“Teröristler neden Kazan’ı seçti?” sorusuna çok farklı bir yanıt

“Teröristler neden Kazan’ı seçti?” sorusuna çok farklı bir yanıt

Belli ki bu terör saldırısı, tarihi ve Türkiye’nin katılımı çok uzun zamandır açıklanmış olan BRİCS Zirvesi’ne denk düşecek şekilde aylar öncesinde planlanmış…

Gürbüz Evren / Independent Türkçe

Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı’nın (TUSAŞ) Ankara’da, Kahramankazan ilçesi yakınlarında bulunan tesislerine yönelik saldırıyı ekranlarda yorumlayanların aktardıklarının dışında bir şeyler söyleyeceğim.

Öncelikle söz konusu saldırı düzenlenirken, kaderin garip bir cilvesi olarak TUSAŞ’a yakın bir bölgeden geçiyordum.

Eskişehir-Konya yolu istikametine dönmüş ilerlerken, saat 15.23 civarında büyük bir patlama duydum.

Aracımı hemen sağa, emniyet şeridine çekip aşağı indim.

Birçok sürücü de benim gibi yaptı.

Bulunduğumuz yerden TUSAŞ yerleşkesini görüyorduk.

Silah sesleri gelmeye başladı.

Gazeteci refleksiyle TUSAŞ’ın bulunduğu bölgenin çok yakınından geçen İstanbul-Ankara otoyoluna dönmeyi düşündüm.

Ancak bulunduğum yerden dönüş yoktu.

Uzun bir süre aynı istikamette gittikten sonra bir dönüş buldum.

TUSAŞ tesislerine dönen kavşağa yaklaştığımda, güvenlik güçlerinin yolu kestiğini ve araçları başa bir tarafa yönlendirdiklerini gördüm.

Aracımı uygun bir yere bırakıp, bir süre olup biteni anlamaya çalıştım.

Bu arada, BRICS zirvesini de takip ettiğim için cep telefonuma gelen son dakika bilgilerini de kontrol ediyordum.

Gelen haberlerde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan Kazan’a indi”, “Kazan’daki BRICS Zirvesi” gibi ifadelerle başlayan cümleler sıralanıyordu.

Her haberde ve son dakikada haberinde Kazan vurgusu vardı.

O an biraz ilerideki tabelaya baktım.

Kazan yazıyordu.

Aslında ilçenin adı 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimi sonrası değiştiği için Kahramankazan yazıyordu, ama biz Ankaralılar hep Kazan deriz.

Hemen bağlantıyı kurdum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kazan’da BRICS Zirvesinde, ama aynı anda Ankara Kazan’da ciddi bir terör saldırısı var.

Evet, üst akıl ve yani sevgili müttefikimiz teröristlerini sahaya sürmüş, Kazan’a, Kazan üzerinden bir mesaj vermişti.

Neydi Türkiye’ye verilen bu mesaj?

“NATO üyesisin, ama başta Ukrayna’daki savaş olmak üzere birçok konuda aykırı davranıyorsun. Biz Rusya’yı yalnızlaştırmaya ve zayıflatmaya çalışırken sen buna katılmıyorsun. Üstelik Rusya ile Çin’in bize karşı kurduğu BRİCS’e üye olmak istiyorsun. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi Ortadoğu’da da karşımıza dikiliyorsun. Sana ciddi bir uyarıda bulunmamız gerekiyordu” mesajıydı bu.

Kazan’ı seçmelerinin bir başka nedeni ise savunma sanayinin kalbi ve Türkiye’nin bir süredir yerli savaş uçaklarının, helikopterlerinin, İHA ve SİHA’ların üretildiği hayati önemdeki bir tesisin bulunduğu yer olmasıdır.

Bu saldırıyla savunma sanayi alanında, özellikle de havacılıkta giderek ABD ve Batıya bağımlılığı azalan, İHA ve SİHA üretim ve satışında dünyada ilk 3 arasında olan, batılı ülkelerin pazar paylarını azaltan Türkiye’ye, bu özellikleri üzerinden de sert bir uyarı yapılıyordu.

Mesaj açık ve net:

Çok inandığın ve güvendiğin hava araçları üretim merkezini de vururuz. Fazla ileri gitme.

Terör örgütü PKK’nın elebaşları son günlerde düzenlenen operasyonlarla ikişer, üçer etkisiz hale getiriliyorlardı.

Üstelik bu operasyonlar örgütün kendini güvende hissettiği Suriye ve Irak’ta gerçekleşiyordu

İşte teröristlerin TUSAŞ’a saldırısı, örgüt tabanına verilen bir mesajdı da aynı zamanda.

Yani, “Türkiye’nin bizim yöneticilerimizi vurduğu SİHA’ların üretim merkezine saldırdık. Onlar bizi Irak’ta, Suriye’de vuruyor, ama biz de Türkiye’nin SİHA’larının merkezini vuruyoruz. Merak etmeyin güçlüyüz” mesajıydı.

Saldırı duyulur duyulmaz, ekranlarda yorum yapanların hemen hepsi, bu terör eylemini bir gün önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Öcalan’a yaptığı, “örgütü tasfiye et” çağrısına bağladı ve sürecin sabote edilmek istendiğini savundu.

Oysa Bahçeli’nin çağrısının hemen ertesi günü, daha 24 saat dolmadan böyle bir eylemin planlanmasının mümkün olmadığı, biraz düşünüldüğünde hemen anlaşılır.

Belli ki bu terör saldırısı, tarihi ve Türkiye’nin katılımı çok uzun zamandır açıklanmış olan BRİCS Zirvesi’ne denk düşecek şekilde aylar öncesinde planlanmış.

TUSAŞ tesislerinde istihbarı çalışma yapılmış.

Nizamiyedeki nöbet değişim saatine kadar her şey kayıt altına alınmış.

Olayın ayrıntıları yavaş yavaş ortaya çıkacak, soruşturma sonuçları açıklandığında soru işaretlerine yanıtlar bulunacaktır.

Ancak Türkiye’nin prestiji sayılan ve hayati önemdeki bir tesiste güvenlik zafiyeti affedilemez.

Özetlersek, Rusya’daki KAZAN kentine, Türkiye’deki KAZAN’dan verilen ve birçok maddesi olan bir mesajı içeren terör saldırısını yaşadık.

“Kazan” ayrıntısını ilk kez TV 1OO ekranlarında, olayı sıcağı sıcağına yorumlarken aktardım.

Bunu duyan yorumcuların söz konusu ayrıntıyı dillendirmeye başladıklarını görüyorum.

Ölenlere rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara da acil şifa diliyorum.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *