İrlanda Parlamentosunun alt kanadı Dail’de yapılan oturumda parlamentonun bir konuda duruşunu gösteren ancak yasal olarak bağlayıcılığı bulunmayan “Gazze’deki soykırım” önergesi görüşüldü. İrlanda geçtiğimiz aylarda Filistin devletini tanıdı, ancak Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail aleyhine açılan davaya katılmadı.
Oturumda konuşan İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin, Gazze’deki durumun endişe sebebi olmayı sürdürdüğünü ifade etti.
Gazze’de ölü sayısının 43 bini aştığını kaydeden Martin, “İsrail’in Gazze’deki savaşı herhangi bir ahlak pusulasının ötesindedir. Tüm nüfusun toplu şekilde cezalandırılmasına ve Gazze’nin tamamen yıkılmasına şahit oluyoruz.” dedi.
Martin, acil ateşkes çağrısını yinelerken, İsrail’in Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) faaliyetlerini yasaklamasına değindi.
UNRWA’nın Filistinliler için oynadığı rolün korunması için uluslararası kuruluşlar ve benzer fikirdeki ülkelerle görüşme içinde olduklarını belirten Martin, “UNRWA, İsrail hükümetinin sistematik saldırılarıyla karşı karşıya.” değerlendirmesinde bulundu.
Martin, İrlanda’nın Filistin devletini tanımasının, ülkesinin Filistin’le dayanışmasını dünyaya göstermek açısından önemli olduğunu dile getirdi.
Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail aleyhine yürütülen davaya da değinen Martin, “Daha önce de belirttiğimiz gibi hükümetimiz, Güney Afrika tarafından İsrail’e karşı Soykırım Sözleşmesi kapsamında başlatılan davaya katılmayı planlıyor.” diye konuştu.
Martin, katılma kararının titizce yapılmış hukuki analizler sonrasında alındığını anlatırken, bu kararın yıl sonuna kadar deklare edileceğini de söyledi.
Konuşmaların ardından Dail’de yapılan oylamada önerge kabul edildi. “Bağlayıcı olmayan önerge” adı verilen metin, parlamentonun bir konudaki duruşunu gösterirken yasal bir bağlayıcılığı bulunmuyor.
Önerge, İrlanda hükümetini İsrail’le tüm askeri malzeme ticaretini durdurmaya, ikincil kullanım alanı olan malzemelerin satışını engellemeye, İrlanda havalimanları ve hava sahasını İsrail’e giden silahları taşıyan uçaklara kapatmaya ve İsrail’e seyahat, ticaret ve diplomatik yaptırımları uygulamaya çağırıyor.
İrlanda, Filistin Devletini 28 Mayıs’ta tanımıştı
İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin, 28 Mayıs’ta yapılan kabine toplantısının ardından ülkesinin Filistin devletini resmen tanıma kararına ilişkin yazılı açıklama yapmıştı.
Martin, İrlanda hükümetinin kararının Filistin devletiyle tam diplomatik ilişkilerin kurulmasına izin verdiğini belirterek, “Filistin makamlarının resmi talebine bağlı olarak İrlanda hükümeti, İrlanda’daki Filistin misyonunun statüsünü büyükelçiliğe yükseltecek ve Filistin devletinden İrlanda’ya bir büyükelçi atanmasına izin verecek.” ifadesine yer vermişti.
Bu kararın İrlanda’nın Ramallah’taki mevcut temsilciliğinin büyükelçiliğe dönüştürülmesine de izin verdiğini kaydeden Martin, “Filistin’in tanınması bir sürecin sonu değil, başlangıcıdır. Barış arayışına ve Filistin devletinin inşasına destek vermeye derinden bağlıyız.” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Martin, ülkesinin bu taahhüdünü on yıllar boyunca yoğun diplomasi ve uzun süredir devam eden kalkınma iş birliği programı aracılığıyla teyit ettiğinin altını çizmişti.
Filistin yönetiminin reform ve hizmet sunumu çabalarında uluslararası toplumun tam desteğini almasının hayati önem taşıdığını vurgulayan Martin, bu amaçla ortaya konan çabayı artıracaklarını dile getirdi.
İrlandalı Bakan Martin, Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa ile ilerleyen sürece ilişkin önemli görüşmelerde bulunduğunu belirterek, barışın sağlanmasında anlamlı yol olarak Arap Barış Vizyonu konusunda Avrupalı ve Arap ortaklarla da temaslarda bulunduğunu bildirdi.
Martin, “İrlanda, bu korkunç çatışmayı ve insani felaketi durdurabilecek, tüm esirlerin serbest bırakılmasını sağlayabilecek ve İsrail devletiyle barış ve güvenlik içinde var olan egemen, bağımsız Filistin devleti vizyonunu hayata geçirebilecek siyasi yolun oluşturulması için Filistin yönetimi, AB ve uluslararası ortaklarımızla yakın çalışmaya devam edecek.” ifadesini kullandı.
İrlanda, İspanya ve Norveç aynı gün Filistin’i tanıma açıklaması yapmıştı.
İrlanda, İsrail’in, Lübnan’dan çekil çağrısını reddetmişti
Ekim ayının başında ise, “The Irish Times” gazetesinin İrlandalı kaynaklara dayandırdığı haberine göre, İsrail ordusu, İrlanda ve UNIFIL’den Lübnan sınır karakolundaki barış güçlerini çekmeleri talebinde bulunmuştu.
İrlandalı kaynaklar, bu talebin reddedildiğini ve İsrail’e birliklerin yerinde kalacağının söylendiğini aktarmış, ayrıca, talebin Lübnan’daki UNIFIL karargahına ve aralarında İrlanda’nın da bulunduğu UNIFIL’e askeri katkı sağlayan ülkelere yapıldığını belirtilmişti.
Haberde, barış güçlerinin sınırdan çekilmesi yönündeki uyarının, İsrail’in sınır boyunca geniş çaplı saldırı başlatması ihtimalini arttırdığı şeklinde yorumlanmıştı.
Lübnan’ın güneyindeki Litani Nehri ve İsrail ile sınır olarak belirlenen Mavi Hat’ta bir İrlanda karakolu bulunuyor.
Bu çekişmenin ardından, 12 ekimde İsrail ordusu UNIFIL gözlem kulesini tank ateşi ile hedef almıştı.
İrlanda kamu yayıncısı RTE’ye konuşan İrlanda Genelkurmay Başkanı Sean Clancy, İsrail’in UNIFIL pozisyonlarına yönelik saldırısının kasıtlı olduğunu söylemişti. Tank atışının isabet ettiği UNIFIL gözlem kulesinin küçük bir hedef olduğunu belirten Clancy, “Küçük bir hedef olan gözetleme kulesini tankla vurmak için kasten hedef almak, doğrudan atış yapmak gerekir. Askeri bir bakış açısıyla bu, kazayla yaşanan bir eylem değil doğrudan bir eylemdir” değerlendirmesini yapmıştı.
Ireland Thinks adlı kamuoyu araştırma şirketinin yaptığı araştırma sonuçlarına göre İrlanda halkının yüzde 80‘i İsrail’in Filistin topraklarında bir soykırım suçu işlediğini düşünüyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *