Ürdünlü uzmanlara göre, Trump İsrail’in yapamadığını yapmaya çalışıyor

Ürdünlü uzmanlara göre, Trump İsrail’in yapamadığını yapmaya çalışıyor

Gazze’den Filistinlilerin “temizlenmesini”, Ürdün, Mısır ve diğer Arap ülkelerine sürgün edilmesini isteyen Trump’ın bu arzusu, “İsrail’in askeri yöntemlerle başaramadığını siyaseten elde etme girişimi” olarak değerlendiriliyor. Oysaki 1947’den beri süren batı destekli barbarlığa karşın Filistinlileri bu topraktan sökmek mümkün olmadı.

Beyaz Saray’a döndüğünden beri açıklamalarıyla birçok tartışmayı da beraberinde getiren ABD Başkanı Trump, Gazzelilerin komşu ülkelere gönderilmesi önerisiyle önceki başkanlık döneminde 2020 yılında “Yüzyılın Anlaşması” olarak duyurduğu girişimlerini akıllara getirdi.

Bahsi geçen “Yüzyılın Anlaşması”, Filistin halkını tarihi topraklarından Mısır ve Ürdün gibi Arap ülkelerine tehcir ederek iki devletli çözüm bekleyen Filistin davasının tasfiyesini içeriyordu.

ABD’de ikinci kez başkanlık koltuğuna oturan Trump, 25 Ocak’ta Gazze’deki Filistinlilerin başta Ürdün ve Mısır olmak üzere Arap ülkelerine sürgün edilmesi fikrini ortaya attı.

İsrail’in yaklaşık 16 ay boyunca uyguladığı ağır bombardıman ve kuşatma sonrası Gazze Şeridi’nde oluşan büyük yıkımı gerekçe gösteren Trump, Mısır ve Ürdün’ün daha fazla Filistinliyi kabul etmesi ve bu kişilerin “farklı yerlerde inşa edilecek konutlara yerleştirilmesi” çağrısı yaptı.

Bu konuyu Ürdün Kralı II. Abdullah ile telefonda konuştuğunu ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile de görüşeceğini dile getiren Trump, “Arap ülkeleriyle bir araya gelip (Filistinlilerin) barış içinde yaşayabilecekleri başka bir yerde konutlar inşa etmeyi tercih ederim.” dedi.

Gazze Şeridi’ndeki halkın Arap ülkelerine “yerleştirilmesinin geçici ya da uzun vadeli olabileceğini” söyleyen Trump, “Bir buçuk milyon insandan söz ediyoruz, bölgenin tam olarak boşaltılması için.” şeklinde konuştu.

Mısır ve Ürdün’ün konuya ilişkin tutumları

İşgal altındaki Filistin topraklarına komşu Mısır ve Ürdün yönetimleri, İsrail’in Gazze Şeridi’ne kapsamlı saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023’ten beri birçok defa, bölgedeki Filistin halkının tehcir planlarını reddettiklerini, bunun “kırmızı çizgileri” olduğunu belirtti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı, Trump’ın son çıkışı sonrası söz konusu çağrıyı reddettiğine dair bir açıklama yayımladı.

Açıklamada, Filistinlilerin her ne şekilde olursa olsun, geçici veya uzun vadeli olarak, topraklarından tehcir edilmesinin, topraklarını terk etmeye zorlanmasının ve topraklarını terk etmeye teşvik edilmesinin kabul edilemeyeceği vurgulandı ve bunun bölgesel istikrarı ve barış imkanlarını tehdit ettiği uyarısı yapıldı.

Mısır Meclis Başkanı Hanefi Cibali de Trump’ın çağrısına, “Filistinlilerin tehciri, çatışmaları başka yerlere götürme ihtimalini taşıyor. Bu da tüm bölge için felaket anlamına geliyor.” sözleriyle tepki gösterdi.

Ürdün yönetimi, ABD Başkanı Trump’ın bir önceki döneminde de gündeme gelen, “Ürdün’ün Filistinliler için alternatif vatan haline getirilmesi” planını tümüyle reddettiğini bildirdi.

Trump’ın söz konusu çağrısından sonra Ürdün Meclisinde bir konuşma yapan Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, “Kral Abdullah şunu defalarca söyledi: Ürdün Ürdünlülerin, Filistin ise Filistinlilerindir. Filistin sorununun çözümü Filistin topraklarındadır. Nitekim alternatif vatan söylemini kabul etmedik, etmeyeceğiz. Bütün gücümüzle buna karşı koymaya devam edeceğiz.” dedi.

İsrail’de ise aşırı sağcılar başta olmak üzere Trump’ın söz konusu teklifi memnuniyetle karşılandı.

Yahudi Gücü Partisi lideri Itamar Ben-Gvir ABD Başkanı’nın teklifini memnuniyetle karşıladığını belirterek Trump’a teşekkür ederken, Dini Siyonizm Partisi lideri aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich Filistinlilerin sürgünü teklifini hayata geçirmek için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Bakanlar Kurulu ile bir plan üzerinde çalıştıklarını belirtti.

“Trump, İsrail’in askeri güçle alamadığını siyasi yollarla almaya çalışıyor”

Ürdünlü uzman Ahmed el-Hayle, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Trump’ın Gazze’deki Filistin halkıyla ilgili sözlerini, İsrail’in yaklaşık 16 ay sürdürdüğü savaştan sonra “yeni bir girişim” olarak değerlendirdi.

Hayle, “Görüldüğü kadarıyla Trump, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkına karşı soykırım ve etnik temizliğin yanı sıra çeşitli savaş suçları işleyerek askeri güçle alamadığını siyasi yollarla almaya çalışıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

İsrail’in Gazze’yi “yaşanılabilir bir alan olmaktan çıkarmak” için bölgedeki yapıların yüzde 80’ini yıktığına işaret eden Hayle, “Trump’ın, Gazze Şeridi’nde hayat kurtarmak için uluslararası olağanüstü hal ilan etmesi daha doğru olurdu.” dedi.

Trump’ın tehcir yerine İsrail ordusunun ateşkesten sonra Gazze’den çekilmesi ve bölgede yeniden imar çalışmalarının yoğun şekilde başlatılmasına öncülük etmesi gerektiğini vurgulayan Hayle, şunları kaydetti:

“Trump şayet Filistinliler ve Filistinlilerin geleceğinden endişe ediyorsa, krizi daha da derinleştirecek dayatmalar yerine Filistinlilerin en doğal hakları olan bağımsız devletlerine kavuşmalarına katkı sunsun. İsrail’deki aşırı sağcı siyasilerin bu çağrıyı memnuniyetle karşılamaları ise bunun arkasında Siyonistlerin planları doğrultusunda Filistinlileri topraklarından tehcir etme girişimi olduğunu gösteriyor.”

Hayle, Mısır ve Ürdün başta olmak üzere Arap ülkelerinin de artık gerekçesi ne olursa olsun Filistinlileri topraklarından göçe zorlama planlarına kesin bir dille karşı çıkmaları gerektiğini vurguladı.

Hayle ayrıca, Filistin halkına karşı savaş suçu işleyen İsrailli yöneticilerin uluslararası mahkemelerde hesap vermeleri için adımlar atılması çağrısında bulundu.

“Gazze’deki Filistinliler tüm yıkıma rağmen topraklarından vazgeçmiyor”

Ürdünlü siyasi analist Ahmed el-Barsan, ABD Başkanı Trump’ın yaptığı çağrıyı İsrail lehine bir siyasi girişim olarak yorumladı.

Trump’ın çağrısının aslında İsrail’deki aşırı sağcı siyasilerin planlarını hayata geçirme girişimi olduğuna işaret eden Barsan, şu ifadeleri kullandı:

“7 Ekim 2023’ten itibaren Gazze Şeridi’ndeki Filistinlileri Sina Yardımadası’na, işgal altındaki Batı Şeria’da yaşayan Filistinlileri de Ürdün’e sürgün etme önerileri oraya atıldı. Bunlar, Kahire ve Amman’ın kesinlikle reddettiği projelerdir. Bunun gerçekleşmesi çok zor, çünkü Gazze Şeridi’nde yaşayan Filistinliler topraklarını terk etmeye yanaşmıyor ve tüm yıkıma rağmen hala topraklarından vazgeçmiyorlar.”

ABD Başkanı Trump’ın projesinin “ölü doğduğunu” söyleyen Barsan, Arap ülkeleri ve halklarının bunu kesinlikle reddettiğine dikkati çekti.

Barsan, Trump’ın bu şekilde hem Mısır ve Ürdün’ü denediğini, hem de ABD ve İsrail’deki aşırı sağcıların desteğini almaya çalıştığını ancak bunun hayata geçirilmesi mümkün olmayan bir proje olduğunu söyledi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *