Murat Kirişci, 14 Aralık Cumartesi günü İktibas Dergisi’nde yaptığı konuşmada, yeni dünya düzeni adı altında gelen düzenin omurgasını yapay zeka adı altında teknolojik gelişmenin oluşturduğunu belirterek, bunun getirdiği siyasi, ekonomik, sosyal ve ideolojik boyutlara dikkat çekti. Yapay Zeka işinin, tasarımcıları tarafından ta 2005 yılında tamamlanıp kapatıldığını, şu an yaşananın ancak hızın artırılması ve muhatapların da o hıza uydurulması aşaması olduğunu kaydetti. Kirişci konuşmasında, yapay zekanın bir araç olarak anlaşılması gerektiğini, akıl ve irade sahibi olmadığının altını çizerken, bu özelliklerin sadece Allah tarafından insana verilmiş olduğunu, bu bağlamda makinenin ürettiği sorunların aslında arkadaki kodlayıcı akılın ürettiği sorunlar olduğunu kaydetti.

Demokrasinin yeni dönemin kavramı olmadığını ve yeni dönemin gereklerini karşılamadığını vurgulayan Kirişci, küresel düzene ait kurumsal yapıların da tartışmalı hale geldiğini, Dünya Sağlık Örgütü’nün salgın döneminde itibarsızlaşmasının bunun en iyi örneği olduğunu aktardı. Kirişci, gelmekte olan dijital dünyanın korkulacak değil ama doğru anlaşılması gereken bir dünya olduğunu, bu düzenin insanları itip kakarak değil ama ‘mutlu’ ederek uyum sağlamasını sağlayacağını ifade etti.

Ekonomik düzenin, siyasi düzenin ve sosyal düzenin, bilinen/eski kodlarının da bu dijital dönüşüm çerçevesinde yenilenmeye başladığını belirten Kirişci, bu durumun gerek askeri çatışmalar gerekse siyasi çekişmeler üzerinden gözlemlenebileceğini vurguladı.