İngiltere ve Sudan’daki araştırmacılar tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, 2023 Nisanından bu yana süren Sudan’daki savaşın ilk 14 ayında, Hartum eyaletinde 61.000’den fazla insanın öldüğü tahmin ediliyor ve kanıtlar, yıkıcı çatışmanın insani maliyetinin bilinenden çok daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Tahminlere göre 26,000 kişi, 14 aydır süren bu şiddet sonucu hayatını kaybetti ki bu rakam Birleşmiş Milletler tarafından tüm ülke için verilen rakamdan daha yüksektir.
Reuters’in aktardığına göre, London School of Hygiene and Tropical Medicine Sudan Araştırma Grubu tarafından yapılan ve hakem değerlendirmesinden önce Çarşamba günü yayınlanan ön baskı çalışması, açlık ve hastalıkların Sudan genelinde bildirilen ölümlerin önde gelen nedenleri haline geldiğini öne sürdü.
BM, çatışmanın 11 milyon insanı evlerinden ettiğini ve dünyanın en büyük açlık krizini ortaya çıkardığını söylüyor. Sudan nüfusunun yarısı olan yaklaşık 25 milyon kişi en az bir göç kampında bulunuyor ve kıtlık baş gösterdiği için yardıma ihtiyaç duyuyor.
Öte yandan, hayatını kaybedenleri saymak da oldukça zor. Araştırmacılar, barış zamanında bile Sudan’da pek çok ölümün kayıtlara geçmediğini söylüyor. Çatışmalar yoğunlaştıkça insanların hastaneler, morglar ve mezarlıklar gibi ölümlerin kaydedildiği yerlerle bağlantısı kesildi. İnternet hizmetlerinin ve telekomünikasyonun defalarca kesintiye uğraması milyonlarca kişinin dış dünyayla iletişim kuramamasına neden oldu.
Araştırmacılar, Hartum eyaletindeki şiddet kaynaklı ölümlere ilişkin tahminlerinin, ABD merkezli bir kriz izleme grubu olan Silahlı Çatışma Konumu ve Olay Verileri projesi (ACLED) tarafından aynı dönemde ülke genelinde kaydedilen 20.178 cinayeti aştığını belirtti. ACLED’in haber kuruluşları, insan hakları grupları ve yerel yetkililer gibi kaynaklardan gelen raporlara dayanan verileri, BM yetkilileri ve diğer insani yardım çalışanları tarafından alıntılanmıştı.
Sudan Araştırma Grubu’nun eş direktörü ve bulaşıcı hastalık epidemiyoloğu olan başyazar Maysoon Dahab, araştırmacıların ülkenin diğer bölgelerindeki ölüm seviyelerini tahmin etmek ya da toplamda kaç ölümün savaşla bağlantılı olabileceğini belirlemek için yeterli veriye sahip olmadıklarını söyledi.
Çalışma başka kısıtlamalara da dikkat çekiyor. Örneğin kullanılan metodoloji, her ölümün verilerde görünme şansının eşit olduğunu varsayıyor. Ancak araştırmacılar, tanınmış kişilerin ve şiddetli ölümlere maruz kalanların bildirilme olasılığının daha yüksek olabileceğini söyledi.
Ülke genelinde ücretsiz sağlık hizmeti sunan bir kuruluş olan Sudan Amerikan Hekimler Birliği’nden bir yetkili, bulguların güvenilir göründüğünü savunuyor. Program yöneticisi Abdulazim Awadalla Reuters’e yaptığı açıklamada, yetersiz beslenme nedeniyle zayıflayan bağışıklığın insanları enfeksiyona karşı daha duyarlı hale getirdiğini söyleyerek “Sayı daha da fazla olabilir” dedi. “Basit hastalıklar insanları öldürüyor” dedi.
Çalışma, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri ile Birleşik Krallık Dışişleri, Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi tarafından finanse edildi.
Savaşın pek çok kurbanı arasında, geçen yıl Temmuz ayında Omdurman’ın Mulazmeen mahallesinde öldüğü sosyal medyada duyurulan müzisyen Khalid Sanhouri de vardı. Komşusu Muhammed Ömer, Reuters’a yaptığı açıklamada, o dönemde çatışmaların yoğunluğu nedeniyle arkadaşlarının ve akrabalarının Sanhouri hastalandıktan sonra tıbbi bakım alamadıklarını söyledi. “İlaç alabileceğimiz hastane ya da eczane yoktu, hatta yiyecek alabileceğimiz marketler bile yoktu. En yakın mezarlığa bile ulaşamamışlar.” diyen Ömer, müzisyenin evini çevreleyen kurşun izli duvarın hemen ötesindeki mezarı göstererek, “Biz de onu buraya gömdük.” dedi.
Mahalle sakinleri, geçen yıldan bu yana Hartum’un dört bir yanında evlerin yanında yüzlerce mezarın ortaya çıktığını söylüyor. Ordunun bazı mahallelere geri dönmesiyle birlikte cesetler Omdurman’ın ana mezarlığına taşınmaya başlandı. Reuters’a konuşan cenaze levazımatçısı Abdin Hıdır, günde 50 kadar cenaze defnedildiğini söyledi. Mezarlık bitişikteki bir futbol sahasına kadar genişlemiş durumda. Hıdır, cesetlerin hala gelmeye devam ettiğini söyledi.
Savaşan taraflar artan ölü sayısı için birbirlerini suçluyor
Ordu sözcüsü Tuğgeneral Nabil Abdallah, araştırmanın tahminleriyle ilgili soruları Sağlık Bakanlığı’na yönlendirdi ancak şunları söyledi: “Tüm bu acıların ana nedeni, ilk andan itibaren sivilleri hedef almaktan çekinmeyen terörist Hızlı Destek Kuvvetleridir (HDK).”
Sağlık Bakanlığı Reuters’a yaptığı açıklamada, araştırmadaki tahminlerden çok daha az ölüm gözlemlediğini söyledi. Bakanlık, savaşa bağlı ölümlerin 5,565 olduğunu belirtti.
HDK ise, araştırmanın tahminlerine itiraz etmedi ve başkentteki ölümlerden “topçu bombardımanı ve insansız hava aracı saldırılarına ek olarak nüfusun yoğun olduğu bölgelere yönelik kasıtlı hava saldırılarını” sorumlu tuttu. HDK, Reuters’a yaptığı açıklamada, “[Bu tür silahlara] sahip olan tek tarafın ordu olduğu biliniyor.” ifadesini kullandı.
Savaş, planlanan sivil yönetime geçiş öncesinde Sudan Silahlı Kuvvetleri ile HDK arasındaki güç mücadelesinden patlak verdi. Ordu son aylarda Omdurman ve Bahri’deki bazı mahallelerin kontrolünü yeniden ele geçirmiş olsa da, HDK kısa sürede başkentin büyük bölümünü ele geçirdi ve şimdi ülkenin en az yarısına yayılmış durumda.
Eylül ayında bir BM bilgi toplama misyonu, her iki tarafın da sivillere saldırmak da dahil olmak üzere “savaş suçu sayılabilecek” ihlallerde bulunduğunu söyledi. Savaş aynı zamanda batı Darfur bölgesinde büyük ölçüde HDK’nin suçlandığı etnik temelli şiddet olaylarına da yol açtı.
Ancak yeni rapor, savaşın açlık, hastalık ve sağlık hizmetlerinin çöküşü gibi dolaylı etkilerinin önemli ve muhtemelen giderek artan zararlarının da altını çiziyor.
Bahri’deki al-Shuhada hastanesinin koridorlarında sıralanan hastalarda yetersiz beslenme ve sıtma, kolera ve dang humması gibi hastalıklarda artış görülüyor. Hastane müdürü Hadeel Malek, ordunun gelişi tedarik yollarını açana kadar taze meyve, sebze ve et bulmanın zor olduğunu söyledi. “Hepimizin bildiği gibi yetersiz beslenme genel olarak bağışıklığın zayıflamasına yol açıyor” dedi. “Bu, özellikle hamile kadınlar ve çocuklar arasında çok sayıda ölüme yol açan bir faktör.”
Her iki taraf da yardım ve ticari teslimatların engellendiği iddiasını reddediyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *