Bunu yapmasını çok isterim… Keşke bazılarını kabul etse… Biz onlara çok yardım ettik ve eminim o da bize yardım edecektir… O benim bir arkadaşım.”
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Trump sözlerini şöyle sürdürdü: “Dedikleri gibi bu zor bir alan ama bence bunu yapacaktır. Ürdün Kralı’nın da bunu yapacağını düşünüyorum.”
Trump cumartesi akşamı, Gazzelilerin Mısır ve Ürdün’e yerleştirilmesi fikrini ortaya attı, ancak bu fikir Kahire, Ürdün ve Arap Birliği tarafından reddedildi.
Parlamento eylemi
Mısır Parlamentosu, Meclis Başkanı Hanefi Cibali başkanlığında Genel Komite tarafından düzenlenen toplantının ardından dün ‘Mısır’ın Filistin meselesine ilişkin kararlı duruşunu açıklamak üzere bölgesel ve uluslararası parlamentolarla iletişimi arttırmaya yönelik entegre bir eylem planı’ açıkladı.
Pazartesi günü X platformunda yayınlanan açıklamaya göre el-Ezher, Filistinlileri topraklarından sürmeye yönelik tüm plan ve girişimleri kategorik olarak reddettiğini duyurdu ve Gazze’nin ‘Filistin-Arap toprağı olduğunu ve öyle kalacağını’ vurguladı.
Mısırlı bir grup tanınmış şahsiyet ve aydın dün yayınladıkları bildiride, ‘Filistinlilerin Mısır ve Ürdün’e göç ettirilmesini reddettiklerini’ ifade ederek, “Mısır Dışişleri Bakanlığı’nın bu konudaki açıklamasına tam destek verdiklerini” belirttiler. “Mısır halkı ve liderliğinin Filistin davasının tasfiyesine katkıda bulunmayacağını, Filistinlilerin ülkelerinin dışına sürülmesini kabul etmeyeceğini ve yasal olarak kınanmış bir insanlık suçu olduğu için herhangi bir etnik temizlik eylemine katılmayacağını” vurguladılar.
Aralarında eski bakanların da bulunduğu imzacılar, ABD’ye ‘tarafsız bir arabulucu ve barış anlaşmalarının garantörü rolünü oynayabilecek dengeli ve adil bir tutum benimsemesi’ çağrısında bulundu.
Bildiriyi imzalayanlar arasında Amru Musa, Muhammed el-Arabi, Munir Fahri Abdunnur, Mustafa el-Feki, Abdulmunim Said, Husam Bedravi, Aliyüddin Hilal ve diğerleri yer aldı.
Barışçıl protesto çağrısı
Mısırlı muhalefet partilerinden oluşan Sivil Demokratik Hareket, Trump’ın planına karşı planlanan etkinlikleri görüşmek üzere dün akşam acil bir toplantı çağrısında bulundu. Söz konusu etkinlikler arasında ‘cumartesi günü Kahire’deki ABD büyükelçiliği önünde parti başkanları ve liderleri tarafından barışçıl bir protesto düzenlenmesi, Trump’ın planına karşı çıkan herkes için genel bir ulusal konferans düzenlenmesi ve Refah Sınır Kapısı’na halktan oluşan bir heyet eşliğinde Gazze’ye bir yardım konvoyu organize edilmesi’ yer alıyor.
Aralarında gazeteciler, avukatlar, doktorlar, mühendisler ve oyuncuların da bulunduğu on meslek örgütü pazartesi akşamı bir bildiri yayınlayarak, Trump’ın Filistinlilerin yerlerinden edilmesine ilişkin açıklamalarını reddettiklerini ve Mısır’ın yerlerinden edilmeyi reddeden tutumunu desteklediklerini açıkladı. Bildiride, “Gazze halkının kuzeye dönüşü, Filistin davasını tasfiye etme girişimlerine verilen en büyük yanıttır” denildi.
Bu arada Şarku’l Avsat’a bilgi veren kaynaklar ‘siyasi partiler ve sendikaların önümüzdeki cuma günü Refah Sınır Kapısı önünde bir protesto gösterisi düzenlemeye hazırlandığını’ belirtti.
Mısırlı Kabileler ve Aileler Birliği üyesi Fayiz Ebu Harb Facebook hesabında şunları yazdı: “Önümüzdeki cuma günü Mısır halkı ayağa kalkacak, Gazze halkının yerinden edilmesini reddettiğini ifade edecek ve Refah Sınır Kapısı’nda nöbet tutacak.”
Mısırlı Kabileler ve Aileler Birliği pazartesi günü bir açıklama yayınlayarak, Trump’ın açıklamalarını reddettiğini ve Mısır’ın yerinden edilmeyi reddeden tutumunu desteklediğini ifade etti. Henüz kuruluş aşamasında olan Ulusal Cephe Partisi de benzer bir açıklama yayınladı.
‘Halk seferberliği’
Kahire Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi profesörü olan Tarık Fehmi, ‘yerinden edilmeye karşı bu halk seferberliğinin iç cephenin uyumunu güçlendirmek ve siyasi liderlik etrafında toplandığını teyit etmek açısından’ önemini vurguladı. Şarku’l Avsat’a konuşan Fehmi, ‘açıklamaların ABD Başkanı tarafından yapıldığını, bunun sadece teorik bir proje ya da plan olmadığını, dolayısıyla ciddiyetle ele alınması gerektiğini’ söyledi.
“Mısır’ın durumu düzenlemek ve yerinden etme planlarına karşı konumunu güçlendirmek için iyi bir fırsatı var. Bunu da lobiciler ya da düşünce kuruluşları düzeyinde iletişim kurarak, siyasi pozisyonları destekleyecek stratejik bir zemin inşa ederek yapabilir. ABD sadece Trump’tan ibaret değildir” ifadelerini kullanan Fehmi, ‘bunun bir krize girmek ya da ABD Başkanı’yla çelişmek anlamına gelmediğine’ dikkat çekti.
Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Haridi ise “Trump’ın bir fikri var ve bunu tekrarlamasından bu konuda ciddi olduğu anlaşılıyor. Bu önerinin kökleri yeni ABD yönetimine dayanıyor gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.
Şarku’l Avsat’a konuşan Haridi, “Mısır, Trump’ın önerileri konusundaki tutumunu net bir şekilde ortaya koydu” dedi. Haridi, Mısır’ın hem ABD hem de İsrail ile ilişkilerinin önümüzdeki dönemde etkileneceği uyarısında bulundu.
Hamas’tan Mısır ve Ürdün’e övgü
Mısır ve Ürdün’ün, ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistinlileri topraklarından sürme çağrısını reddetmesini takdir eden Hamas, bunu “asil bir tutum” olarak değerlendirdi. Hareketten yapılan yazılı açıklamada, “Filistinli halkımızın yerlerinden edilmesini, herhangi bir bahane veya gerekçeyle topraklarından nakledilmesini veya sökülüp atılmasını reddeden Mısır ve Ürdün’ün asil tutumunu takdir ediyoruz.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Filistin halkının topraklarına bağlılığını göstererek yerinden edilmeyi ve sürgünü reddettiğine dikkat çekilerek, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatına, Filistin halkının her türlü yerinden edilmesini kesin bir dille reddetme ve başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletini kurma yönündeki ulusal haklarını destekleme çağrısı yapıldı.
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi de, ülkesinin Filistinlilerin topraklarında kalma hakkını destekleme konusundaki kararlılığını vurgulayarak Filistinlilerin tehcir edilmesine yönelik her türlü girişimi reddettiğini belirtmişti.
Mısır da, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin topraklarından sürülmesini reddettiğini açıklayarak, bölgenin istikrarına yönelik tehdit konusunda uyardı ve uluslararası topluma iki devletli çözümün fiilen uygulanması çağrısı yapmıştı.
Trump’ın Filistin’i tasfiye arzusu
ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’deki Filistinlilerin başta Ürdün ve Mısır olmak üzere Arap ülkelerine sürgün edilmesi fikrini ortaya atmıştı. Trump, Gazze’nin “temizlenmesi için” söz konusu ülkelerin daha fazla Filistinliyi kabul etmesi ve bu kişilerin “farklı yerlerde inşa edilecek konutlara yerleştirilmesi” çağrısında bulunmuş, bunun “geçici” veya “uzun süreli” olabileceğini söylemişti.
Bu konuyu Ürdün Kralı II. Abdullah ile telefonda konuştuğunu ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile de görüşeceğini kaydeden Trump, “Arap ülkeleriyle bir araya gelip (Filistinlilerin) barış içinde yaşayabilecekleri başka bir yerde konutlar inşa etmeyi tercih ederim.” demişti.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *