Bangladeş’teki eylemcilere yönelik şiddete tepki

Bangladeş’teki eylemcilere yönelik şiddete tepki

Bangladeş’te başlayan protestolara katılanlara yönelik polis şiddeti, Bangladeş’in Ankara Büyükelçiliği önünde protesto edildi.

Ankara’daki sivil toplum kuruluşlarının çağrısıyla büyükelçilik önünde toplanan grup, “Zulme karşı direnen Bangladeş halkını selamlıyoruz.” yazılı pankart ve çeşitli dövizler taşıdı. Bangladeş’teki protestoculara destek sloganları atan grup adına MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Ali Dalaz basın açıklaması yaptı.

Bangladeş’te kamu personel alımlarında yıllardır büyük haksızlıklar olduğunu belirten Dalaz, ülkede uygulanan kontenjan sisteminin sadece kamu alımlarında değil, üniversitelere öğrenci alımı ve özel sektörde de uygulandığını söyledi.

Protestolarda kolluk kuvvetlerinin eylemci öğrencilere doğrudan ateş açarak onlarca kişiyi katlettiğini ve binlerce kişiyi de yaraladığını kaydeden Dalaz, “katliamın bir an önce durdurulmasını, buna ilişkin sorumluların yargılanmalarını, ifade özgürlüğü ve toplanma hakkına saygı gösterilmesini” istediklerini bildirdi.

Dalaz’ın ardından Ankara’da ikamet eden Bangladeşli bir öğrenci de açıklamanın Bengalcesini okudu.

Basın Açıklamasının Metni:

BANGLADEŞ’TE YAŞANAN HUKUKSUZ UYGULAMALARDAN ENDIŞE EDİYORUZ

Saygıdeğer Halkımız ve Kıymetli Basın Mensupları,

Ankara’daki sivil toplum kuruluşları olarak dünya’da yaşanan hak ihlallerine ve özellikle Müslümanlara yönelik sistematik fobik davranışlara karşı bir hassasiyet içinde olduğumuz kamuoyunun malumlarıdır. Son yıllarda artan düzeyde insan hakları ihlallerine muhatap olan topluluklardan biri de Bangladeş Müslümanlarıdır. 1971 olayları esas alınarak son 10 yıldır artan düzeyde zulümlerle pek çok alim, kanaat önderi ve siyaset adamı katledilmiş yada kaçırılmıştır. Hindistan eliyle  Jammu Keşmir yanında Bangladeş’te de sürdürülen bu şiddet sarmalına karşı her zaman teyakkuzda hareket ettik. İnsan hakları izleme birimlerimiz eliyle Bangladeş’teki gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz.

Bangladeş’te devam eden kontenjan reformu protestoları ve ardından gerçekleşen 68 insanın ölümü ile sonuçlanan olaylarla ilgili sizleri bilgilendirmek ve endişelerimizi paylaşmak üzere buradayız. Ankara sivil toplum kuruluşları olarak en demokratik hakları olan protesto eylemlerini gerçekleştiren, eylemler sırasında kolluk güçlerinin orantısız müdahalesine maruz kalan, çoğu kolluk güçlerinin silahından çıkan kurşunlarla katledilen Bangladeşli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu  belirtmek isteriz.

Değerli Basın Mensupları,

Bilgilerinizi tazelemek adına belirtmek isteriz ki, yaklaşık 175 milyon insanın yaşadığı Bangladeş’te kamu personel alımlarında yıllardır büyük haksızlıklar devam etmektedir. Ülkede uygulanan kontenjan sistemi sadece kamu alımlarında değil, üniversitelere öğrenci alımı ve özel sektör alımlarında da uygulanmaktadır. Uygulanan kontenjan dağılımı şu şekildedir:

Birinci ve ikinci kademeli kamu personel alımlarında %56 oranındaki pozisyonlar, nüfusun sadece yaklaşık %3’ünü kapsayanlara ayrılmıştır. Geri kalan %97’ye ise sadece %44 oranında istihdam imkânı verilmektedir.

Uygulanan bu kontenjan sistemi, Bangladeş’in eğitim sisteminde adalet ve liyakata karşı haksızlığın sembolü haline gelmiştir. 2018 yılında gerçekleştirilen eylemlerin ardından Awami Lig hükümeti geri adım atmıştı. Ancak, Temmuz’un ilk haftasında Yargıtay üzerinden kontenjan sisteminin geri getirilmesi ülkeyi karışıklığa sürüklemiştir. Toplumun büyük çoğunluğu bu kontenjan sistemine karşı çıkarken, hükümet sadece kendi partili adamlarını işe alabilmek için sistemi devam ettirmiş, sahte gazi sertifikaları düzenleyerek diktatörlüğünü zirveye çıkarmıştır.

Basına yansıyan bilgilere göre Yargıtay’ın haksız kararına karşı çıkan öğrenciler, barışçıl eylemler için Dakka sokaklarında toplanırken, hükümetin gençlik kolu Bangladeş Chatra Lig, masum öğrencilere saldırmış, öğrencileri kaçırmış ve çeşitli işkenceler yapmıştır. Yine kolluk kuvvetleri eylemci öğrencilere doğrudan ateş açarak yaşam hakkını hiçe saymış resmi olmayan kaynaklara göre 68 öğrenciyi katletmiştir. Ayrıca binlerce kişi yaralanarak hastaneye kaldırılmıştır ve birçoğunun durumu ciddidir. Hükümet bütün devlet kaynaklarını kullanarak sistematik bir katliama başlamıştır.

Hükümet, sadece halkına karşı silah kullanmakla kalmamış, ülkenin tüm internet kaynaklarını ve 175 milyon vatandaşın telefon hatlarını dondurmuştur. Bangladeş’te her karartma bir katliamın öncü habercisi gibidir. Ayrıca, hükümet, eylemleri durdurmak için sadece polis baskısı değil, aynı zamanda sınır güçlerini de metropollere indirerek orantısız şekilde aşırı güç kullanmaktadır.

Biz, Ankara sivil toplum kuruluşları olarak;

Katliamın bir an önce durdurulmasını, ardından eylemci öğrencilere katliam emrini veren bakan, bürokrat ve uygulayan kolluk görevlilerinin tespit edilerek yargılanmalarını,

Bangladeş Anayasası’nda yer alan ifade özgürlüğü ve toplanma hakkının korunması ve saygı gösterilmesini,

Kendi halkını öldüren ve işkence eden Awami Lig hükümetine karşı eylemlere devam eden kardeşlerimizin yanında olduğumuzu,

Son olarak, uluslararası toplumun, insan hakları örgütlerinin ve dünya çapındaki akademik toplulukların Bangladeş’teki durumdan haberdar olmasını ve küresel olarak adalet ve eşitlik ilkelerini temelinde Bangladeş hükümetine baskı oluşturmasını talep ediyoruz.

Bangladeş’in geleceği olan gençlerin sesleri duyulmalı; liyakati, eşitliği, insan onur ve haysiyetini esas alan, açık toplum talebini önemseyen adil bir sistem inşa etme sürecine yönelik talepleri dikkate alınmalıdır.

Basın açıklamamıza gelen siz saygı değer basın mensuplarını teşekkür ediyoruz.

Saygılarımızla..

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *