Uluslararası Ceza Mahkemesine İsrail sorununa ilişkin raporlar yağmaya devam ediyor. Mahkemenin Başsavcısı Karim Ahmad Khan ise 3 Aralık’ta barbar İsrail rejimini ziyaret etmiş ve desteğini sunmuştu. Ziyaret sırasında Hamas’ın ‘Gazze’ye de gel’ çağrısını ise duymazdan gelen İngiliz başsavcı, Hamas’ın esirleri bırakmasını istemişti.
UCM’den talep
Cenevre merkezli Euro-Med’ten yapılan açıklamada, UCM ve BM raportörlerine sunulan raporda işgalci İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde gerçekleştirdiği infaz vakalarının belgelendiği kaydedildi.
Uluslararası hukuk ekibinin kurulması, bu ekibin Gazze Şeridi’ne girebilmesi için baskı yapılması ve söz konusu suçların derhal soruşturulmasının talep edildiği açıklamada, ayrıca, faillerin sorumlu tutulması ve tüm mağdurlar için adalet sağlanması çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, UCM ve BM raportörlerinin işgalci İsrail ordusunun sivilleri hedef alan saldırı, infaz ve yerinden etmeleri konusunda kesin tutum alması, Gazze’de ateşkesin sağlanması ve bu suçların durdurulması için uluslararası toplum nezdinde “ciddi adımlar” atması gerektiği belirtildi.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme ihlal ediliyor
Gazze’de 21. yüzyılın en yüksek sivil kayıp oranının yaşandığının belirtildiği açıklamada, 7 Ekim’den bu yana süren “soykırımda” İsrail’in bombardımanlarında yıkılan enkazların altında kalan ve öldüğü varsayılanlar da dahil 28 binden fazla Filistinlinin öldürüldüğünün tahmin edildiği kaydedildi.
Açıklamada, öldürülenlerin yüzde 70’ini kadınlar ve çocukların oluşturduğu vurgulanarak, İsrail’in İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 3. Maddesi ile Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 6. Maddesinde yer alan yaşam hakkını ihlal ettiğine vurgu yapıldı.
Rapor, İsrail dostu UCM Başsavcısı Karim Khan’a sunuldu
Rapor, BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Maurice Tydball Benz, BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, BM İnsan Hakları Konseyine bağlı Filistin topraklarında işlenen suçlara yönelik kurulan bağımsız uluslararası soruşturma komisyonunun başkanı Navanethem Pillay ve UCM Başsavcısı Karim Khan’a sunuldu.
UCM savcıları, Gazze’ye giremediği için bölgede yaşanan hak ihlalleri, insan hakları kuruluşları tarafından delillendirilip UCM ve dünya kamuoyuna sunuluyor.
Hamas: UCM, Gazze’de işlediği suçlardan dolayı İsrail’i hesaba çekmeli
Hamas, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni (UCM) siyasi baskıları aşarak işgalci İsrail’i Gazze Şeridi’ndeki savaşta işlediği suçlardan dolayı hesaba çekmeye ve sorumluların cezasız kalmasını engellemeye çağırdı.
Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, işgalcinin saldırılarının başlamasından 80 gün sonra UCM’nin ve UCM Başsavcısı Karim Khan’ın, işgal altındaki Filistin’de özellikle Gazze Şeridi’nde olup bitenler karşısında açık ve net şekilde eyleme geçmemesi eleştirildi.
Bu durumun “UCM’nin insanlığı savaş suçlularından korumadaki rolü konusunda soru işaretlerine neden olduğu” vurgulanan açıklamada, UCM’ye siyasi baskıları aşarak işgalciyi Gazze Şeridi’nde işlediği suçlardan dolayı hesaba çekme ve sorumluların cezasız kalmasını engelleme çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, suçluların cezadan kaçmasını engelleyerek adaleti sağlamak ve uluslararası adaleti tesis etmek için bunun zorunlu olduğu kaydedildi.
80 siyasi lider de UCM’ye mektup yazmıştı
Avrupa ve Latin Amerika’daki yaklaşık 20 ülkeden 80 siyasi lider, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcısı Karim Ahmad Khan’a mektup yazarak, “İsrail’in Gazze’deki soykırımının durdurulmasını ve Başbakan Binyamin Netanyahu ile hükümetindeki diğer sorumluların yargılanmasını” talep etmişti.
İspanya Sosyal Haklar ve 2030 Ajandası Bakanı Ione Belarra’nın liderliğini yaptığı Podemos partisinden verilen bilgiye göre, aralarında Ione Belarra’nın da olduğu 80 uluslararası siyasi lider, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) başvurarak “İsrail’in Gazze’deki soykırımının durdurulması, Başbakan Netanyahu ve diğer hükümetteki sorumluların Filistin halkına karşı soykırımdan, savaş suçlarından ve insanlığa karşı işlenen suçlardan yargılanması” için girişim başlatmıştı.
UCM Savcısı Karim Ahmad Khan’a hitaben mektup yazan liderler arasında, İngiltere İşçi Partisinin tarihi liderlerinden ve milletvekili Jeremy Corbyn, Belçika İşçi Partisi Genel Sekreteri Peter Mertens gibi isimlerin de olduğu kaydedilmişti.
Mektupta, UCM’den “İsrail’in 2021’den bu yana Filistin’de işlediği savaş suçlarının, kullandığı fosfor gazının, mülteci kamplarına saldırılarının ve El-Ehli Hastanesine attığı bombaların da soruşturulması” talep edilmişti.
Podemos Genel Sekreteri Belarra da partisinin internet sitesinden, “Sessiz kalarak bu soykırıma izin vermeyeceğiz. Barbarlık, zamanında durdurmazsanız sizi de kendisiyle birlikte aşağıya çeker. Bu barbarlığa son vermek ve ateşkesi teşvik etmek için hemen harekete geçmek gerekiyor.” açıklamasında bulunmuştu.
UCM Başsavcısının İsrail’e ziyareti ve desteği
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Ahmad Khan, 3 Aralık Pazar günü, siyonist rejime yaptığı ziyareti tamamlarken yaptığı açıklamada, Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği harekatı “insanlığın vicdanını sarsan en ciddi uluslararası suçlardan bazılarını” temsil ettiğini öne sürmüştü.
Pakistan asıllı İngiliz avukat Karim Ahmad Khan, Pazar günü yaptığı yazılı açıklamada, yakınları Gazze Şeridi merkezli ‘terörist’ gruplar tarafından öldürülen ya da rehin alınan ailelerin talebi üzerine İsrail’e gittiğini iddia etti. “Hem Kibbutz Beeri ve Kibbutz Kfar Azza’da hem de Re’im’deki Nova Müzik Festivali alanında, hesaplanmış zulüm sahnelerine tanık oldum” diye yazan İngiliz avukat, “sorumlulardan hesap sormak için devam eden çalışmalarımızın bir parçası olarak” kurbanların aileleriyle ortak çalışma sözü verdi.
Hamas’ın elinde bulunan yaklaşık 137 rehinenin “derhal ve koşulsuz” olarak serbest bırakılması çağrısında da bulunan Karim Ahmad Khan, özellikle “çocukların alıkonulması ve alıkonulmaya devam edilmesiyle insanlığın temel ilkelerinin korkunç bir şekilde ihlal edildiğini” savundu.
Karim Ahmad Khan, işgalci İsrail Savunma Kuvvetleri’nin ise “komutanlara danışmanlık yapan eğitimli hukukçulara ve uluslararası insancıl hukuka uyulmasını sağlamaya yönelik sağlam bir sisteme sahip olduğunu” vurguladı.
Karim Ahmad Khan, “Savaşçıların hukuka aykırı bir şekilde sivil halkın arasına karıştığı iddia edilen yoğun nüfuslu bölgelerdeki çatışmalar doğası gereği karmaşıktır, ancak uluslararası insancıl hukuk yine de uygulanmalıdır ve İsrail ordusu uygulanması gereken hukuku bilmektedir” dedi. Khan şöyle devam etti:
“Defalarca vurguladığım üzere, siviller temel gıda, su ve umutsuzca ihtiyaç duyulan tıbbi malzemelere daha fazla gecikme olmaksızın, hızlı ve geniş ölçekte erişebilmelidir. Bu yardımlar ulaştığında da Hamas tarafından saptırılmamalı ya da kötüye kullanılmamalıdır.”
İsrail ziyaretinin ardından Ramallah’ta Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya gelen Khan, UCM’nin kurucu sözleşmesi olan “Roma Statüsü kapsamındaki işbirliğimizi derinleştirmenin” yollarını görüştü. Savcı burada ayrıca “Batı Şeria ve Gazze’den mağdurlar ve aileleriyle” de görüştüğünü söyledi.
Hamas, ziyaret sırasında UCM başsavcısını Gazze’ye davet etti, ancak herhangi bir yanıt alamadı.
İşgal rejimi, “Filistin’deki durum” üzerinde UCM’nin yargı yetkisini tanımıyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu’yu yargılayabilir mi?
Batının “insancıl hukuku” ABD’ye de siyonist rejime de işlemiyor
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *