Hindistan, Pakistan ve Bangladeş diken üstünde

Hindistan, Pakistan ve Bangladeş diken üstünde

Güney Asya’nın en kalabalık nüfuslu ülkelerinden Hindistan, Pakistan ve Bangladeş hükümetlerini, her ne kadar ABD yanlısı olsalar da Trump’ın ikinci döneminde diplomatik ilişkilerde zorlu bir sınav bekliyor.

Kasım 2024’teki başkanlık seçimlerinde yeniden seçilmesi sonrası Donald Trump, 20 Ocak’ta Washington’daki yemin töreniyle göreve başladı. 2017-2021’de ilk görevi sonrası “Trump 2.0” şeklinde nitelendirilen yeni dönemde, Washington’ın Asya’daki müttefikleri hem merak hem de endişe içinde.

Uzmanlar, ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminde Hindistan, Pakistan ve Bangladeş ile ilişkilerin seyrine dair görüşlerini AA muhabiriyle paylaştı.

Hindistan

İsveç’teki Uppsala Üniversitesi’nde Barış ve Çatışma Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ashok Swain, “Trump’ın yenilenen başkanlığında Hindistan’ın Hint-Pasifik stratejisindeki rolünün artması muhtemelen Çin’i dengelemeye bağlı olacaktır.” dedi.

Swain, “Hindistan’ın Çin’e karşı ABD şartlarına göre çatışmacı bir tutum benimsemesini beklemek, diğer bölgesel aktörler ve güçlerle samimi bağlar sürdürmek de dahil olmak üzere daha geniş dış politika hedeflerini zorlayabilir.” diye konuştu.

ABD-Çin rekabetinin dolaylı olarak Hindistan’ın yararına olsa da potansiyel olumsuzluklar barındırdığını dile getiren Swain, “Özellikle Çin ile sınır gerilimleri konusunda ABD’nin Hindistan’a daha fazla destek vermesi, çatışmayı caydırmak yerine tırmandırabilir.” şeklinde konuştu.

Swain, Trump yönetiminin “Önce Amerika” yaklaşımını yansıtacak şekilde Hindistan’ın sınır güvenliğine doğrudan müdahil olması veya tutarlı kaynaklar sağlamasının pek olası olmadığının altını çizerek, “ABD’nin desteğine aşırı güvenmek Hindistan’ın uzun vadeli bağlantısızlık stratejisini de tehlikeye atabilir ve ulusal çıkarlarına her zaman hizmet etmeyebilecek daha geniş bir ABD-Çin rekabetine girme riskini doğurabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Swain, Hindistan’ın savunma tedarik politikaları da dahil olmak üzere Rusya ile tarihsel bağlarının ABD için diplomatik zorluk teşkil ettiğini belirterek, “Trump yönetimi Hindistan’ı yabancılaştırmaktan kaçınmak için pragmatik bir yaklaşım benimseyebilir ancak Rusya-ABD ilişkilerinin daha da kötüleşmesi halinde bu esneklik sınırlı kalabilir. S-400 sistemlerinin satın alınması Hindistan’ı CAATSA (Amerika’nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) kapsamında ABD yaptırımlarına maruz kalma riskiyle karşı karşıya bırakıyor.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin, Rusya ile ilişkilerini azaltması için Yeni Delhi’ye baskı yapabileceğini vurgulayan Swain, bu baskının iki ülke arasında gelişen ortaklıkta sürtüşmelere yol açabileceğini kaydetti.

Swain, Trump yönetiminin, özellikle de stratejik çıkarlar söz konusu olduğunda, dış politika gündeminde insan haklarına öncelik vermesinin olası görünmediğini dile getirerek, “Hindistan’da azınlıklara karşı artan nefret suçları ülkenin demokratik imajını zedelerken, ABD jeopolitik ittifakını korumak için bu sorunları büyük ölçüde görmezden gelebilir.” dedi.

Trump yönetiminin geçmişte Hindistan-Pakistan anlaşmazlıklarında arabuluculuk yapma girişimlerinin Yeni Delhi’de şüpheyle karşılandığını hatırlatan Swain, bu durumun, Hindistan’ın Pakistan ile anlaşmazlıklarını uluslararası bir mesele haline getirme konusundaki isteksizliğini yansıttığını söyledi.

Swain, ABD’nin Hindistan ile derinleşen ilişkilerinin bölgesel gerilimleri daha da arttırabileceğine dikkati çekerek, “Hindistan’a doğru daha güçlü bir yöneliş Pakistan’ı daha da yabancılaştırarak Çin ve Rusya’ya yaklaştırabilir ve ABD’nin Güney Asya’da nüfuzunu sürdürme çabalarını zorlaştırabilir.” diye konuştu.

Pakistan

İsminin açıklanmasını istemeyen Pakistan hükümetinden üst düzey yetkili, “ABD Pakistan’ı zor durumda bırakacak ve iki ülkenin yakınlaşma şansı çok düşük. İki ülkenin ilişki geliştirebileceği en acil konu terörle mücadelede işbirliği olacaktır.” şeklinde konuştu.

Yetkili, ABD’nin Hindistan’a karşı güçlü bir eğilimi olduğuna dikkati çekerek, “Cesaretlenen bir Hindistan, Pakistan için büyük bir güvenlik endişesi olacak ve bu durum İslamabad ile Washington arasında temel bir tartışma konusu haline gelecek.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin Cammu Keşmir anlaşmazlığına müdahil olacağını düşünmediğini dile getiren yetkili, “Bir önceki döneminde bile Trump, sadece arabulucu olabileceğini söyledi ve daha ileriye gitmedi. Bu sefer bu bile gerçekleşmeyecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Yetkili, Trump yönetiminin ABD’de etkili Pakistan diasporasından İmran Han’ın cezaevinden çıkarılması için baskı göreceğini vurgulayarak, “Ancak Washington ve İslamabad’daki muhataplar bir orta yol bulacaktır. İmran Han’ın ev hapsine alınacağı söylentileri de bu arka kanalın bir parçası.” dedi.

Trump’ın Çin’e karşı duyduğu nefretin çok açık olduğuna dikkati çeken yetkili, “Pakistan, ABD ile ticaretini arttırmak istiyorsa, Amerikan şirketlerine kazançlı anlaşmalar sunmak zorunda kalacaktır. Bana sorarsanız Pakistan, ABD’nin radarına girmek için Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun ikinci fazını hızlandırmaya çalışacaktır.” diye konuştu.

Pakistan dışlanacak mı?

Karaçi’deki Bahria Üniversitesinin İnsan ve Toplum Bilimleri bölümünde görev yapan Doç. Dr. Sidra Khan, Trump’ın ikinci döneminde ABD-Pakistan ilişkilerinin gidişatının muhtemelen terörle mücadele, bölgesel istikrar ve Pakistan’ın jeopolitik hizalanması gibi kilit stratejik önceliklere bağlı olacağına işaret etti.

Khan, ABD ile Hindistan arasında gelişen ortaklığın Pakistan-ABD ilişkilerinde potansiyel bir dengesizliğe ilişkin haklı endişeleri doğurduğunu vurgulayarak, “Silah satışları, istihbarat paylaşımı ve ortak askeri tatbikatlar da dahil olmak üzere ABD’nin Hindistan ile savunma alanında geliştirdiği işbirliği, özellikle Hindistan ile uzun süredir devam eden gerginlikler ışığında Pakistan’ın güvenlik hesaplarını doğrudan etkiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Bu durumun Güney Asya’daki kırılgan barışı daha da istikrarsızlaştırdığına dikkati çeken Khan, “Hindistan’a orantısız bir odaklanma sadece Pakistan’ı yabancılaştırmakla kalmaz, aynı zamanda güvensizliği körükleyerek ve Pakistan’ı başka yerlerdeki ittifakları güçlendirmeye teşvik ederek ABD’nin bölgedeki daha geniş hedeflerini de baltalayabilir.” ifadelerini kullandı.

Khan, ABD’nin Cammu Keşmir anlaşmazlığı da dahil olmak üzere Pakistan-Hindistan ihtilafında tarihsel olarak tutarsız bir rol oynadığını, Washington’un sınırlı arabuluculuk ile stratejik tarafsızlık arasında gidip geldiğini aktardı.

Trump’ın Cammu Keşmir meselesindeki arabuluculuk teklifini Hindistan’ın reddettiğini anımsatan Khan, ancak buna rağmen Çin’e karşı ortak stratejik hedefler doğrultusunda Washington ile Yeni Delhi arasındaki yakınlaşmanın devam ettiğini vurguladı.

Khan, Trump’ın önceki döneminde Cammu Keşmir’deki insan hakları ihlalleri gibi hassas konularda Hindistan’a baskı yapma konusunda isteksiz davrandığını, bu sebeple Pakistan’ın ABD’nin arabuluculuk rolüne şüpheyle yaklaştığını dile getirdi.

İmran Han’ın hapsedilmesi ve bunun sonucunda Pakistan’da ortaya çıkan siyasi istikrarsızlığın ABD ile ilişkiler üzerinde derin etkiler oluşturduğunu dile getiren Khan, “Tarihsel olarak Washington, Pakistan ile ilişkilerinde demokratik süreçler yerine stratejik çıkarlara öncelik verdi. ABD, genellikle ordu destekli hükümetlerle ilişkilerini sürdürdü ya da siyasi çalkantılara pragmatik bir bakış açısıyla yaklaştı.” dedi.

Khan, Trump’ın yeni döneminde terörle mücadele ve bölgesel güvenlik gibi stratejik zorunluluklara daha geniş bir şekilde odaklanılacağını, Pakistan’daki demokratik süreçler veya insan hakları ihlalleri konusunda sağlam bir duruş sergileme olasılığının sınırlı göründüğünü anlattı.

Pakistan-Çin yakınlığı

Gazeteci Javed Rana, ABD’nin Pakistan’a ilgisinin Çin’i baskılamak için Pakistan üzerindeki etkisini kullanmakla sınırlı olduğunu dile getirerek, “Ancak Çin’in Pakistan’a yaptığı büyük yatırımlar göz önüne alındığında, bu Pakistan için ekonomik egemenliğini feda etmek anlamına gelecektir ve bunu yapması da pek olası görünmüyor.” diye konuştu.

Pakistan’ın zamanla askeri donanım ve teknolojide Çin’e bağımlı hale geldiğini, savaş uçakları, füze programları ve askeri gemiler dahil olmak üzere birçok alanda Pekin’in İslamabad’a önemli destek sağladığını vurgulayan Rana, bu nedenle Pakistan’ın ABD’nin isteklerini dikkate alma konusunda isteksiz davranabileceğini kaydetti.

Bangladeş

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nazmul İslam da Trump yönetiminin ilk önceliğinin ABD’nin Hint-Pasifik bölgesindeki ulusal çıkarlarını ilerletmek olacağına işaret ederek, “Özellikle Bangladeş’te Çin’in yükselişini engellemeye yönelik stratejileri güçlendirecektir.” şeklinde konuştu.

İlk döneminde büyük ölçüde Modi ile kişisel ilişkileri nedeniyle Trump’ın bölgeyi Hindistan’ın gözünden görmeye çok daha yakın olduğu yorumunu yapan İslam, Çin’in bölgede artan etkisine karşı koyabilme kapasitesi açısından Hindistan’ın ABD için stratejik öneme sahip olduğunu belirtti.

İslam, Trump’ın özellikle Hint-Pasifik bölgesinde artan Çin’in etkisine karşı koymaya öncelik vermeye devam edeceğini, bunun da Bangladeş’in hem ABD hem de Çin ile dengeli bir ilişki sürdürmesini zorlaştıracağını vurgulayarak, Yunus liderliğindeki geçici hükümetin bu tür bir denge arayışına girmesinin Washington’dan ciddi bir tepki görebileceğini kaydetti.

Trump’ın Modi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gibi liderlerle kişisel yakınlığına rağmen, daha geniş ulusal güvenlik çıkarlarından ödün vermesinin pek olası olmadığını vurgulayan İslam, ABD’nin Pakistan, Bangladeş, Myanmar ve Sri Lanka gibi diğer Güney Asya ülkeleriyle de ilişkilerini koruyacağını dile getirdi.

İslam, yeni dönemde ABD-Bangladeş ilişkilerinin şekillendirilmesinde Yunus yönetiminin tutumunun çok önemli bir rol oynayacağının altını çizerek, “ABD’nin Bangladeş’e yaklaşımını elde edebileceği faydalara göre değerlendirmesi muhtemeldir. Hindistan etkisi bu ilişkilerde bir rol oynayabilecek olsa da Trump’ın nihai odak noktası, ABD’nin Bangladeş’teki ulusal güvenlik çıkarlarını korumak ve bunları ittifaklar ya da kişisel bağlardan üstün tutmak olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *