Pentagon kökenli sözcü John Kirby, “Gazze’de yönetim nasıl olursa olsun, Filistin halkının isteklerine yanıt vermelidir ve şu anda Filistin Yönetimi bu güvenilirliğe sahip değil.” derken, Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Mahmud Abbas’ı telefonla aradı, daha canlı bir yönetim görmek istediklerini söyledi, ardından Herzog’u aradı.
7 Ekim’den bu yana süren İsrail vahşetine tam destek veren Amerikan yönetiminin, savaş sonrası Gazze’nin ve Batı Şeria’nın yönetimi konusunda iç çekişmesi sürüyor.
Mevcut yönetim beceremez!
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü eski asker John Kirby, işgalcinin saldırılarının sürdüğü Gazze’nin geleceğine ilişkin ABC News’e değerlendirmelerde bulundu. John, işgalci İsrail’in saldırıları sona erdiğinde mevcut “Filistin Yönetimi’nin” Gazze’yi yönetecek güvenilirliğe sahip olmadığını savunarak “Gazze’de yönetim nasıl olursa olsun, Filistin halkının isteklerine yanıt vermelidir ve şu anda Filistin Yönetimi bu güvenilirliğe sahip değil.” diye konuştu.
Siyonist Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, işgal sona erdiğinde “Filistin Yönetiminin Gazze’ye dönmesine izin vermeyi planlamadığı” açıklamalarına ilişkin John, “(Netanyahu’nun) söylediği şey, şu anda reformdan geçmemiş bir Filistin Yönetimi’nin, kendisi için de bizim için de kabul edilemez olduğudur. Filistin Yönetimi’nin şu anda Gazze’de güvenilir bir yönetim kontrolü sağlayabilecek bir konumda olduğuna inanmıyoruz.” dedi. John Kirby, bu kapsamda Gazze’de söz sahibi olabilecek “reformdan geçmiş bir Filistin Yönetimi” görmek istediklerini söyledi.
Beyaz Saray’dan Abbas’a ve Herzog’a telefon
Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamaya göre ise, Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. ABD’nin Filistin halkına ve bu halkın güvenlik, onur ve iradesine desteğini iddia eden Kamala Harris, iki devletli çözüm ifadesini kullandı. Abbas ile Batı Şeria’daki durumu da ele alan Harris, “yerleşimci şiddeti” dahil bölgede gerilimi arttıracak adımlar konusunda endişelerini dile getirdi.
Açıklamada, “Dubai’de yaptığı görüşmelere binaen, Harris, Gazze’deki çatışmaların bitmesinin ardından ABD’nin fikirlerini görüştü ve Kamala Harris, yeniden canlandırılmış bir Filistin yönetimi altında birleşmiş Batı Şeria ve Gazze’ye desteğini dile getirdi.” ifadeleri yer aldı.
Ayrıca, Kamala Harris’in, Ulusal Güvenlik Danışmanı Phil Gordon’ın bu hafta işgal rejimine ve Batı Şeria’ya gideceğini söylediği aktarıldı.
Kamala Harris’in siyonist Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile de telefon görüşmesi yaptığı aktarıldı. Görüşmede Kamala, işgalci İsrail’in öne sürdüğü “meşru müdafaa” hakkını desteklediğini vurgularken, Batı Şeria’ya ilişkin endişelerini de bildirdi.
Kamala bu görüşmede Gazze’nin geleceğine ilişkin “iki devletli çözümü” desteklediklerini söylemekle yetindi.
Netanyahu, Abbas’a izin vermeyecek
Kudüs’te 2 Aralık’ta düzenlenen basın toplantısında konuşan siyonist başbakan Netanyahu, Filistin Yönetimi’ni işgal sonrası Gazze’ye geri dönmesine müsaade etmeyeceğini açıklamıştı. Netanyahu, “Kesin olan bir şey var ki bunu yapmayacağım. Filistin Yönetimi terörle mücadele etmiyor, onu destekliyor. Barış için eğitim vermiyor, İsrail’in yok edilmesi için eğitim veriyor. Oraya (Gazze’ye) girmesi gereken yapı bu değil.” ifadelerini kullanmıştı.
İsrail vahşetinde son durum
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, işgalcinin “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken işgal ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde işgalci saldırılarında şehid edilen Filistinlilerin sayısı 6 bin 150’den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 15 bin 523’e yükseldi.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim’den bu yana işgal güçleri ve yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 254 Filistinli şehid oldu.
İşgal ordusu, Gazze’de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi şehid oldu ve yaralandı.
Siyonist işgal ordusunun 8 Ekim’den bu yana Lübnan’ın güneyine yönelik saldırılarında 22 sivil şehid olurken Hizbullah ile sınırda girdiği çatışmalarda ise 89 Hizbullah mensubu şehid oldu.
Başta ABD olmak üzere, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Kanada, Hollanda, Japonya, Avusturya gibi batılı demokratik devletlerin himayesindeki işgalci İsrail barbar saldırılarını sürdürürken, ateşkes çağrılarını ise İsrail’den önce bu devletler reddediyor. Batılı demokratik kurumların ise bugüne kadar, yaşanan vahşet karşısında sessizliğini sürdürmesi dikkat çekerken,
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *