Özellikle müşterilerle etkileşim gerektiren işlerde, başörtülü Müslüman kadın ne kadar yetenekli olursa olsun, işverenler işletmelerinin imajından ve başörtüsünün görünürlüğünden endişe duyduğu için ayrımcılığa maruz kalıyor.
Türkiye’de başörtülü kadınlara yönelik ayrımcılık işe alım ve kariyer süreçlerinde gözlenirken, Müslüman kadınların görünürlükleri, sahip oldukları nitelikler, beceriler ve deneyimlerden daha fazla önemseniyor.
AA Haber Akademisinin koordinasyonunda gazeteci Nisa Efendioğlu’nun Türkiye’de başörtülü kadınların iş piyasasında ve kariyer gelişiminde yaşadıkları deneyimleri incelediği Aralık 2023’te yayımlanan “İslamofobı̇yle Yüzleşmek: Türkiye’de Görünür Müslüman Kadınların Karşılaştıkları Zorluklar” başlıklı raporda, ülkede tüm kamu kurumlarında başörtüsü yasağı kalkmış olsa da başörtülü kadınların özel sektörde ayrımcılığa uğradığı belirtildi.
Raporda, işverenleri tarafından son 6 yılda başörtüsünün iş başvurularının reddedilme nedeni olduğu konusunda açıkça bilgilendirilen 20 kadınla derinlemesine görüşmeler yapılarak, kadınların maruz kaldığı ayrımcılığın özellikle resmi yasağın olmadığı durumlarda psikolojilerini olumsuz etkilediği sonucuna ulaşıldı.
“Yaşanan değişiklik toplumun bazı kesimlerinde dirençle karşılandı”
Başörtüsüne “geri kalmışlığın sembolü” olarak olumsuz anlamlar yükleyen işverenlerin, başvurulan pozisyondan bağımsız başörtülü kadın adayların kıyafetlerine müdahale etme hakkını kendilerinde gördüğü kaydedilerek, “Başörtülü kadınlar, özellikle müşterilerle etkileşim gerektiren işlerde ayrımcılığa maruz kalmaktadır, çünkü işverenler işletmelerinin imajından ve başörtüsünün görünürlüğünden endişe duymaktadır.” değerlendirmesi yapıldı.
Raporda, başörtülülere yönelik ayrımcılığın, kadınların kariyer gelişimleri ve akademik ilerlemeleri önünde engeller oluşturduğu vurgulanarak, Müslüman kadınların görünürlüklerinin, sahip oldukları nitelikler, beceriler ve deneyimlerden daha fazla önemsendiğine dikkati çekildi.
Kamu kurumlarındaki başörtüsü yasağının kaldırılması ve başörtülü üniversite öğrencilerinin mezun olmasıyla kadınların işgücüne katılımının arttığına işaret edilen raporda, yaşanan değişikliğin toplumun bazı kesimlerinde dirençle karşılandığının altı çizildi.
Raporda, başörtüsü kullanmayı tercih eden kadınlara gizli ya da açık bir şekilde ayrımcılık uygulanmaya devam ettiği görüşü paylaşılarak, “başörtülü kadınların modern olmayan ve dolayısıyla aşağılanabilir olarak algılandığı” ve işgücü piyasasında genellikle istenmeyen kişiler oldukları ifade edildi.
“Başörtülü kadınlar, düşük ücretli işleri kabul etmeye zorlanıyor”
Başörtülü kadınların yaşam tarzı açısından ötekileştirildiğine ve belirli yerlerde iş bulmakta zorlandığına vurgu yapılan raporda, şu ifadeler kullanıldı:
“Bazı işletmeler, kurum politikaları, işe alım süreçleri ve genel çalışma kültürü aracılığıyla başörtüsüne karşı sistematik olarak ayrımcılık yapmaktadır. Ayrımcılığa maruz kalmak, başörtülü kadınları psikolojik sıkıntıya sokmakta, hayal kırıklığı ve çaresizliğe yol açmaktadır. Ayrımcılık nedeniyle sınırlı istihdam seçenekleri olan başörtülü kadınlar, düşük ücretli işleri kabul etmeye zorlanmakta ve bu da ekonomik durumlarını etkilemektedir. Başörtülü öğretmenlerin daha az iş yeri seçeneği vardır ve genellikle daha düşük ücreti kabul etmek zorunda kalırlar, bu da ekonomik eşitsizliğe ve marjinalleşmeye sebep olur.”
Raporda, başörtüsü konusunun yoğun şekilde politik tartışmalar ve hükümet eleştirisi için araç olarak kullanıldığı belirtilerek, bu durumun da başörtüsü kullanmayı seçen kadınlara karşı ayrımcılığı körüklediği aktarıldı.
Ayrımcılıkla mücadele için farkındalığın artırılması ve yasaların uygulanmasının tavsiye edildiği raporda, ayrımcılık karşıtı yasaların daha iyi uygulanması, toplumda bu konuda farkındalık oluşturulması, fırsat eşitliğinin teşvik edilmesi, başörtülü profesyonellerin görünürlüğünün normalleştirilmesi ve kapsamlı politika değişikliklerinin yapılması önerildi.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *