1981 yılında İhsan Doğramacı tarafından kurulan Yükseköğretim Kurulu (YÖK)’nun mevcut başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Suriye’deki mevkidaşları ile temas halinde olduklarını belirterek, “Suriye’de inşallah halkın teveccüh edeceği bir demokratik düzen inşa edilecektir” dedi.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesini (İKÇÜ) ziyaret eden Erol Özvar, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse ile görüştü. Üniversitenin senato toplantısına da katılan YÖK Başkanı Özvar, Yükseköğretim Kurulu’nun temel amacının Türkiye’nin iktisadi gelişmesi için gerekli nitelikli insan gücünü yetiştirmek olduğunu öne sürdü. Özvar, Türk üniversitelerinin yetiştirdiği öğrencilerle kalkınmada önemli roller üstlendiğini söyledi.
Erol Özvar, gençlerin kas gücünün yanında beyin gücüyle de ekonomiyi sırtladığını ifade ederek, “Üniversitelerimiz yetiştirdiği insan gücüyle, gençlerle sadece iktisadi gelişmemize katkıda bulunmuyor, aynı zamanda en az onun kadar akademik personeli, bilim insanlarıyla ihtiyaç duyduğu bilim ve teknolojide fevkalade önemli gelişmeler gerçekleştiriyorlar.” diye konuştu. Özvar, şöyle devam etti:
“Türkiye’deki üniversitelerimiz sadece ülkenin ekonomik kalkınmasına, insanımızın gelişmesine değil, en az bunun kadar ülkemizin üniversitelerine teveccüh eden uluslararası öğrencilerin gelişmesine de hep beraber önemli katkılar sağlamakta ve çok sayıda uluslararası öğrencinin gelişmesine, yetiştirilmesine emek harcamaktadır. Üniversitelerimiz, bütün dünya uluslarının öğrencilerine hizmet vermektedir. Üniversitelerimizde araştırma, geliştirme kapasitesi ve kalitesi arttıkça uluslararası öğrenciler ve uluslararası öğretim elemanları da üniversitelerimize teveccüh etmeye başlamıştır.”
Suriye’ye demokrasi taşınacak
Özvar, Yükseköğretim Kurulunun tecrübesinin Suriye’deki yükseköğretim kurulu ile paylaşılması için görüşmeler olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Suriye’de inşallah halkın teveccüh edeceği bir demokratik düzen inşa edilecektir. Orada eski rejimden kaynaklanan yükseköğretime ilişkin muhtelif sıkıntılar yaşanmıştır. Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler olarak, komşu, dost Suriyeli kardeşlerimizle çalışmalarımız olacaktır. Mevkidaşlarımızla yapacağımız karşılıklı istişareler neticesinde Yüksek Öğretim Kurulu, Türkiye’nin yükseköğretim tecrübesini Suriyeli kardeşlerimizle paylaşmaya hazırdır. Bu konuda temaslarımız devam etmektedir. İnşallah orada da üniversitelerimizin kalkınmasına, gelişmesine Türkiye olarak destek vereceğiz. Bu konuda meslektaşlarımızla temas halindeyiz. Diğer bütün ülkelere nasıl barış ve dostluk, kardeşlik çerçevesinde destek veriyorsak Suriye’deki kardeşlerimize, dostlarımıza, komşularımıza da her türlü desteği, yükseköğretim alanında vereceğimizi buradan kamuoyuyla paylaşmak isterim.”
Yüksek Öğretim Kurulu
Türkiye Cumhuriyeti’nin 1982 Anayasası ile belirlenen yükseköğretim sisteminin temel esaslarına göre oluşturulan Anayasal bir kuruluştur. 1980 askeri darbesi sonrası, 4 Kasım 1981’de çıkarılan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu çerçevesinde Prof. Dr. İhsan Doğramacı tarafından kurulmuştur. Danışma Meclisi tarafından hazırlanan Anayasa 9 Kasım 1982’de yapılan halk oylaması ile kabul edildi.
2547 sayılı Kanunla Türkiye’deki tüm yükseköğretim kurumları Yükseköğretim Kurulu (YÖK) çatısı altında toplanmış, akademiler üniversitelere, eğitim enstitüleri eğitim fakültelerine dönüştürülmüş ve konservatuvarlar ile meslek yüksekokulları üniversitelere bağlanmıştır. Böylece, söz konusu kanun hükümleri ve Anayasa’nın 130. ve 131. maddeleriyle kendisine verilen görev ve yetkiler çerçevesinde özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluş olan Yükseköğretim Kurulu, tüm yükseköğretimden sorumlu tek kuruluş haline gelmiştir.
İhsan Doğramacı 1981 yılında kurulan Yükseköğretim Kurulu’nun ilk başkanı olarak görev aldı ve bu görevini yaklaşık 11 yıl sürdürdü. 1984 yılında Türkiye’nin ilk vakıf üniversitesi olan Bilkent Üniversitesini kurdu ve üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı oldu. İhsan Doğramacı çok sayıda ödül, madalya ve nişanın sahibi oldu. Aralarında Amerika Birleşik Devletleri, Finlandiya, Fransa, İngiltere, İtalya, Japonya ve Mısır’ın bulunduğu 14 ülkedeki 26 üniversiteden fahri doktor unvanı verildi. Avrupa Konseyi tarafından 1998 yılında ödüllendirilen Doğramacı’ya TBMM de Devlet Üstün Hizmet Madalyası tevcih etmiştir.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *