Ajansın bugün (13 Eylül Cuma) yayımladığı rapora göre, yaklaşık 350 bin yedek asker, Gazze’ye yönelik savaşta düzenli orduya destek sağlamak veya Hizbullah’ın Lübnan’dan fırlattığı roketlere karşı koymak için savaşa katıldı.

Bloomberg, bu ağır görevlerin İsrail’in silahlı kuvvetlerini takviye etmekte yaşadığı zorlukları gözler önüne serdiğini ve iş gücü eksikliğinin ekonomiye zarar vermesini engellemek için çaba sarf ettiğini vurguladı.

Raporda, İsrail içinde ultra-Ortodoks Yahudiler olan Haredim topluluğunun askeri hizmete katılmayı reddetmesi nedeniyle artan huzursuzluklara dikkat çekildi.

İsrail’in toplam 10 milyonluk nüfusuna karşılık yaklaşık 170 bin muvazzaf askeri bulunuyor. Bloomberg bu sayının nüfusa oranla büyük bir ordu anlamına gelmesine rağmen fiili ordunun mevcut tehditlere karşı hâlâ küçük bir güç olduğunu belirtti.

Bu zayıflığın, 7 Ekim’de Hamas’ın askeri kanadı olan Kassam Tugayları’nın Gazze’ye yakın yerleşimlerdeki İsrail askeri noktalarına yaptığı saldırılar sırasında ortaya çıktığı belirtildi. İsrail o tarihten bu yana çoklu cephelerde uzayan bir savaşla karşı karşıya kaldı.

Bloomberg’e göre bir zamanlar yüksek teknolojiye insan gücünden daha fazla önem veren ve ‘küçük ama zeki ordu’ sloganıyla övünen İsrail, artık bu slogandan uzaklaştı.

Asker eksikliği, İsrail otoritelerinin yaklaşık %13’lük bir nüfusu oluşturan ve askeri hizmetten muaf tutulan aşırı dindar Yahudilere odaklanmasına neden oldu. Haziran ayında İsrail Yüksek Mahkemesi, uzun süredir bu kesime tanınan muafiyet ayrıcalığını kaldırdı. Bu adımın, sorunu çözmeye yardımcı olması umuluyor.

Bloomberg, askeri tarihçi ve Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü araştırmacısı Yagil Henkin’in “Bu yükü kaldırmak için en azından bazılarını askere almamız gerekiyor, çünkü yükü taşıyan asker sayısı çok az” şeklindeki sözlerine yer verdi.

Raporda, yüzlerce protestocunun ordu ofislerinin önünde toplanarak aşırı dindar Yahudilerin orduya katılmalarını engellemek için İsrail polisiyle zaman zaman çatıştıkları belirtildi. Bir protestocu olan Yitzhak Deri, “Bu durumu engelleyeceğiz, ülkeyi durma noktasına getireceğiz. Aşırı dindarların orduya alınmalarına izin verilmemeli, çünkü bu laik bir ordu ve onlar dinsiz” şeklinde konuştu.

Rapora göre, ABD, Katar ve Mısır’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Hamas liderliğini ateşkese ikna etmeye yönelik çabaları da aylardır durma noktasında.

İsrail’deki işverenler ve yedek askerler üzerindeki yükün, şirketlerin çalışan sayılarını azaltmasına yol açtığı, bu durumun 2023’te ekonomik büyümenin %2’ye düşmesine neden olduğu belirtildi. Maliye Bakanlığı’nın savaş öncesinde öngördüğü oranın yarısı olan bu büyüme oranının, 2024’te %1,1’e kadar yavaşlaması bekleniyor.

(Filistin Enformasyon Merkezi)