Hayfa’ya gitmek üzere Ambarlı limanında hazır bekleyen gemiler Türkiye gündemine oturmuş, gemilerin gidiş yerleri konteynerler üzerindeki damgalarla belgelenmiş ve sonrasında “İsrail ile ticaret devam ediyor mu?” tartışması başlamıştı. Bazı gazetecilerse tartışmayı ekseninden kaydırmaya çalıştı.
Erdoğan ve Ticraret Bakanı Bolat’ın açıklamalarına rağmen İsrail’le süren ticari hareketlilik vatandaşın kafasını karıştırıyor.
Başkan Erdoğan İsrail ile ticaret için “o iş bitti” demiş, Bakan Bolat ise ”sistem tamamen kapalı” diyerek; ”Sevkiyatın Filistinlilere yapıldığını belirterek “Hükümetimiz, İsrail kalıcı ateşkes ilan edinceye ve Gazze Şeridi’ne yeterli miktarda ve kesintisiz insani yardım akışına izin verinceye kadar, İsrail’le ilgili ihracat ve ithalat işlemleri 2 Mayıs 2024 tarihinden itibaren ise tüm ürünleri kapsayacak şekilde tamamen durdurmuştur. Bu tarihten sonra, ülkemizden İsrail’e yönelik ihracat ve ithalat için tescil edilmiş hiçbir gümrük beyannamesi bulunmamaktadır. Aynı şekilde İsrail’den ülkemize hiçbir sevkiyat bulunmamaktadır. İsrail ile ticarete yönelik olarak gümrük sistemimiz tamamen kapalıdır.” açıklamasında bulunmuştu.
Bolat açıklamalarına devamla mevcut ticari hareketliliğin Filistinlilere yönelik olduğunu; ‘‘… Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze’yi kapsayan yaklaşık 6 milyon nüfuslu Filistin’in ihtiyaç duyduğu ürünlerin tedariki amacıyla, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığı’nın isteği üzerine varılan karşılıklı mutabakat çerçevesinde ihracata, ancak “Filistin varışlı ve alıcının Filistinli ithalatçı olduğunu” Filistin Milli Ekonomi Bakanlığı’yla resmi yoldan teyitleşilmesi halinde müsaade edilmektedir. Bu malların münhasıran Filistin tarafından kullanıldığı, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığı tarafından da birçok kez açıklanmış olup; mezkur malların Filistin ile ticaretimize ait olduğu ticaret verilerimizden de anlaşılmaktadır. Nitekim 2022 yılında yaklaşık 7,7 milyar dolar yıllık toplam ithalatı, 6 milyona yakın nüfusu bulunan Filistin, her yıl dolaylı ya da doğrudan ithalatının yaklaşık %25’ini ülkemizden yapmaktadır. 2024 yılında Filistin’e yönelik ihracatımız istatistik sisteminde artık kendi kodu ile giriş yapılmaya başlanmış ve daha önceden İsrail kayıtlı olarak giden Filistin alımları, ülkemizin istatistik sisteminde artık Filistin’in kendi kodu ile kaydedilmeye başlanmıştır. Kurulan ve zaman içerisinde güçlendirilen Türkiye-Filistin ikili ticaret mekanizmasında, her bir sevkiyat için Filistinli ithalatçılar, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığına başvurmakta ve sevkiyata ilişkin mutabık kalınan bilgilerin elektronik ortamda Bakanlığımız koordinasyonunda teyitleşilmesi sonrasında, sevkiyatlara ilişkin tescil işlemleri gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda, ihracat beyannamelerinde gideceği ülke Filistin olarak beyan edilen sevkiyatlarda da, Filistinli ithalatçı firmalar öncelikle Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığına başvurmakta; Bu başvurunun uygun bulunması durumunda Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığınca düzenlenen teyit mektubu ülkemiz elektronik teyit kanalına ulaştırılmaktadır.
Söz konusu bildirim konusu ihracata ilişkin gümrük beyannamelerinin gümrük idarelerince tesciline, ancak iletilen teyit mektubunun hem bu süreç içerisinde gerçekleşmiş olması, hem de ürünler ile ilgili değerlendirmelerin yapılması akabinde onaylanması halinde izin verilmektedir. Ülkemize, Filistin’den yapılan ithalatlarda ise; Filistinli ihracatçıların ülkemize yönelik ihracat başvurusunun, Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığı tarafından uygun bulunması durumunda, ülkemize iletmesi sonrasında ve geldiği ülke olarak Filistin olduğunun tevsiki onaylanmaktadır. Ayrıca, Filistin’e Serbest Bölgeler ve antrepolardan yapılacak ithalat ve ihracat işlemleri de, aynı elektronik onay mekanizması kapsamındaki teyitleşme sonrasında tamamlanabilmektedir. Ülkemiz bu mekanizma ile mazlum Filistin Halkının ihtiyaçlarını karşılamaya ve Filistin’in bu haklı davasında ekonomik olarak da yanında destek olmaya devam edecektir.” sözleriyle açıklamıştı.
”GEMİLER, KONTEYNIRLAR FİLİSTİN’E GİDİYOR” AÇIKLAMALARINA RAĞMEN, İSRAİL’İN TİCARİ ENGELİ İŞBİRLİKÇİ FİLİSTİNLİLER, DAHLAN EKİBİ ÜZERİNDEN BYPASS EDEREK TÜRKİYE’NİN TİCARİ AMBARGOSUNU BU YÖNTEMLE DELDİĞİ İDDİALARINA İSE HERHANGİ BİR AÇIKLAMA GELMEDİ.
BİR DE BUNUN ÜZERİNE YETKİLİLERİN, 2 AYDIR HAYDARPAŞA LİMANINDA TÜM EVRAKLARI HAZIR OLMASINA RAĞMEN VİCDAN GEMİSİNE ÇIKIŞ İZNİ VERMEMESİDE ”MADEM FİLİSTİNLİLERE BU GEMİLER GİDİYOR, BU YARDIM GEMİSİNE NEDEN İZİN VERİLMİYOR?” SORUSUNUN CEVAPSIZ KALMASINA NEDEN OLUYOR!
Gazze’de 7 Ekim’den beri soykırımın ve saldırıların şiddetini arttıran İsrail ile ticari ilişkilerin kesilmesi için uluslararası alanda yükselen çağrılar Türkiye’de de karşılık bulmuş birçok firma İsrail ile olan ilişkilerini askıya almıştı. Fakat İsrail’e ait olan uluslararası kargo nakliye şirketi ZIM’in taşıdığı yükler Mersin Limanı’ndan sonra İstanbul’da Beylikdüzü’nde bulunan Ambarlı Limanı’na ulaştığı öğrenildi. Dün gece İsrail’e ait olan konteynerlerin İstanbul Ambarlı Limanı’na sevk edildiğini gören Filistin destekçileri soykırımcı İsrail’in ticaretin güzergahında olunmasına tepki gösterdi. Vatandaşlar, Filistin bayraklarıyla İsrail’e ait olan konteynerleri taşıyan TIR’ın önünü kesti.
Tüm bu gelişmelerin ardından “İsrail ile ticaret” konusu birçok açıdan ele alındı ve tartışıldı.
Vatandaşlar, Ambarlı Limanı’nda Hayfa’ya gitmek üzere hazır bulunan gemiler hakkında sorularını ve taleplerini alanda gerçekleştirdikleri protestolar kanalıyla yetkilere ulaştırmaya çalıştı. Ancak yetkililerden mevcut protestolara rağmen yeni bir açıklama gelmedi.
Bu, İsrailli ZIM şirketinin karşılaştığı ilk protesto değil. İsrail merkezli kargo firması, Avustralya’nın Melbourne kentindeki bir limanda da Filistin yanlısı göstericilerce protesto edilmişti.
Birtakım gazetecilerse tartışmayı ekseninden kaydırmaya çalışarak Gazze hassasiyetiyle hareket eden protestocuları hedef alan paylaşımlar yaptılar.
Taha Hüseyin Karagöz ““Filistin davası adı altında heyecanlı gençleri limanlara saldırtan tiplere bakıyorum da Gençler; bunların yolu ya Tahran’a ya Kandil’e çıkar Gazze’ye değil” ifadeleriyle protestocuları İran’ın yahut bölücü terör örgütünün güdümüne girmekle suçladı.
Hacı Yakışıklı adlı gazeteci ise katil işgalcilere karşı devam ettirilen ticarete tepki gösteren duyarlı vatandaşlara “İsrail ve Batı’ya çalışan müptezeller” diyerek hakaret etti. Yakışıklı, “Bizden gözüküp İsrail ve Batı’ya çalışan müptezeller sizi! Utanmasalar “Kahrolsun İsrail” yerine “Kahrolsun Türkiye” diyecekler! Soykırımcı İsrail’in katlettiği masumlardan hiç bahsetmemiş, durmadan “ticaret” diye Türkiye’ye saldırıyor! Kuzu mintanı giymiş satılık kadavralar!” ifadelerini kullandı.
(Haber Vakti)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *