Gazze’de sivil bir aracı hedef alan siyonist barbarlar, aracın batılı bir yardım kuruluşuna ait olduğunu ve içinde kimler bulunduğunu bilerek saldırdı. Ayrıca yaralıları alan diğer iki araca da saldırı devam etti. Saldırıda ölen 7 kişiden 3’ünün İngilizler olması, ABD’li bir kişinin ise aslında çifte vatandaş olması olaydaki önemli ayrıntılar. Ayrıca, İranlı generale düzenlenen saldırı sonrası, o olayı gölgede bırakacak şekilde düzenlenmesi de dikkat çekti. Netanyahu gelen tepkiler üzerine, ‘Savaşlarda olur böyle şeyler’ dedi.
Filistin resmi ajansı WAFA’nın yerel kaynaklara dayandırdığı haberine göre, siyonist işgal güçleri, Deyr el-Belah şehrinin batısındaki sahil yolunda sivil aracı hedef aldı.
Saldırıda, World Central Kitchen (WCK) isimli uluslararası gıda yardım kuruluşunun Avustralya, Polonya, Birleşik Krallık, ABD-Kanada ve Filistin uyruklu 7 çalışanı yaşamını yitirdi.
WCK’den yapılan açıklamada, Gazze’deki insani yemek yardımı çalışmalarına katılan çalışanlarının İsrail ordusunun saldırısında öldürüldüğü haberlerini aldıklarını belirtilerek, “Bu bir trajedi. İnsani yardım çalışanları ve siviller asla ve asla bir hedef olmamalı.” ifadesi kullanıldı.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada da, “Ordu, bu trajik olayın koşullarını anlamak için en üst düzeyde kapsamlı bir inceleme yürütüyor.” denildi.
Sosyal medyada, Avustralyalı kadın yardım çalışanının Gazze’deki Deir el-Belah’ta mutfakta sivillere dağıtmak için pişirilen yemekleri gösterdiği görüntüler paylaşıldı.
Öte yandan siyonist savaş uçakları, Deyr el-Belah’ın El-Hakar bölgesindeki El-Beşir Camisi’ne hava saldırısı düzenledi. Saldırıda bir çocuk şehid oldu, 20 kişi yaralandı.
ABD merkezli yardım kuruluşundan açıklama
Merkezi ABD’nin başkenti Washington’da bulunan yardım kuruluşu Dünya Merkezi Mutfağı’ndan (World Central Kitchen-WCK) yapılan açıklamada, “Dünya Merkezi Mutfağı, ekibimizin 7 üyesinin Gazze’de İsrail ordusu tarafından düzenlenen saldırıda öldürüldüğünü üzüntüyle teyit ediyor.” ifadesine yer verildi.
Yaşamını yitiren çalışanların Avustralya, Polonya, Birleşik Krallık, ABD-Kanada ve Filistin uyruklu oldukları aktarılan açıklamada, ekibin saldırı sırasında çatışmasızlık bölgesinde kuruluş logosu taşıyan 2 zırhlı araç içerisinde bulunduğu kaydedildi. Açıklamada, İsrail ordusu ile koordine içerisinde hareket edilmesine rağmen 100 ton gıda yardımı bıraktığı ambardan ayrıldıktan sonra hedef alındığı bilgisi paylaşıldı. WCK’nin bölgedeki operasyonlarını derhal durdurduğu ifade edilen açıklamada, gelecekteki çalışmalar için de yakın zamanda karar alınacağı belirtildi.
Dünyaca ünlü İspanyol kökenli şef Jose Andres’in kurucusu olduğu, kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşu Dünya Merkezi Mutfağı, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Türkiye’de kurduğu mutfaklarda depremzedelere sıcak yemek sunmuştu.
Kuruluşun üst düzey yöneticisi Erin Gore, saldırı için “Bu sadece WCK’ye yönelik değil, gıdanın bir savaş silahı olarak kullanıldığı acil durumlarda gönüllü olan insani kuruluşlara karşı bir saldırı.” ifadesini kullandı. Erin Gore, işgal ordusunca yapılan saldırıda hayatını kaybedenler nedeniyle üzgün ve dehşet içinde olduğunu vurgulayarak, WCK çalışanlarının “insanlığın her şeyin üzerinde olduğunu gösterme” kararlılığının her zaman hatırlanacağını kaydetti.
WCK, saldırı öncesinde İsrail ordusunu bilgilendirmiş
Siyonist devlet televizyonu KAN’ın haberinde, işgal ordusunun olayı soruşturduğu ve ilk belirlemelere göre, saldırının “insani yardımların Gazze’deki geçici limandan Deir el-Belah bölgesindeki depoya aktarılırken” gerçekleştiği kaydedildi.
Yardım konvoyunun saldırı öncesinde işgal ordusuyla koordinasyon sağladığı belirtilen haberde, İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin, Güney Komutanlığı ve ordunun sivil idari işlerine bakan COGAT ile “tehlikeli” diye nitelediği, olayın detaylarını görüştüğü paylaşıldı.
Güvenlik kaynaklarının, saldırıyı “uluslararası düzeyde en zor olay” olarak değerlendirdiği aktarılan haberde ordunun soruşturmasının sonuçlarının, kamuoyu ve uluslararası topluma sunulacağı ifade edildi.
Filistinli gruplar olayı “katliam” olarak niteledi
Filistinli direniş gruplarından konuya ilişkin yapılan ortak yazılı açıklamada “İşgalci İsrail’in bu saldırısının tüm dünyaya, Filistinlilerin acılarını hafifletmeye çalışan tüm uluslararası ve insani çabalar için, bir korkutma mesajı” olduğu kaydedildi.
“Vahşi hava saldırısı” ve “katliam” şeklinde nitelenen bombardımanda, öldürülen aralarında Batı uyrukluların bulunduğu 7 personelin “Filistin halkının dostları” olduğu ifade edildi.
Uluslararası ve küresel çaba gerektiren bir suç olan bu saldırının sağlam bir uluslararası hamle olmadan sona erdirilemeyeceği vurgulanan Filistinli grupların açıklamasında, ABD yönetimine “İşgalci İsrail’in yanında yer almayı bırakması ve bu ülkenin devam eden saldırılarını ve tüm insani, hukuki yasa ve sözleşmeleri ihlal etmesini örtbas etmeyi bırakması” çağrısında bulunuldu.
Hamas’tan sert tepki
Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada ise “Hamas, Siyonist işgal ordusunun Deyr el-Belah’ın güneyindeki WCK personelini hedef almasını en güçlü ifadelerle kınıyor.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, bu suçun düşmanın Gazze Şeridi’nde uluslararası insani yardım kuruluşları personeli dahil, savunmasız sivil insanlara yönelik sistematik katliamını sürdürmesinin bir kanıtı olduğuna dikkati çekilerek, işgalcinin, bu kuruluşların çalışanlarını “terörize ederek”, insani misyonlarını sürdürmelerini engellemeye çalıştığı vurgulandı.
Uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine, bu “iğrenç” eylemi kınama çağrısı yapılan açıklamada, bu tarafların Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkına karşı işlediği suçlara ve saldırılara son vermek için harekete geçmeleri gerektiği kaydedildi.
İsrail soruşturma açacak
İşgal ordusundan yapılan açıklamaya göre siyonist Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, saldırının, Gazze’de ihtiyaç sahiplerine gıda götüren World Central Kitchen (WCK) çalışanlarının “trajik ölümüyle” sonuçlandığını kaydetti. Olaydan “derin üzüntü” duyduklarını iddia eden ve hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileyen Hagari, saldırıyı detaylıca incelemek ve benzeri olayların yaşanmasını azaltmak için “soruşturma” başlatacaklarını bildirdi. Hagari, ayrıca soruşturma sonuçlarını “şeffaf biçimde” paylaşacaklarını öne sürdü.
Netanyahu: “Savaşlarda bu tür olaylar olur”
Siyonist lider Binyamin Netanyahu, sosyal medya hesabından paylaştığı görüntülü mesajında, ordunun Gazze Şeridi’nde uluslararası yardım konvoyuna düzenlediği saldırıda çoğu Batı uyruklu 7 kişiyi öldürmesine ilişkin, “Maalesef gece yaşanan trajik bir olayda kuvvetlerimiz Gazze Şeridi’ndeki masum insanlara kazara zarar verdi. Savaşlarda bu tür olaylar olur, bunu sonuna kadar araştıracağız. İlgili hükümetlerle iletişim halindeyiz. Bunun yeniden olmaması için her şeyi yapacağız.” ifadesini kullandı.
Siyonist Dışişleri Bakanı Yisrael Katz da sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, İsrail saldırısında öldürülen WCK çalışanlarının ailelerine başsağlığı diledi. Paylaşımında ABD, İngiltere, Avustralya ve Polonyalı mevkidaşlarına atıf yaparak, saldırıda öldürülenlerin ülkelerine de başsağlığı dileğinde bulunan Katz, “Gelecekte yardım çalışanlarının emniyetini ve güvenliğini garanti etmek için gerekli sonuçların çıkarılmasını sağlamak amacıyla olay yetkili makamlarca soruşturulacak.” ifadelerini kullandı.
Siyonist devlet televizyonu KAN’ın haberine göre, işgal ordusu, yardım kuruluşu konvoyu hakkında önceden bilgilendirildi. Yardım konvoyunun saldırı öncesinde İsrail ordusuyla koordinasyon sağladığı belirtilirken, siyonist Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin, Güney Komutanlığı ve ordunun sivil idari işlerine bakan COGAT ile “tehlikeli” diye nitelediği olayın detaylarını görüştüğü paylaşılmıştı.
Guterres’in sert tepkisi: Bu vicdansızlık
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, X sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir mesaj paylaştı.
“Korkunç İsrail hava saldırıları sonucu Gazze’de Dünya Merkezi Mutfağı (World Central Kitchen-WCK) çalışanlarının öldürüldüğünü” belirten Guterres, “Bununla birlikte bu çatışmada öldürülen insani yardım çalışanının sayısı 196’ya ulaştı.” açıklamasında bulundu. Guterres, bunlardan 175’inin BM personeli olduğunu belirterek, insani yardım çalışanlarının öldürülmesinin vicdansızlık olduğunu ifade etmekle yetindi.
Guterres ayrıca BM Genel Kurulu’nda “İnsan Güvenliği” konusuna yapılan oturumda konuştu. Belirsizliğin ve çalkantının arttığı bir dönemden geçildiğini belirten Guterres, “İnsan güvenliği ifadesini duyduğumda, Gazze’de hiçbir güvenliği olmayan, açlıktan, hastalıktan ve amansız İsrail bombardımanından umutsuzca korunmaya çalışan 2 milyon insanı düşünüyorum.” dedi.
Guterres, hiçbir şeyin Gazze’deki Filistin halkının toplu olarak cezalandırılmasını haklı gösteremeyeceğini kaydederek, dün İsrail saldırısı sonucu hayatını kaybeden Dünya Merkezi Mutfağı (World Central Kitchen-WCK) çalışanlarıyla Gazze’de 171’i BM çalışanı toplam 196 insani yardım çalışanının öldürüldüğünü hatırlattı.
“Bu vicdansızlıktır ama savaşın yürütülme şeklinin kaçınılmaz bir sonucudur.” diyen Guterres, geçen hafta BM Güvenlik Konseyi’nde alınan “Gazze’de acil insani ateşkes, rehinelerin bırakılması ve insani yardımların arttırılması” yönündeki kararın uygulanması çağrısında bulundu.
Guterres’in İsrail’i kınayan ifadelerden kaçınması dikkat çekti.
ABD’den açıklama: İsrail kasıtlı yapmamış
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, günlük basın brifinginde, siyonist saldırısına uğrayan WCK çalışanlarıyla ilgili gündemi değerlendirdi.
John Kirby, saldırıya ilişkin büyük üzüntü duyduklarını iddia ederek, “Dün, İsrail hava saldırısında WCK’den çok sayıda insani yardım görevlisinin öldürüldüğünü öğrenmekten ötürü öfkeliyiz. Hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına en derin taziyelerimizi sunuyoruz.” ifadesini kullandı.
Netanyahu’nun olayla ilgili açıklamasını ve başlatılan soruşturmayı takip ettiklerini aktaran John Kirby, “Daha kapsamlı bir soruşturmanın hızlıca yapılmasını, bulguların kamuoyu ile paylaşılmasını ve faillerin sorumlu tutulmasını bekliyoruz.” dedi.
Gazze’deki İsrail saldırılarında 200’den fazla insani yardım görevlisinin öldürüldüğünü kaydeden John Kirby, “ABD, insani yardım çalışanlarının güvenliğini sağlama konusunda daha fazlasını yapması için İsrail’e baskı yapmaya devam edecek.” değerlendirmesinde bulundu.
Bir soru üzerine John Kirby, işgalci İsrail’in WCK aracına saldırıyı kasıtlı olarak düzenlediğine dair ellerinde bir bulgu olmadığını savundu.
John Kirby, İsrail’in insani yardımları bilerek engellediğine ve bunu sistematik şekilde yaptığına dair bir sonuca ulaşacak bulgunun olmadığını da ileri sürdü.
John Kirby, “Biz bu konudaki iddiaları ciddiye alıyoruz ve daha 2 gün önce Dışişleri Bakanlığımız yaptığı incelemelerde İsrail’in uluslararası insan haklarını ihlal ettiği sonucuna ulaşmadı.” dedi.
Diğer bir soruda, İsrail’in WCK çalışanlarını vurmasının “uluslararası insan haklarının ihlali” olup olmadığının sorulması üzerine John Kirby, “Bunu kasıtlı yaptıklarını gösteren bir emare yok.” yanıtını tekrarladı.
John Kirby, İsrail’in WCK saldırısında hayatını kaybeden insani yardım görevlilerinden birinin ABD vatandaşı olarak çifte vatandaşlığı olduğunu aktaran Kirby, bu kişinin diğer vatandaşlığı ve ölümüyle ilgili başka detaylara girmeyeceğini ancak şahsın ailesiyle irtibata geçildiğini söyledi.
Neden İngilizler?
İngiltere medyasında yer alan haberlerde, siyonistlerin planlı hava saldırısı ile vurulan Dünya Merkezi Mutfağı (World Central Kitchen-WCK) çalışanı üç İngiliz vatandaşının kim olduklarına dair bilgiler yer aldı.
Hayatını kaybeden üç kişinin isimleri John Chapman, James Henderson ve James Kirby olarak açıklandı. Henderson’un 33 yaşında, Chapman’ın ise 57 yaşında olduğu kaydedildi. Eski bir deniz kuvvetleri personeli olan Henderson’un 27 Mart’ta girdiği Gazze’den pazartesi günü ayrılmayı planladığı aktarıldı.
Chapman’ın da eski bir deniz kuvvetleri askeri olduğu, 57 yaşındaki yardım gönüllüsünün 22 Mart’ta Gazze’ye girdiği ve iki çocuğu bulunduğu kaydedildi. Henderson ve Chapman’ın ülkenin güneybatısındaki Cornwall ve Dorset bölgelerinden olduğu bilgisi yer alırken Kirby’ye ilişkin detay ise henüz paylaşılmadı.
Neden İngilizler olduğu yönündeki soru ise, İngiltere’de İsrail’e karşı gerek kamuoyunda gerekse hükümet içerisinde büyüyen öfkeye karşılık İsrail’in gösterdiği tepki olarak yorumlanıyor. Ayrıca geçen ay, İngiltere’de yerleşik bir İsrail askeri şirketi, fabrikasını kapatmak zorunda kalmıştı.
İngiliz hükümetinden sembolik tepki
İşgalci İsrail’in Gazze’deki hava saldırılarında, aralarında üç İngiliz vatandaşının da bulunduğu yardım gönüllülerinin yaşamını yitirmesi üzerine, siyonist rejimin Londra Büyükelçisi Tzipi Hotovely, İngiltere Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.
İngiltere Dışişleri Bakanlığında Kalkınma ve Afrika’dan Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yapan Andrew Mitchell, yaptığı yazılı açıklamada, Hotovely’yi bakanlığa çağırdığını ifade etti. Mitchell, “Hükümetin, aralarında 3 İngiliz vatandaşın da bulunduğu 7 Dünya Merkezi Mutfağı (World Central Kitchen-WCK) yardım görevlisinin korkunç şekilde öldürülmesini açıkça kınadığını belirttim.” ifadelerini kullandı.
İngiltere’nin taleplerini siyonist temsilciye sıralayan Andrew Mitchell, bunların şeffaf ve hızlı bir soruşturma yapılması ve sonuçların hesap verilebilir şekilde uluslararası toplumla paylaşılması olduğunu ileri sürdü.
Andrew Mitchell, insani yardıma erişimi artırmak için siyonistlerin acilen etkili bir çatışmasızlık mekanizması kurması gerektiğini dile getirerek, “Yardımların Gazze’ye girmesi ve esirlerin çıkması için çatışmalara acilen insani bir ara verildiğini görmemiz, ardından da sürdürülebilir ateşkese doğru ilerlememiz gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
İngiltere Başbakanı, Netanyahu ile konuştu
İngiltere Başbakanlık Ofisi 10 Numara’dan yapılan açıklamaya göre, İngiltere’nin hint asıllı başbakanı Rishi Sunak, Gazze’de dün yapılan hava saldırısında, 3 İngilizin de aralarında bulunduğu WCK yardım gönüllülerinin öldürülmesiyle dehşete düştüğünü öne sürdü, şeffaf ve bağımsız bir soruşturma yürütülmesi talebini dile getirdi. Başbakan, Gazze’de çok fazla yardım görevlisi ile sivilin hayatını kaybettiğini, durumun giderek daha dayanılmaz hale geldiğini söyledi.
Görüşmede, İngiltere’nin İsrail’den talepleri de sıralandı. İngiltere, İsrail’den insani yardımlara uyguladığı engellemeleri sona erdirmesini, Birleşmiş Milletler (BM) ve yardım kuruluşlarıyla gerginliğe son verilmesini, hastaneler ve su şebekesi gibi sivil altyapının korunması ve tamir edilmesi için acil adımlar atmasını istedi.
Başbakan, “İsrail’in Hamas’ı mağlup etme yönündeki haklı amacına, Gazze’de bir insani felaketin yaşanmasına izin vererek ulaşılamayacağını” kaydetti.
Açıklamada, İsrail’e karşı sert bir duruş sergilenmemesi dikkat çekti.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *