Saldırılarda ayrıca altyapı, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, yol ve makine ağları ve hatlarında da ciddi hasara neden oldu.

Hama Sağlık Direktörü Mahır Yunus, SANA muhabirine yaptığı açıklamada, yaralılardan 6’sının durumunun kritik olduğunu ve gerekli tedavilerin yapılması için Masyaf Ulusal Hastanesi’ne kaldırıldığını söyledi.

Sağlık Müdürü’ne göre, yaralılar arasında yaralıları tedavi etmek için çalışırken yaralanan ambulans ve acil servis görevlisi, Hama’daki SANA Haber Ajansı fotoğrafçısı ve valilik teknik servis müdürü de bulunuyor.

Hama Elektrik Kurumu Müdürü Habib Halil ANA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail saldırganlığının 66 kilovoltluk Salhab-Masyaf hattına ve Masyaf şehrinin El Varraka sahasında El Bayada ve Vadi El Uyun yönündeki bir dizi hat ve şebekeye ciddi zarar verdiğini belirtirken, ‘’Masyaf Elektrik Dairesi binası ve makinelerinde de ciddi hasara neden olmuş, kendisini besleyen elektrik hatlarının kesilmesi nedeniyle Salhab’ta değirmen, silolar, şeker fabrikası ve su kuyuları dahil birçok tesisin hizmet dışı kalmasına neden olmuştur.   Elektrik şebekesinin zarar görmesi nedeniyle Han Celimadun köyündeki kamu tesisleri de tahrip edildi’’ dedi.

Halil ayrıca, bakım atölyelerinin hasarlı hatları ve ekipmanları onarmak için yoğun şekilde çalıştığını vurguladı.

Hama’daki Genel Su Şirketi Müdürü Savsan Orabi, İsrail saldırganlığının Masyaf bölgesine su sağlayan 3 pompalama ve sıvılaştırma hattında ciddi hasara yol açtığını, şirketin atölyelerinin bunların bakımını yapmak ve hizmete döndürmek için çalıştığını açıkladı.

Hama Karayolu Taşımacılığı Genel Teşkilatı Şube Müdürü Safaa Naama, şubenin teknik ekiplerinin şu anda saldırganlıktan etkilenen yolları onarmak için çalıştığını belirtti.

Geçici hükümetin Sağlık Bakanı Hasan Gabbaş, İsrail’in Masyaf bölgesine yönelik saldırganlığında şu ana kadar mağdurların sayısının 18 şehit ve 37 yaralı olduğunu açıkladı.

Bakan Gabbaş, saldırganlığın meydana gelmesinin hemen ardından Hama Valiliği ve çevresindeki sağlık sektörünün Masyaf Ulusal Hastanesi ve yakındaki hastanelerdeki yaralılara gerekli tüm tıbbi hizmetleri sağlamak için hazırlıklarının artırıldığını vurgularken,  “Ambulans ve acil durum sistemi, olay yerinde veya yaralıların güvenli bir şekilde taşınması sırasında ve saldırganlık  bölgelerinde herhangi bir ihbar alır almaz hayat kurtarıcı hizmetler sunarak saldırganlığa yanıt verdi.  Sistem ayrıca Hama, Humus ve Tartus vilayetlerinde de seferber edildi” ifadelerini kullandı.

‘Eli kanlı faşist varlık, bölgede gerilimi daha da tırmandırmak için çılgınca arayışa girdi’

Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı da yaptığı açıklamada, “Suriye topraklarına yönelik saldırganlıklarını yoğunlaştıran İsrail işgal güçleri, 8/9/2024 Pazar akşamı kuzeybatı Lübnan’dan birçok bölgeyi hedef alan bariz bir hava saldırganlığı başlattı. Saldırganlıkta 16 şehit ve 6’sı ağır olmak üzere 36 kişi yaralandı ve bazı yerleşim yerlerinde de maddi hasar meydana geldi” dedi.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında ayrıca, “İsrail işgalci varlığının Suriye topraklarına ve bölgedeki diğer ülkelere yönelik saldırganlığını ve Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da Filistin halkına karşı acımasız savaşını sürdürmesi ve Filistinlilere karşı en korkunç katliamları ve soykırım suçlarını işlemesi, bu eli kanlı faşist varlığın bölgede gerilimi daha da tırmandırmak için çılgınca arayışına girdiğini ve beklenmeyecek kadar vahim sonuçlar doğuracak tehlikeli kaymalara sürüklediğini göstermektedir” ifadelerini kullandı.

Bakanlık açıklamasında da şu ifadelere yer verdi: “Suriye’nin, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer Batılı ülkeler tarafından İsrail varlığına verilen sınırsız desteğin, onu vahşi suçlarını sürdürmeye teşvik eden şey olduğunun, bu ülkeleri bu saldırganlığa suç ortağı haline getirdiğinin ve bunun örtbas edilmesinin hesap verebilirlik gerektirdiğinin vurguluyor.”

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında şöyle devam etti: “Suriye Arap Cumhuriyeti, Suriye topraklarına yönelik bu günahkar saldırganlığı en güçlü ifadelerle kınarken, İsrail’in tüm uluslararası yasa ve sözleşmeleri hiçe saymasına ve uluslararası hukuku ihlal etmesine ilişkin uluslararası sessizliğin devam etmesine karşı uyarıda bulunuyor ve dünyanın tüm ülkelerini bu İsrail saldırganlığını kınamaya, İsrail’in sistematik saldırganlıklarına ve suçlarına son vermek için Suriye ile dayanışma içinde olmaya ve bu ırkçı varlığın liderlerini işlediği tüm suçlardan sorumlu tutmaya çağırıyor”.

Bakanlık açıklamasını şu şekilde tamamladı: “Suriye, bölgesel egemenliğini savunma ve işgal ettiği toprakları uluslararası hukukla güvence altına alınan tüm meşru yollarla kurtarma hakkına sahip olduğunu bir kez daha vurguluyor.”

(Kaynak: Sana)