Suriye’nin resmi haber ajansı SANA’ya yaptığı açıklamada Abdurrahman, “Tartus kırsalında halkın güvenliğini ve emniyetini sağlama görevini yerine getiren İçişleri Bakanlığına bağlı güçlere kurulan pusuda 17 kişi öldü, 10 kişi de yaralandı” şeklinde konuştu. Yeni İçişleri Bakanı Muhammed Abdülrahman yaptığı açıklamada, Tartus ilinde “güvenlik ve emniyeti sağlama görevlerini yerine getirirken suçlu rejimin kalıntıları tarafından hain bir pusuya düşürülen içişleri bakanlığı personellerinin öldürüldüğünü” söyledi.

Al Arabiya’nın haberine göre Suriye İnsan Hakları Gözlem Evi, ilk olarak 9 olarak açıklanan ölü sayısının süren çatışmalarla 17’ye yükseldiğini söyledi. Gözlemevi ayrıca yeni yönetime bağlı yerel güçlerin rejimin işkenceleriyle ünlü “Sednaya hapishanesindeki suçlardan sorumlu olanlar” arasında yer alan bir memuru tutuklamaya çalıştığını ekledi.

KÖYÜN YAKININDA PUSU

Gözlemevi, aranan suçlunun”eski rejim güçlerinde askeri adalet departmanı müdürü ve saha mahkemesi şefi pozisyonunda görev yapan bir subay” olduğunu ve ve kendini Muhammed Kanjo Hasan olarak tanımladığını söyledi. Hasan’ın “Binlerce tutukluya ölüm cezası ve keyfi yargılamalar verdiği” belirtildi. Gözlemevi, memurun kardeşi ve silahlı adamların güvenlik güçlerini durdurduğunu, “köyün yakınında onlara pusu kurduğunu ve devriye araçlarından birini hedef aldığını” söyledi.

Suriye içindeki kaynaklara dayanan İngiltere merkezli Gözlemevi, Esad’ın Alevi toplumun ağırlıkta olduğu Tartus ilindeki çatışmaların “birçok sakinin evlerinin aranmasına izin vermeyi reddetmesi” üzerine patlak verdiğini öne sürdü.

Yargısız infazların, işkencelerin ve zorla kaybetmelerin gerçekleştiği kötü şöhretli Sednaya hapishane kompleksi, Esad’ın muhaliflerine karşı işlenen vahşetin bir örneği olarak tanımlanıyor. On binlerce tutuklu ve kayıp insanın kaderi, çatışmanın en yürek parçalayıcı miraslarından biri olmaya devam ediyor.

(Milliyet)