Kanada, Grönland, Panama Kanalı, Meksika, Ukrayna-Avrupa’ya yönelik ve tekrarlanan Trump söylemi yanında, Elon Musk’ın Almanya, İngiltere ve Fransa’ya yönelik küçük düşürücü saldırılarının ardında, Trump’ın intikam duyguları olduğunu belirten Nedret Ersanel, bununla birlikte ekonomik gerçekler ve bağlı jeopolitik gerçekler olduğunun altını çiziyor, “İşin ucu Londra’ya, ‘5 Göz’e, Rusya ile savaşa, Ortadoğu’ya, Suriye’ye, Hindistan dengelerine varıyor…” diyor.
Yeni Şafak yazarı Nedret Ersanel, Trump’ın yaklaşmakta olan 20 Ocak’taki yemin töreni ile başlayacak dönemi “Başlangıç: Öfke dönemi…” başlığını taşıyan bugünkü yazısında yorumladı.
Ersanel hangi ülkelerin Trump yönetiminin hedefine yerleştiğini, bu ülkelerde nasıl bir iktidar değişikliği beklenebileceğini, Rusya ve Çin’in bu denge içinde nasıl konumlandırılacağını ele aldı. Aynı zamanda, yıkılmakta olan ‘kurala dayalı düzen’in yerine koymaya hazırlandıkları şeyin güçlü olup olmadığının ise zamanla görüleceğini belirtti.
Nedret Ersanel’in yazısı şöyle:
10 günden az kaldı ve Trump’ın koltuğa oturmasından sonra ‘öfkeli’ bir sürecin başlayacağına dair beklentiler yükseliyor. Hem Washington’da hem dünyada…
Takımlar sahaya çıkmadan mevcut ve gelişen duruma yönelik bir-iki notu kısa vadeli geleceğe emanet edelim. Trump ve ekibinin “yeni dünya düzeni veya çok kutuplu dünya” umurunda bile değil! “ABD’yi yeniden büyük yapma” planlarına göre, kurala dayalı yeni düzenin yıkıldı-yıkılacak olduğunda mutabıklar, yerine koyacakları konusunda da açık-ayrıca ‘güçlü’ mü göreceğiz-hazırlıkları var. Yani Trump’a deli muamelesi yapmayı bırakmalıyız…
Başta ekonomi olmak üzere işlevini yitirip köhnemiş liberal yaklaşımın yerine eski düzenin fonksiyonlarını açıkça ezen pratiği getirecekler…
Mesala; Kanada, Grönland, Panama Kanalı, Meksika, Ukrayna-Avrupa’ya yönelik ve tekrarlanın Trump söylemi. İtalya ve nispeten İspanya hariç Avrupa başkentlerinin delirmesinin sebebi bu…
Düşünün ki, NATO’nun kurucu üyelerinden biri, bir başka NATO üyesinin toprak bütünlüğüne yönelik talepte bulunuyor, kalmıyor, askeri, politik, ekonomik yaptırım tehdidinde bulunuyor! (Güç kullanma ifadesini Salı günü yumuşattı Trump ama fark etmez.)
Gerçek bir dram ama millet sinirden gülüyor; “NATO’nun 5’inci maddesine başvursunlar” diye. (Şaka tabi, teknik olarak mümkün değil bu. Fakat yeri gelmişken, Trump’ın NATO üyelik aidatını artırma önerisini de, olası sonuçlarını da düşünelim.)
***
Trump bunu niye yapıyor? Öfkenin bir parçası bu. Elon Musk’ın Almaya ve İngiltere gibi ülkelere yönelik küçük düşürücü saldırılarının sebebi, örneğin Londra’nın Başkanlık seçimlerindeki politikaları. Yani Biden’ı desteklemesi. Almanya ve Fransa dahildir buna…
Bu seviyede artık intikam gibi duygular olur mu? Olur ve yaşanacak. Adı geçen ülkelerin liderlikleri tarih olacak, olmaya da başladı…
‘Öfke hem içeriye hem dışarıya’ dedik ya, anımsatalım; ilk başkanlık döneminde kendisine yönelik, suni olarak oluşturulan/üretilen davaların bazılarında, örneğin, Rusya ile ilişkilerinde sınırı geçtiğine yönelik iddiaların/tuzakların oluşturulmasından İngiliz istihbarat servisleri ile FBI’ı sorumlu tutuyor Trump. Evine bile girip eşinin iç çamaşırlarına kadar ortaya dökenlerin canına okuyacak. Göreceksiniz…
Amerika’da kimi siyaset analistleri, bu işin Demokrat Parti’nin yok edilmesine kadar ulaşabileceğini dillendiriyorlar. Politik hırs bu seviyede. Obama ve Biden klanını zor günler bekliyor…
İngiltere veya Almanya örneğinden açtığımız mesele bu kadar basit de değil. Trump’ın ısırmaya hazırlandığı-yukarıdaki-ülkeler listesi elbette bir jeopolitik çizgi de ifade ediyor. Ama bu dahi ikincil. Birinci sırada ekonominin güvenliği bulunuyor…
Yani adı geçen her ülkenin zikredilmesinde ekonomik gerçekler ve bağlı jeopolitik gerçekler var. Trump, ‘Kanada’yı eyaletimiz yapalım’ derken, aslında yıllık 250 milyar dolarlık bir pastadan/tasarruftan bahsediyor. Fakat Kanada aynı zamanda ‘İngiliz Milletler Topluluğu’nun bir üyesi. İşin ucu Londra’ya, ‘5 Göz’e, Rusya ile savaşa, Ortadoğu’ya, Suriye’ye, Hindistan dengelerine varıyor…
Grönland da öyle. Dünyaya tepesinden bakan bu alan Rus ve Çin ulaşım/taşıma yolları ile çıkarlarının başat geçitlerinden biri. Ayrıca devasa yeraltı kaynakları ve hiç küçümsemeyelim balıkçılık gibi büyük gelir kaynaklarını barındırıyor…
Keza, Panama. Bu da ekonomik ayrıcalıklar üretiyor Amerika için ve daha fazlasını istiyor Trump ama kanalda Çin’le ilgili gerçeklik de ortada…
‘Çin’ demişken, günümüze varan süreç ve öğretinin tersine ABD-Çin rekabetinin Trump döneminde yükselip, keskinleşeceğine yönelik “inancımızı” da biraz törpülesek mi? Bu minik bir şerh. Trump veya kabinesinin Çin’e yönelik söylemlerindeki ağırlık artabilir. Ama Çin’in kuşatılması, ezilmesi, kırılması aşamasında yeni ABD o kadar istekli olacak mı? Son basın toplantısında ne Rusya’ya ne Çin’e tek eleştiri getirmemesi? Tüm denizlerden bahsederken, Pasifik’i ağzına almaması? Şimdilik bu kadarda bırakalım. (‘Elon Musk Is Meeting Secretly With China and Russia. It’s Time for Congress to Rein Him In’, 09/01, Newsweek. ‘Elon Musk could act as middleman between China and Trump in possible global trade war’, 04/01, SkyNews. ‘Trump confidant Elon Musk’s China ties pose security risk, ex-general warns’, 31/12/24, The Guardian.)
***
II. Trump döneminin jeopolitikası, Amerikan av alanını büyük bir havzaya dönüştürme, safralardan da kurtulma dönemi olarak genelleştirilebilir…
Strateji, ABD’yi yalnızlaştırmıyor, ‘tek başına avlanan’ ülkeye evriltiyor. Bunu ‘içe kapanma’ olarak anlayan çok. Yanlış değil ama ‘dışarıyla ilgilenmeme’ asla sayamayız. Tersine, müttefikleri dahil herkesin üzerine basıp geçebilir, ‘kurala dayalı düzenin’ üzerine daha çok toprak atabilir. Bıraksa da kendi başına ölmek üzereler…
Avrupa’nın siyasi tabanı kayıyor ve pek az ülke paçasını kurtaracakmış gibi görünüyor. İktidar değişiklikleri, Fransa, Almanya, İngiltere, Ukrayna vb., eskinin devamı olamayacak, tersine Trump’la uyumlu ve Rusya’yla savaş, Avrupa Birliği meselesinde isteksiz hükümetlerden oluşabilir. Tabii ekonomik yönelimleri de, çok açık, buna göre olacak. İtalya Başbakanı’nın Trump’ın evine giderek yaptığı ziyaret mükemmel bir örnek…
Ortadoğu ve Türkiye’ye gelince. Trump bakışı, yukarıdaki devasa ilgi alanlarını ilgilendirdiği kadar Ankara’yla odaklı. Bu hiç az bir şey değil. Tüm yönlerde fırsatlar var. İsrail ve İran meseleleri bu bağlamda karşılık bulacak. Biz şu anda Suriye özelinde, PKK/YPG için yeni Washington’a bakıyoruz ama bunlara konsantrasyonumuzu hiç kaybetmeden, diğer gollük topları da kollamalıyız…
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *