İslam dünyasına her biri bir koldan saldırıyor. Bilerek ‘pasif bir dil’ kullanmak, gerçekleri gizlemek, ‘soykırım’ gibi kelimeleri yasaklamak… Bunlar Batı medyasının katil İsrail’i korumak için yaptıklarından bazıları…
“İnsan hakları örgütlerinin, küresel medya organlarının, konu Gazze’de öldürülen masum çocukların hakları olunca nasıl üç maymunu oynadığına şahitlik ettik.” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünkü konuşmasında bunları söylemişti.
Batı medyasının kullandığı dil ve anlatımla katil İsrail’in işlediği suçu meşrulaştırmaya çalıştığı aşikar. Binlerce can katlediliyorken, Gazze koca bir enkaza dönmüşken bunu görmemeye, dünyaya göstermemeye çalışıyorlar.
“Görmedim, duymadım, bilmiyorum”
Katilin en büyük destekçisi tabii ki ABD. ABD Başkanı ve başkan adayları başta olmak üzere Batı’da birçok lider İsrail’e desteğini her fırsatta dile getiriyor. Sadece bununla da kalmıyor, medya da Gazze’de yaşanan vahşete sürekli gözlerini kapatıyor. Ne görüyor ne duyuyor ne de bildiğini aktarıyor. Birkaç örnekle medyanın nasıl ‘üç maymun’u oynadığını anlatalım…
İngiltere merkezli Sky News, geçtiğimiz günlerde ölen İsrail askerlerini ‘genç kurbanlar’ olarak tanımlarken, Gazze’de öldürülen Filistinlilerden ise ‘kurban’ olarak bahsedemedi… Soykırımcı askerler onlara göre birer kurbanken, Filistinlilere gelince durum değişiyor.
“İsrail, bir askeri üssüne Hizbullah tarafından yapılan drone saldırısında hayatını kaybeden 4 genç kurbanın ismini açıkladı. Bu sırada Gazze’deki bir okula yapılan saldırıda en az 23 kişinin öldüğü bildirildi.” / Sky News
İsrail’e karşı medyanın bilerek ‘pasif’ bir dil kullanmasının daha çok örneği var.
“İsrail bir mülteci kampını bombalayıp 45 kişiyi öldürdü” demek yerine, “45 Filistinli patlamada öldü” diyebiliyorlar. Asıl vermeleri gereken özneyi kamuoyundan gizleyerek katliamı kabul ettirebileceklerini sanıyorlar…
Şimdi ABD kuruluşu CNN’in 12,5 milyon görüntülenen bir içeriğine göz atalım.
“Dünya Gıda Programı, ekim ayının başından bu yana Gazze’ye yiyecek girmediğini ve bunun 1 milyon insanı açlık riskiyle karşı karşıya bıraktığını söylüyor.” / CNN
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, 9 Ekim 2023’te “Elektrik yok, gıda yok, yakıt yok” açıklamasını yapmıştı. O günden bugüne Gazzeliler açlıkla mücadele ediyor. Küçücük çocuklar bir kap yemek alabilmek için her gün saatlerce sıra bekliyor.
Gerçekleri gizleyen bu metin, sosyal medyada birçok kişinin tepkisiyle karşı karşıya kaldı. Bir kullanıcı “CNN kötü yazarları işe almaz, onlar ‘o’ ülkenin işlediği insanlık dışı eylemleri gizlemek için pasif bir ses kullandıklarını bilirler” dedi.
Başka bir kullanıcı ise “Yiyecek, Gazze’ye girmeyi reddediyor” sözleriyle CNN’in içeriğiyle dalga geçti.
NYT, soykırım ifadesini kısıtladı
ABD’nin The New York Times (NYT) gazetesinin, çalışanlarına İsrail’in saldırılarını konu alan haber metinlerinde “soykırım” ve “etnik temizlik” gibi ifadeleri kullanmamaları yönünde talimat verdiği ortaya çıkmıştı.
“Kullanılmayacak kelimeler kılavuzu” hazırlayan NYT, Filistin’in “nadir durumlarda” yazılması ve Filistin için “işgal altında” ifadesi kullanılmaması yönünde uyarılara yer vermişti.
The Intercept adlı basın kuruluşunun raporuna göre NYT, “katliam” kelimesini İsrailliler için Filistinli sivillerden daha çok kullandı.
Ayrıca sadece NYT değil, ABD’nin diğer bilinen gazeteleri Washington Post ve Los Angeles Times da öldürülen Filistinli siviller için “katliam”, “kıyım” ve “korkunç” gibi kelimeleri kullanmaktan kaçınıyor.
İngiliz gazeteci: Medyamız Gazze’deki gaddarlıkla ilgili gerçekleri söylemiyor
İngiliz gazete Guardian’ın köşe yazarı Owen Jones, YouTube’da paylaştığı videosunda “ABD ve İngiltere tarafından silahlandırılan ve desteklenen İsrail hükümetinin sebep olduğu faciaya şahit oluyoruz. Ancak medyamız Gazze’deki gaddarlıkla ilgili gerçekleri söylemiyor” demişti.
Sadece basın kuruluşları da değil, sosyal medyada da ikiyüzlü bir tavır sergiliyor. Aynı şirket, Filistin’i destekleyen hesapları kapatırken Ruslara karşı şiddeti teşvik eden paylaşımlara izin veriyor.
The Telegraph doğrulayamasa da haber yaptı
“Hamas’ın bebeklerin başını keserek öldürdüğü” haberleri de yabancı basında yer almıştı. İngiliz The Telegraph gazetesi, haberi doğrulayamadığına dair sonuna kısa bir bilgi yazsa da bunu yayınladı. Doğrulanmayan bir haberin milyonlarca kişinin ulaştığı sitede yayınlanması ne kadar doğru?
Bu haberi, The Times, iNews gibi gazeteler de yayınladı. Hatta ABD Başkanı Biden, tüm Amerika halkına kürsüye çıkıp yalan söyledi. Bahsedilen bebeklerin fotoğraflarını gördüğünü iddia etti ama Beyaz Saray Sözcüsü, medyada yayınlandığı söylenen fotoğrafları ne Biden’ın ne de Beyaz Saray yönetiminin gördüğünü itiraf etti. Hatta İsrail Ordusu yetkilileri de bu iddiayı yalanladı.
Türk basını katliamı tüm detaylarıyla duyuruyor
Türk medya kuruluşları ise Gazze’deki gerçekleri dünyaya anlatmak için çabalıyor. Bu sırada da birçok saldırıya uğruyor… TRT, hem Türkçe hem de farklı dillerde yayınlarıyla Gazze’de yaşanan katliamı dünyaya duyuruyor.
Anadolu Ajansı’nın çektiği “beyaz fosfor” fotoğrafları da İsrail’e karşı Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde açılan davada kanıt olarak sunulmuştu.
Batı, İsrail’i korumak için sıraya girdi
Tarihin en büyük soykırımlarından birini yapan İsrail, uluslararası hukuku defalarca kez ihlal etse de liderler ve medya kuruluşları onu korumak için sıraya girmiş durumda.
Batılı gazeteler, işgalci İsrail’i haklı çıkarmak için haberlerinde defalarca asılsız iddialar yalanladı, ‘pasif bir dil’ kullandı, hikayenin sadece bir tarafına yer verdi ve vermeye de devam ediyor…
(TRT Haber/Gülçin Sakarya)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *