İsrail’in Gazze’nin kuzeyinin 20 gündür yoğunlaştırdığı saldırılarla boşaltmayı planladığını belirten Abbas, “Bu, toprakları üzerinde yaşayan halkından etme planıdır, özellikle şimdi Gazze’nin kuzeyinde işgal güçleri halkı aç bırakarak bunu yapıyor.” ifadelerini kullandı.

Abbas, Filistinlilerin bir yıldır 1948’deki Nekbe’den sonra en büyük felaketi yaşadığını söyleyerek, İsrail ordusunun Gazze’de “soykırım suçları ve etnik temizlik” yaptığını kaydetti.

Uluslararası toplumdan, “İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarının durdurulması için BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarının uygulanmasını” isteyen Abbas, şöyle devam etti:

“Gazze’ye insani yardımın girişine izin verilmesi, İsrail’in Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesi ve Filistin devletinin yerinden edilenlerin bölgelerine geri dönmesi ve yeniden yapılanma görevlerini üstlenmesi sağlanmalıdır. Filistin halkı için adaletin sağlanması, bu tarihi aşamada en önemli imtihandır. Zulme dur demenin, askeri güç ve işgal yoluyla zorbalığa son vermenin zamanı gelmiştir.”

Uluslararası Adalet Divanının (UAD) 19 Temmuz’daki kararına atıf yapan Abbas, İsrail’in “başkenti Doğu Kudüs olan Filistin topraklarındaki işgalini bir yıl içerisinde sona ermesi” gerektiğini kaydetti.

Abbas, “Bu bakımdan, uluslararası barış ve güvenliğin temellerinin oluşturulmasında etkili ve belirleyici bir güç haline gelen BRICS ülkelerine büyük önem veriyoruz.” şeklinde konuştu.

Abbas, BM Genel Sekreteri Guterres ile görüştü

Öte yandan Filistin resmi ajansı WAFA’nın haberine göre, Abbas, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmede iki devletli çözüme uygun, uluslararası hukuka ve uluslararası meşruiyet çözümlerine dayalı siyasi çözümün, bölgede yaşanan tüm gerilimi sona erdirecek “tek çözüm” olduğunu dile getirdi.

İsrail’in saldırılarının ve özellikle Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki soykırım suçlarının durdurulması gerektiğini vurgulayan Abbas, insani yardımın başlatılmasının hızlandırılması ve İsrail’in Gazze Şeridi’nin tamamından çekilmesinin önemine dikkati çekti.

Abbas, “Gazze Şeridi’nde veya Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’daki herhangi bir Filistinlinin yerinden edilmesini reddettiğini” yineledi.

“Gazze Şeridi, Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır ve onun Filistin topraklarının geri kalanından ayrılması ve işgal edilmesi kabul edilemez.” diye konuşan Abbas, “Bölgede yaşanan tüm gerilimin tek çözümünün, İsrail’in işgaline son verecek iki devletli çözüme uygun, uluslararası hukuka ve uluslararası meşruiyet kararlarına dayalı siyasi bir çözüm olduğunu” ifade etti.

UAD’nin, 19 Temmuz’daki tavsiye niteliğindeki kararında, işgal altındaki Filistin topraklarının parçalanmış ayrı bölgeler değil, tek bir bölgesel birim olduğunu ortaya koyarak, İsrail’in Gazze, Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da işgalci olduğunu açıklamıştı.

İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki Filistinlileri göçe zorlama planı

İsrail ordusu, 6 Ekim 2024’te başta Cibaliya Mülteci Kampı olmak üzere Gazze’nin kuzeyine kara saldırısı başlattı. Saldırılar nedeniyle Cibaliya Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze’nin kuzeyindeki bölgelerde kalan Filistinliler zorla yerlerinden ediliyor.

Bu adımın, daha önce İsrail basınına yansıyan ve “generallerin planı” olarak bilinen, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze’nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378’i kadın olmak üzere 42 bin 847 Filistinli öldü, 100 bin 544 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.