“Sadece bireyleri, dünya hayatını değil tüm insanlığı öldürecek, kurulacak yenidünya düzenini de ahiret dünyasını da çalan bir hırsızlıktır. Yani hem toprağını hem canını hem dinini, geleceğini çalan korkunç bir kanser. Önce bununla mücadele edilmesi lazım.”
Mehmet Arslan / Son Saat
Yıllarca kanser tedavisi yapan biri olarak “Siyonizm bir kansere dönüştü. Kanserle savaşmaktan öte siyonizm ile savaşılmalı. Siyonizm kanseri tedavi edilmezse insanlığı yok edecektir” diyorum.
Siyonist işgal rejiminin Filistin’de sürdürdüğü saldırılar ve küresel çapta etkileriyle görülüyor ki, siyonizmin insanlığı tehdit edebilecek nükleer silahtan bile daha tehlikeli bir kansere dönüşmüştür ve mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir.
Önce siyonizm ile mücadele edilmeli
Yıllarca kanser tedavi ettik. Kanser bir bedeni öldürüyor ama siyonist kanser bütün insanlığı öldürecek çaptadır. Aslında vazifeyi iblisten almıştır. İblis satanizm olarak tezahür ediyor. Satanizm de siyonizm olarak şu anda Yahudiliği bile aratır durumda. Yahudilere bile düşmanlık eden bir küresel emperyalizm, faşizm ve siyonizm söz konusu. Siyonizm başta Filistin’i işgal ediyor. Yani bir invazyon, sonra dünyanın değişik yerlerine metastaz sıçrama yapıyor. Aslında nükleer silahtan daha tehlikeli bir durum. Sadece bireyleri, dünya hayatını değil tüm insanlığı öldürecek, kurulacak yenidünya düzenini de ahiret dünyasını da çalan bir hırsızlıktır. Yani hem toprağını hem canını hem dinini, geleceğini çalan korkunç bir kanser. Önce bununla mücadele edilmesi lazım.
Kanserle savaş derneklerinin de ötesinde siyonizm ile savaş derneği olarak mücadele edilmesini çok önemsiyorum. Temel düşman budur ve semitizm aslında suçtur, ırkçılıktır, faşizmdir. Şu anda bütün akademisyenler veya medyacılar ırkçılığa savaş açmak yerine antisemitizmi suçlu olarak gösteriyorlar. Dünyanın beyni işgal edildiği, genetik yapı bozulduğu gibi o beyinler işgal edilmiş, mankurtlaşmıştır. Akademisyenler ve medyacılar bile HAMAS’ın esir almaya giderken çocukları öldürdüğünü zannediyor. Bunu Joe Biden’a bile yutturdular.
Kanser tedavisinde olduğu gibi Siyonizmin de kaynakları kurutulması gerekmekte. Boykot dediğimiz olay bu. Dolar bile Amerika’ya değil tamamen bunlara (siyonizm) çalışıyor. Sana 5 kuruş kredi veriyor, tepetaklak attırtıyor. Senin de parayı nasıl kullanacağını bile onlar belirliyor. Şu anda Kazakistan ve Azerbaycan petrolünü bile istediği gibi kullanamıyor. Silahı bile verirken istediği gibi kullandırtıyor. Bunun nedeni ekonomik bağımsızlığın olmamasıdır. Her ne pahasına olursa olsun, siyonizm ateşine, nemrut ateşine yakıt olunmamalıdır, Türkiye de üstüne düşeni acilen yapmalıdır.
Siyonizm kanseri yok edilmeli
Dolar tamamen siyonizme verilen karşılıksız bir kredidir. Onlar karşılıklı, ribalı kat kat fazla almak üzere hem de kullanım şeklini kendileri belirlerken, biz kıt imkanlarla, hiç şartsız ve karşılıksız nasıl gredi açarız onlara. Bu hak mıdır? Akıl mantıkla bağdaşır mı? Verdiğimizi yalvara yalvara riba faizli ve zor şartlarla alalım. Olacak iş değil. Saflığımıza yanalım. Bir daha yapmayalım. Akıllanalım. Altın, gümüş ve TL kullanımına geçelim.
Biz, riba faizi haramdır diyoruz da küresel emperyalizm, faiz haram kılınmadan önce Mekke’de vardı. Kur’an-ı Kerim’i bahçe sahiplerinden bahseder. Küresel emperyalizm, bahçeyi sahiplenendir. Önce bu yasaklanmıştır. Hikâye derin… Dolasıyla boykot şart. Vicdanın, aklın, imanın, barışın, İslam’ın, tıbbın sesi olarak diyoruz ki, bu kanseri beslemeyim. Biz beslersek o kanser bizi bitirecek, neslimizi bitirecektir. Ülkeyi ve bütün dünyayı bitirecektir. Dolayısıyla sonuç katliam, soykırım olacaktır. Bu kanseri durdurmamız lazım.
Dünyanın vicdanı Türkiye’dir. Avrupa’nın, Amerika’nın kas gücüne bakmayın. Kontrolsüz güç felaket getirir. Avrupa teknoloji, Allah’ın ayetlerini çaldı. Gayrimeşru yolları kullanıyor ama akıl, vicdan, iman yok. Dolayısıyla biz tıpçı ve Rabbcı olarak, insanlığın geleceği, ahireti, dünyanın selameti için bunu tavsiye ediyoruz. Yani bu siyonist kanseri birlikte tedavi edelim ve soykırımı durduralım.
Biyolojik kanser tedavi eder gibi, genetik, cerrahi, radyo ve kemoterapi yapar gibi tedavi edilmeli. En önemlisi genetik zihni bozulma tedavi edilmeli.
(Mehmet Arslan, onkolog doktor, Rabbiyatçı)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *