Pazartesi günü Berlin’de kamuoyuna tanıtılan 70 sayfalık taslak, “Özgürlük içinde yaşamak – Almanya’yı güvenle geleceğe taşımak” başlığını taşıyor.

Taslakta, aşırılıkçılarla mücadelenin “nefret ve şiddet yayanlar ile İslamcı bir düzen kurmak isteyenlere” karşı yürütüleceği belirtiliyor. “Şeriat Almanya’ya ait değildir” ifadelerinin yer aldığı taslakta, “Bizim değerlerimizi paylaşan Müslümanlar Almanya’ya aittir” vurgusu dikkat çekiyor.

CDU, bu cümle ile Almanya’nın eski cumhurbaşkanı CDU üyesi Christian Wulff’un 2010’da söylediği “İslam artık Almanya’ya aittir” ifadeleri ile arasına da kesin bir çizgi çekiyor.

Almanya’nın eski Başbakanı CDU’lu Angela Merkel de 2015 yılında bu görüşe destek vermiş  ve “İslam bize aittir, çünkü milyonlarca Müslüman burada yaşıyor” demişti. Partinin 31 Ocak 2022’den bu yana genel başkanlığını yürüten Friedrich Merz sık sık partiyi sağa kaydırdığı eleştirilerine hedef oluyor.

Öncü kültür vurgusu

Taslak ayrıca, Almanya’da yaşayanlar için bir öncü kültür (Leitkultur) oluşturulmasını da öngörüyor. Bu bağlamda Almanya’da yaşayan her bireyin insan onuruna saygı göstermesi, temel haklar ile insan haklarına, hukuk devleti ilkesine bağlı kalması, karşılıklı saygı ve hoşgörüyü temel almasının yanı sıra İsrail’in varoluş hakkını da kabul etmesi isteniyor. “Yahudi yaşamı Almanya’ya aittir” denilen taslakta, İslamcı terörizm ile siyasi İslam “hafife alınan tehlikeler” olarak değerlendiriliyor.

İslam derneklerinden tepki

Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi, taslağın kamuoyuna açıklanmasının ardından Almanya’nın en büyük muhafazakar partisi konumundanki CDU’yu “sağa kaymakla” eleştirdi.

Konseyin Başkanı Ayman Mazyek Stern Dergisine açıklamasında “AfD’nin kopyasını çekmek okul döneminde de çok zekice değildi” dedi. Mazyek, “Tecrübeler, seçmenlerin kopyayı değil orjinali seçtiklerini gösteriyor” diye konuştu.

Almanya İslam Konseyi’nden de taslağa eleştiri geldi. “Bu tür açıklamalar dışlayıcı ve kafa karışıklığına yol açıyor” diyen Almanya İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici bu tür söylemlerin Müslümanların kendilerini “Almanya ile özdeşleştirmesini” zorlaştırdığını söyledi.

Göç politikaları, Hristiyanlık, aile…

Öte yandan parti programı taslağında Alman kamuoyunda yoğun şekilde tartışılan göç konusu da ele alınıyor. CDU’nun göç ve iltica konularında “üçüncü ülke” olarak adlandırılan AB dışındaki ülkeler çözümüne başvurduğu taslakta, “Almanya’da iltica başvurusu yapan herkes güvenli bir üçüncü ülkeye gönderilmeli ve orada iltica sürecinden geçmeli” deniliyor.

“Almanya Hristiyanlığın etkisindeki bir ülkedir” ifadelerinin yer aldığı taslakta, kilise ve dini cemaatlerin “kamu yaşamının oluşturulmasında önemli partnerler” olduğu belirtiliyor. Aile ve evliliğin önemine de atıf yapılan taslakta, “Aileleri değerlere aracı olmaları konusunda desteklemek istiyoruz” deniyor.

Parti programı taslağının resmi olarak 12-13 Ocak tarihlerinde Heidelberg’de yapılacak toplantıda oylanması, ardından da Mayıs’taki kongrede delegeler tarafından kabul edilmesi bekleniyor.

CDU’da 2021 yılındaki federal meclis seçimlerinde aldığı yenilginin ardından parti programının yenilenmesi tartışmaları başlamıştı. Mevcut program 2007’de yürürlüğe girmişti.

(DW Türkçe)