Hindistan’da yaklaşık 6 hafta süren 7 aşamalı genel seçimleri, ırkçı ve İslam düşmanı Başbakan Narendra Modi’nin başında olduğu Bharatiya Janata Partisi (BJP) liderliğindeki Ulusal Demokratik İttifakı (NDA) kazandı. Modi bugün yeni hükümetin kurulması için istifa etti.
Hindistan’ı Hindutva yönetiyor?
Hindistan, 970 milyondan fazla seçmeni ve 2 bin 600’den fazla partisiyle dünyanın en büyük seçimine sahne oluyor. Başbakan Narendra Modi’nin iktidara gelmesiyle birlikte, Hindu milliyetçiliği ve Hindutva ideolojisi ülke genelinde etkisini artırdı.
Hindutva, Hindu kimliğini yüceltme ve Hindistan’ı bir Hindu siyasi varlığı olarak yeniden şekillendirme arzusunu ifade ediyor. Bu ideoloji, RSS, VHP ve BJP gibi örgütler tarafından benimseniyor. Hindutva ideolojisini benimseyen BJP iktidarında Hindistan’da azınlıklara yönelik nefret suçları ve şiddet olaylarında ciddi artış yaşandı.
En ciddi düşmanlık Müslümanlara karşı gösterilirken, birer birer camileri yok ediliyor. En önemli camilerden Babri Camiinin yıkılarak yerine Hindu tapınağı yapılması Başbakan Modi’nin en büyük icraatlarından biriydi.
Seçimler 19 Nisan’da başlamıştı
Hindistan Seçim Kurulunun verilerine göre, 19 Nisan’da başlayıp 1 Haziran’da sona eren genel seçimde sayım sona erdi. Seçmen sayısının yaklaşık 970 milyon olduğu ülkede, federal parlamentonun alt kanadı Halk Meclisi (Lok Sabha) üyelerini belirleyen seçimlerden galip çıkan, Hindistan Başbakanı Modi’nin başında olduğu BJP liderliğinde kurulan NDA oldu.
Hint basınında yer alan verilere göre, çok partili parlamenter demokrasiyle yönetilen Hindistan’da, parlamentonun Halk Meclisi kanadındaki 543 sandalyenin 295’ini NDA kazandı. NDA, 2019 seçimlerinde 353 sandalye, 2014 seçimlerinde ise 336 sandalye kazanmıştı. Modi, bu yılki seçim kampanya dönemi boyunca NDA’nın 400 sandalyeyi geçeceğini öngörmüştü.
Associated Press’in (AP) Hindistan Seçim Kurulu verilerine dayandırdığı haberinde ise NDA’nın 286 sandalye kazandığı bildirildi.
Kendilerini demokrasi olarak tanımlıyorlar
Modi’nin partisi BJP 2019’daki genel seçimlerde 303 sandalyenin sahibi olurken bu seçimlerde sandalye sayısını 240’a düşürdü. Beklenenin altında bir oranla seçimlerden galip çıkmasına rağmen Modi, yaptığı konuşmada, “Bugünkü zafer dünyanın en büyük demokrasisinin zaferidir.” dedi.
Başbakan Modi, sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada da “İnsanlar art arda üçüncü kez NDA’ya güvendi. Bu, Hindistan’da tarihi bir başarıdır.” ifadelerini kullandı. Hindu halkının isteklerini yerine getirmek için çalışmaya devam edecekleri mesajını veren Modi, kazandıkları eyaletler için partisinin “zaferini” tebrik etti.
Muhalefet tahminlerin üzerinde oy aldı
Hindistan Ulusal Kongre Partisi (INC) öncülüğünde kurulan ve 30’dan fazla muhalefet partisinin yer aldığı Hindistan Ulusal Kalkınma Kapsamlı İttifakı (INDIA), anketlerdeki tahminlerin çok üzerinde oy aldı. INDIA ittifakı, Halk Meclisi kanadındaki 543 sandalyenin 231’ini elde etti. Muhalefet ittifakının öncüsü ve ana muhalefetteki Ulusal Kongre Partisi, 2019’daki genel seçimlerde 52 sandalye alırken, bu seçimlerde sandalye sayısını neredeyse 2 katına çıkararak 99 sandalyenin sahibi oldu.
Hindistan’da bir partinin veya koalisyonun hükümet kurabilmesi için Halk Meclisindeki 543 sandalyeden 272’sine sahip olması gerekiyor. 1,4 milyarı aşkın nüfuslu ülkede yaklaşık 970 milyon seçmen bulunuyor. Seçimlere katılım oranı 2014’te yüzde 66,4, 2019’da 67,4 olarak kaydedilirken bu seçimde yaklaşık 640 milyon kişi oy kullandı.
Hindistan halkı, ülkedeki 28 eyalet ile “Birlik Toprakları” adı verilen 8 özel yönetim bölgesini kapsayan 7 aşamalı genel seçimler çerçevesinde, 19 Nisan ve 26 Nisan’da, ayrıca 7 Mayıs, 13 Mayıs, 20 Mayıs, 25 Mayıs ve 1 Haziran’da oy kullanmıştı.
Hindu milliyetçisi Modi, Müslüman düşmanlığına çocukken başladı
2014’ten bu yana başbakanlık görevinde bulunan Modi’nin siyasi kariyeri, ülke ekonomisine ve dış siyasete katkılarıyla ön plana çıkıyor. Modi, 10 yıllık iktidarında başta ekonomi ve siyasette olmak üzere nüfus bakımında dünyada zirveye oturan ülkesinin uluslararası arenada adından sıklıkla söz edilmesini sağladı.
Gujarat eyaletinin Vadnagar bölgesinde doğup büyüyen ve 6 çocuğun 3’üncüsü olan Modi, çocukluğunda babasıyla bir tren istasyonunda “Chaiwala” adıyla da bilinen sokakta çay satıcılığı yaptı. Modi, henüz çocukken Müslümanlara karşı dini nefreti körüklemekle suçlanan Hindu milliyetçi gruplardan Rashtriya Swayamsevak Sangh’ın (RSS) yerel bir şubesinden eğitim almaya başladı. Henüz 18 yaşındayken ailesini ve eşini arkada bırakıp doğduğu yeri terk eden Modi, daha sonra verdiği bir röportajda bu kararını, “kendini RSS’ye adamak ve dünyevi zevkleri ardında bırakmak için” sözleriyle açıkladı.
Modi’ye sonrasında RSS’de Gujarat’ta bazı bölgelerin sorumluğu verildi.
1987’de BJP üyeliği, 2001’de başbakanlık
Modi, 1987’de Hindistan’da “Hindu” milliyetçiliğinin öne çıktığı dönemde, BJP üyesi oldu. RSS yapılanmasıyla bağlantılı BJP üyeleri, o dönemde 1992’da Babri Camisi’nin yıkılarak arsasına Hindu tapınağı inşa etme planlarına destek verdi. BJP’nin ileri gelen liderlerden biri haline gelen Modi, 2001’de ülkenin en zengin eyaletlerinden Gujarat’ın Başbakanı olarak göreve başladı. Modi’nin yönetiminde eyalette altyapı ve endüstri alanlarında yenilikler yapılırken, Hindularla Müslümanlar arasında yaşanan gerginlikler, eyaletteki sosyal ve siyasi problemlerin başında geliyordu.
2002’de Hindular, Müslümanları bir treni ateşe vermekle suçladı. Bunun üzerine eyalette patlak veren şiddet olaylarında, Müslüman esnaf ve sakinlerin mülklerine saldırılar düzenlendi. O dönemde yaşanan şiddet olaylarında çoğu Müslüman 1000’i aşkın kişi yaşamını yitirdi. Eyalet Başbakanı Modi ise şiddet olaylarını durdurmak için “gerekeni yapmamakla, şiddet olaylarına suç ortaklığıyla” suçlandı. Ardından ABD, insan haklarının ihlali endişesiyle “vize vermeyerek” Modi’nin ülkeye girişine engel oldu. Hindistan Anayasa Mahkemesinin “suç ortaklığı” olmadığı kararı üzerine Modi, Gujarat’ta yeniden eyalet Başbakanı seçildi.
2014’te Hindistan Başbakanlığı
Modi’nin Gujarat eyaletindeki faaliyetleri, kendisini Hindistan liderliğine taşıdı ve 2014 genel seçimlerinde BJP’nin galip gelmesiyle Hindistan Başbakanı oldu. 2019’daki seçimlerde de BJP, parlamento seçimlerinin galibi oldu ve tek başına yüzde 31,34 oyla 243 sandalye elde etti. Modi’nin başbakanlık görevine başlamasının ardından ülkede ulaşım, denizcilik, sanayi ve askeri alanlarda önemli gelişmeler yaşandı.
Hindistan’da sanayi alanında yerli üretimi artırmayı planlayan Modi, iktidara gelmesinin ardından bu kapsamda “Make in India (Hindistan’da Yapın)” adlı bir kampanya başlattı. Modi, bu kampanyayla füzeler dahil askeri mühimmat olmak üzere çeşitli ürünlerin parçalarının Hindistan’da üretilmesini ve bu alanda iş insanlarının yatırım yapmasını teşvik etti. Böylece ülkenin 2025’e kadar gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) yüzde 25’ini “üretim sektörünün” oluşturması hedefleniyor.
Öte yandan, “Make in India” kapsamında Modi hükümeti, 10 yıl içinde ülkenin dört bir yanında otoyol inşaatlarıyla adından söz ettirdi. Ülkede “günde 26 kilometreye eşdeğer” otoyol inşaatıyla seçimlerden önce yaklaşık 95 bin kilometre otoyol yapıldı. Hindistan basınında Ekim 2023’te yer alan haberlere göre, Modi, denizcilik projeleriyle Hindistan’ın “mavi ekonomisini” geliştirmeye yönelik uzun dönem hedeflerini de açıkladı. Bu hedeflere göre küresel ticarette deniz yollarının önemini vurgulayan Modi, ülkedeki liman tesislerini geliştirme, uluslararası alanda işbirlikleri kurma gibi stratejiler edineceklerini kaydetti.
Hindistan dünyanın 5’inci büyük ekonomisi
Worldometer sitesinin verilerine göre Çin’i geçerek 1,4 milyarı aşkın nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesi olan Hindistan’ın GSYH’si 3,9 trilyon doları aştı. Modi hükümetiyle Hindistan ekonomisi, İngiltere’yi geçerek dünyanın en büyük 5’inci ekonomisi haline geldi. Hindistan’ın nüfusu ve büyüklüğü ile batı açısından Çin’e karşı desteklenen ülkelerden biri. Ülkenin ekonomik kalkınma oranı göz önünde bulundurulduğunda yakın zamanda Almanya ve Japonya’nın da önüne geçerek 3’üncü en büyük ekonomi olabileceği ifade ediliyor. Modi, ülkesini yakın gelecekte 5 trilyon dolarlık bir ekonomi haline getirmeyi hedefliyor.
Foreign Affairs’ın haberine göre, Hindistan ekonomisinin bu yıl ve gelecek yıl yüzde 6 ila 6,5 büyümesi bekleniyor. Bu oran, Hindistan’ı “en hızlı büyüyen G-20 ülkesi” haline getirebilir. Ancak kişi başına düşen milli gelir yaklaşık 2 bin 700 dolar olan Hindistan, bu bakımdan halihazırda en yoksul G20 ülkesi konumunda. Çalışan nüfusunun yaş ortalamasının artış gösterdiği Hindistan’da Modi hükümetinin altyapı ve tarım alanındaki çalışmaları sayesinde ülkedeki iş imkanları, ağırlıklı olarak inşaat ve tarım alanlarında görülüyor.
Gelişen ülkelerde genellikle çalışanların tarımı bırakıp üretim ve hizmet sektörüne yönelirken, Hindistan’da durum tam tersine işaret ediyor. İşçilerin neredeyse yarısının tarımla uğraştığı Hindistan’da tarım, ekonomiyi büyük oranda etkiliyor. Pazar ve tüketici verileri üzerine çalışan Alman şirket Statista’nın verilerine göre, Hindistan topraklarının yüzde 54’ünden fazlası, tarıma elverişli olarak nitelendiriliyor. Dünyanın en kalabalık ülkesi Hindistan’da tarım sektörü 150 milyondan fazla kişiye geçim imkanı sağlıyor.
Uzay endüstrisi
Modi döneminde uzay endüstrisi alanında ilerleme kaydedildi. Hindistan, Ay’ın güney kutup bölgesinde inceleme yapması için 14 Temmuz 2023’da keşif aracı Chandrayaan-3’ü uzaya gönderdi. Hindistan, Chandrayaan-3’ün başarılı inişiyle ABD, eski Sovyetler Birliği ve Çin’den sonra Ay’a yumuşak iniş gerçekleştiren 4’üncü ve Ay’ın “güney kutbu yakınlarına yumuşak iniş yapabilen” ilk ülke oldu. Aynı dönemde Türkiye de ilk astronotunu, Elon Musk tarafından ABD’den uzaya yollanan SpaceX’le uzaya göndererek, uzayla ilgili ilk adımı atmıştı.
Müslümanlara ait Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırdı
Modi 2019’da Hindistan’ın Müslümanların çoğunlukta olduğu tek eyaleti Cammu Keşmir’e özel statü tanıyan anayasanın hükümlerini iptal ederek, bölgeyi merkezi yönetimin doğrudan hükmettiği “Birlik Toprağı” statüsüne indirdi. Böylece Cammu Keşmir’in yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasası da kaldırıldı. Modi, özel statüyü “kalkınmanın önündeki engel” olarak nitelendirdi.
Müslüman göçmenleri dışlayan “vatandaşlık yasası”
2019’da Modi yönetiminde, komşu ülkelerden gelen 6 dini gruba vatandaşlık yolunu açan ve aynı konumdaki Müslüman göçmenleri dışarıda bırakan “vatandaşlık yasasında değişiklik öngören tasarı” kanunlaştırıldı ve resmi gazetede yayımladı. Müslümanların yasa kapsamına alınmaması tartışmalara neden olurken, Birleşmiş Milletler (BM) de bu yasayı “endişe verici” ve “temelde ayrımcı” olarak nitelendirdi.
Babri Camisi’ni yıkıp yerine Hindu tapınağı yaptı
Uttar Pradeş eyaletinde yer alan tarihi Ayodhya şehrinde, geçmişte Müslüman Babür İmparatorluğu’ndan kalan tarihi Babri Camisi, Hindu barbarlar tarafından yıkılmıştı. Caminin alanı, uzun yıllardır Hindularla Müslümanlar arasında tartışma konusu olarak tutulduktan sonra Hindistan Yüksek Mahkemesi, 9 Kasım 2019’da arazinin Hindu tapınağına ayrılmasına, arazinin tapınak inşası için mütevelli heyetine verilmesine, Müslümanlara da Ayodhya’da 2 hektarlık başka bir arazi tahsis edilmesine hükmetti.
Hindu Başbakan Modi, 22 Ocak’ta, yaklaşık 7 bin Hindunun katıldığı törenle cami yerine inşa edilen “Ram Janmabhoomi Mandir” tapınağının açılışını yaptı.
Irkçı BJP’nin seçim vaatleri
3’üncü kez başbakanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Modi, “Modi’nin Garantisi” kapsamındaki seçim vaatleriyle çiftçilerin koşullarını iyileştirme, refah programlarını genişletme, Tek Tip Medeni Kanun uygulaması ve Hindistan’ı dünyanın en büyük ekonomisi yapmak gibi gelişmeleri hedefliyor. Ülkede “Uniform Civil Code” (UCC) olarak adlandırılan “Tek Tip Medeni Kanun”, Başbakan Modi ve iktidardaki BJP partisinin büyük seçim vaadinden biri olarak biliniyor. Bu kanun da başta Müslümanların yaşam tarzını yok etmeyi hedefliyor.
Hindistan’da farklı inanç ve sosyal grupların mensupları, inandıkları dinin hukuk sistemine göre yargılanıyor. Bu yüzden evlilik, boşanma, miras, evlat edinme gibi konularda yasal farklılıklar ortaya çıkıyor. Söz konusu farklılıkların, “karmaşık” bir hukuk sistemi doğurduğunu savunan iktidardaki BJP, “Tek Tip Medeni Kanun” tasarısıyla bu karmaşaya son vererek tek bir medeni kanunun uygulanmasını istiyor.
BJP, masraflardan tasarruf etmek ve katılımı artırmak amacıyla eyalet meclisi ve parlamento seçimlerinin her beş yılda bir aynı anda yapılması için çalışacağının taahhüdünü verdi. “Modi’nin Garantisi”nde yer alan seçim vaatleri ayrıca düşük enflasyonu sürdürmenin yanı sıra üretim ve istihdam olanaklarının artırılmasını da içeriyor.
Hindistan yetkililerinin İslam’a hakaretlerine bazı devletlerden kınama
Müslümanlara karşı şiddetin olağanlaştığı Hindistan’da G20 zirvesi
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *