Avrupa’nın özellikle Rusya’dan sağladığı enerjinin ABD baskısı ile engellenmesi ile birlikte, nükleer enerjiyi yeniden geçiş yapmaya çalışıyor. Bu bağlamda Belçika’da “1. Nükleer Enerji Zirvesi” düzenlendi. Zirvenin amacı olarak, enerji güvenliğini artırmak ve temiz enerjiye geçişi hızlandırmak gösterildi. AB Konseyi Başkanı Charles Michel, konunun, Avrupa’nın egemenliği ile ilgili olduğunu vurguladı.
Brüksel’deki Expo Center’da Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ve Belçika hükümetinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen 1. Nükleer Enerji Zirvesi’nin açılışında konuşan Belçika Başbakanı Alexander De Croo, nükleer enerjinin net sıfır hedefini 2050 yılına kadar yakalamakta önemli bir rol oynayacağını söyledi. İklim değişikliğinin sonuçlarının giderek daha görünür hale geldiğini anımsatan başbakan, “Küresel ısınmayla mücadele konusunda zaman kaybedemeyiz.” dedi.
Alexander De Croo, sürdürülebilir büyüme için hızlı, güvenli ve karbon nötr enerjiye ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek, enerji karışımında nükleerin de gerektiğini vurguladı. “Belçika en genç nükleer enerji santrallerinin faaliyet sürelerini 10 yıl daha uzatma kararı aldı.” diyen De Croo, “Küçük modüler rektör (SMR) araştırmalarına 100 milyon avro yatırım yapıyoruz.” ifadesini kullandı.
Alexander De Croo, “Bu ilk Nükleer Enerji Zirvesi, 300’den fazla üst yönetici, girişimci, bilim insanı ve sivil toplum temsilcisinin yanı sıra 37 siyasi lideri bir araya getiriyor.” diye konuştu.
Grossi: Enerji krizi yaşanıyor
UAEA Başkanı Rafael Mariano Grossi de ilk Nükleer Enerji Zirvesi’ni düzenlemekten mutluluk duyduğuna işaret ederek, nükleer enerjinin ticari olarak kullanılması üzerinden 70 yıl geçtikten sonra liderler seviyesinde ilk toplantının yapıldığına dikkati çekti.
Bir enerji krizi yaşandığını söyleyen Mariano Grossi, bunun aşılması için nükleer enerjinin zaruri olduğunu vurguladı. Grossi, “Nükleer, dünyadaki temiz enerjinin dörtte birini, Avrupa’daki temiz enerjinin de yarısını sağlıyor. Buna rağmen nükleer enerjiye daha fazla ihtiyaç var.” dedi.
Enerji sistemlerini mümkün olan en kısa sürede karbondan arındırmak için mevcut bütün karbonsuz kaynakların kullanılmasının önemine işaret eden Mariano Grossi, uluslararası finans kurumlarının nükleer projelere finansman sağlaması gerektiğini vurguladı.
Michel: Enerjide güvenilir olmayan tedarikçilere bağımlı olunmamalı
AB Konseyi Başkanı Charles Michel ise enerjide güvenilir olmayan tedarikçilere bağımlı olunmaması gerektiğini belirtti.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın enerji güvenliği üzerinde büyük etkisi olduğuna işaret eden Charles Michel, Kremlin’in, Avrupa ekonomisine zarar vermek için enerjiyi kullandığını öne sürdü.
Avrupa ülkelerinin enerji güvenliğinde birlikte hareket etmelerinin önemine işaret eden Charles Michel, “Nükleer enerjinin Avrupa’nın egemenliğinde oynayacağı önemli bir rol olduğunu düşünüyoruz.” dedi.
Charles Michel, nükleer enerjinin küresel elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturduğunu anımsatarak, nükleerin fosil yakıtlı enerji santralleri aşamalı olarak kullanımdan kaldırılırken sistemde istikrar sağlamasına yardımcı olabileceğini anlattı. “Nükleer, AB’nin enerji güvenliğini artırmaya yardımcı oluyor.” diyen Michel, nükleer enerjinin aynı zamanda sera gazı emisyonlarını azaltarak iklim değişikliğiyle mücadeleye de katkı sağladığını ifade etti. Michel, küçük modüler reaktörler geliştirmeleri gerektiğini, nükleer teknolojilerdeki ilerlemenin çok şeyi değiştirebileceğini vurguladı.
Ursula von der Leyen: Savaşla birlikte enerji krizi yaşandı
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de “AB’de nükleer enerji konusunda farklı görüşler var. Buradayım çünkü nükleer teknolojilerin temiz enerjiye geçişte önemli bir rol oynayabileceğine inanıyorum.” dedi. Savaşla birlikte yaşanan enerji krizinin ardından birçok ülkenin enerji arzında nükleerin oynayabileceği role yeni bir bakış açısı getirdiğini anımsatan von der Leyen, “Nükleer enerjinin dünya çapında hidroelektrikten sonra ikinci en büyük düşük emisyonlu elektrik kaynağı olduğunu unutmayalım.” ifadesini kullandı.
Ursula Von der Leyen, enerji güvenliğini sağlamak için ülkelerin ithal fosil yakıtlara olan bağımlılıkları azaltmanın yollarını aradığını anımsatarak, nükleer enerjinin elektrik fiyatları için güvenilir bir çıpa olabileceğini anlattı. Net sıfıra giden yolların çoğunun nükleer enerjiye açık bir kapı bıraktığını söyleyen Ursula von der Leyen, nükleer enerjinin küresel elektrik üretimindeki payının yüzde 9 olduğunu anımsattı.
“Nükleer enerji yüzde 22’lik payla AB’deki en büyük elektrik üretimi kaynağıdır.” diyen Ursula von der Leyen, nükleer santrallerin faaliyet sürelerini güvenli biçimde uzatmanın temiz enerjiyi geniş geçişte uygun maliyetli katkı sağlayabileceğini ifade etti. Ursula Von der Leyen, “SMR’ler gelecek vadeden bir teknolojidir. Bu alanda dünya genelinde 80’den fazla proje ilerliyor. Üye ülkelerimizin birçoğu SMR’lere güçlü biçimde ilgi duyuyor.” diye konuştu.
Sırbistan: Nükleer tecrübemiz yok
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de yaptığı konuşmada, ülkesinin eski Yugoslavya’nın dağılmasının ardından nükleer enerji konusunda tecrübesinin olmadığını ifade ederek, zirvenin ülkesinin geleceği açsından önemli olduğunu söyledi. Nükleer enerjinin önemine inandıklarını ve ülkesinin geleceğe yönelik büyük planları olduğunu belirten Sırp Vucic, “Hepimiz büyük planları, gelecekteki büyük şeyleri ve gelecek için iyi olan şeyleri tartışmaya hazırız ama bunları nasıl uygulayacağımızı bilmiyoruz.” dedi. Nükleer enerji projelerini nasıl finanse edebileceklerini bilmediklerini ifade eden Vucic, bu hususta Avrupa Birliği (AB) üyesi devletlerden destek almaları gerektiğini kaydetti.
Hırvatistan: AB’nin enerji bağımsızlığı güvence altına alınmalı
Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic ise “Nükleer enerji 2022’de AB’nin elektrik üretiminin yüzde 21,8’ini temsil ediyordu. Özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı sonrasındaki siyasi gelişmeler, bu teknolojinin AB’deki enerji dönüşümü açısından ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bu teknolojinin, yenilenebilir kaynaklardan gelen enerjinin yanı sıra AB’nin enerji bağımsızlığını güvence altına almaya yardımcı olan önemli bir unsur olarak tanınması ve desteklenmesi çok önemlidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Nükleer enerji teknolojisinin araştırma, geliştirme ve finansmanına yönelik açık ve öngörülebilir bir çerçeve oluşturmaları gerektiğine işaret eden Andrej Plenkovic, “Nükleer enerji, sadece vatandaşlar ya da işletmeler için değil aynı zamanda nükleer enerji teknolojisine dayalı projelerdeki potansiyel yatırımcılar için de önemli.” dedi.
Plenkovic, nükleer enerjinin önemine değinerek, ülkesinin Slovenya’daki Krsko nükleer enerji santralinin ortaklarından olduğunu ve bunun ülkesinde elektrik üretiminin yüzde 20’sini temsil ettiğini bildirdi. AB’nin nükleer füzyon stratejisini benimseyerek, bunun gelecekteki gelişimi için gerekli tüm desteği sağlaması gerektiğini ifade eden Plenkovic, “Eğer tüm üye devletler birlikte çalışmaya karar verirse küresel nükleer füzyon endüstrisi AB’nin bilimsel, teknik ve mali sermaye ihtiyacını en büyük teknik zorluklara karşı harekete geçirebilecektir.” diye konuştu.
Slovenya: Nükleer enerji alanında tecrübemiz var
Slovenya Başbakanı Robert Golob da “Küresel ısınmanın insanlık için en büyük tehdit olduğuna şüphe yok. Tüm sektörleri karbondan arındırmak için elimizden geleni yapmamız gerekiyor ancak ülkem açısından enerji ilk sırada yer alıyor ve enerji sektörünü en kısa sürede karbondan arındırmayı planlıyoruz. 2040’a kadar bu hedefe ulaşmak için ileriye dönük tek bir yol var ve bu da yenilenebilir enerji alanındaki iddialı planların yanı sıra nükleer tesislerimizi genişletme yönündeki iddialı planların birleşimidir.” değerlendirmesinde bulundu. Slovenya’nın uzun yıllardır nükleer enerji alanında tecrübe sahibi olduğunu belirten Golob, geleceğin nükleer enerjide olduğunu kaydetti.
Zirvenin özelliği
Fosil yakıt kullanımını azaltmak, enerji güvenliğini artırmak ve temiz enerjiye geçişi hızlandırmakta nükleer enerjinin rolüne dikkati çekmek iddiasıyla düzenlenen 1. Nükleer Enerji Zirvesi, sadece bu alana odaklanan bugüne kadarki en üst düzey toplantı olma özelliğini taşıyor.
Avrupa Birliği, Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı savaş sonrası, Rusya’ya yaptırım uygulamak zorunda kalırken, Rusya’dan yaptığı doğalgaz, uranyum ve petrol ithalatını da kesmek zorunda kaldı. Almanya ve Fransa bir süre ithalata devam etmeye çalışsa da ABD’nin baskısı ile onlar da Rusya’dan enerji ithalatını durdurmak zorunda kalmıştı.
30’dan fazla ülkenin temsil edildiği zirveye, çok sayıda lider ve bakan ile düşünce kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve enerji uzmanları katıldı. Türkiye’yi zirvede Dışişleri Bakanı Hakan Fidan temsil etti.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *