ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi, “Biz ABD çıkarlarını gözetmek için veto hakkımızı kullanıyoruz. Yıllardır da BMGK’de bu şekilde yaptık” dedi, bunun için mazeret beyan etmeyeceğini, veto hakkından da vazgeçmeyeceklerini söyledi.
ABD’nin BMGK’daki siyahi kadın temsilcisi Thomas Greenfield, 24 Eylül’de başlayacak BM Genel Kurul haftası öncesi New York’taki gazetecilere açıklamalarda bulundu.
BM Genel Kuruluna 133 hükümet ve devlet başkanı, 3 başkan yardımcısı, 80 başbakan yardımcısı ve 45 bakanın katılacağını belirten Greenfield, “Bunu her yıl söylüyoruz ancak bu yıl BM Genel Kurulu çok kritik ve zor bir dönemde gerçekleşecek.” dedi.
Thomas Greenfield, çok sayıda kriz ve çatışma olduğunu ve bunların giderek arttığını dile getirerek, Ukrayna, Sudan, Haiti ve Gazze’deki duruma işaret etti.
ABD’nin Genel Kurula ilişkin 3 önceliği bulunduğunu belirten Greenfield, bunların üye ülkelerle uluslararası barış ve güvenliğe yönelik tehditlere ilişkin birlikte çalışmak, insani yardım kriziyle mücadele etmek ve daha kapsayıcı etkili bir uluslararası sistem kurmak olduğunu söyledi.
Greenfield, eski ABD Başkanı Donald Trump’a 2 kez suikast girişiminde bulunulduğu hatırlatılarak, ev sahibi ülkenin 133 lideri nasıl koruyacağına ilişkin soruya ise “Nazar değmesin, konuk liderlerle ilgili şimdiye kadar hiçbir güvenlik olayı yaşamadık.” cevabını verdi.
New York polisinin Gizli Servis ile beraber gerekli tüm önlemleri aldığını ifade eden Greenfield, ABD’nin konukları koruma yükümlülüğü bulunduğunu dile getirdi.
Veto kullanımıyla ilgili “bazı sorunlar” var!
Greenfield, daha kapsayıcı bir uluslararası sistem kurma hedefi çerçevesinde veto hakkı olmadan iki Afrika üyesine daimi üyelik verilmesi teklifini ortaya attıklarını anımsattı.
Veto kullanımıyla ilgili “bazı sorunlar” bulunduğuna dikkati çeken Greenfield, ülkelerin kendileri için önemli bulduğu konularda veto haklarını kullandıklarını ifade etti.
Greenfield, mevcut daimi üyelerin veto hakkından vazgeçmemesi ve yeni üyelere veto hakkı verilmemesinin mantığını ise “yeni veto haklarının BMGK’yi daha da kilitleyeceği” düşüncesi olduğunu söyledi.
ABD Daimi Temsilcisi, “Biz veto hakkımızdan vazgeçmeye hazır değiliz ancak bu konuyla ilgili başkalarının görüşlerini dinlemeye hazırız.” dedi.
“ABD çıkarlarını gözetmek için veto hakkımızı kullanıyoruz”
Rusya’nın Ukrayna konusunda kullandığı vetonun “sorunlu” olduğunu belirten Greenfield, ABD’nin Filistin konusunda vetolarının da sorun yaratıp yaratmadığına ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:
“Biz ABD çıkarlarını gözetmek için veto hakkımızı kullanıyoruz. Yıllardır da BMGK’de bu şekilde yaptık. Bunun işlev bozukluğuna yol açtığını düşünenler var ancak bu elimizde olan bir güç ve bunu kullanıyoruz. Mazeret beyan etmeyeceğim.”
Greenfield, ABD’nin Orta Doğu’da barış görmek istediğini, Başkan Joe Biden’ın da bunun için yoğun çaba sarf ettiğini iddia etti.
Diğer taraftan müttefikleri İsrail’in kendini savunma hakkını korumasına destek olma konusunda kararlı olduklarını öne süren Greenfield, “Ancak bu savaşın devam etmesini istediğimiz anlamına gelmiyor.” diye konuştu.
Filistin’in BM Genel Kuruluna sunduğu karar tasarısı
Filistin’in sunduğu ve Uluslararası Adalet Divanının (UAD) görüşü uyarınca İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında mevcudiyetini 12 ay içinde sonlandırması talep edilen karar tasarısı konusunda ise Greenfield, UAD’ye saygı duyduklarını ve işbirliklerini sürdürdüklerini söyledi.
Greenfield, Filistin’in sunduğu tasarıda önemli “eksiklikler” bulunduğunu belirterek, somut katkı sağlamayacağını düşündüklerini dile getirdi.
Filistin’in tasarısının sahadaki çalışmaları da olumsuz etkileyeceğini savunan Greenfield, bunun aynı zamanda iki devletli çözüm yolunda atılacak adımları da baltaladığını ifade etti.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *