Çin devlet başkanı Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği zirvesi gerekçesiyle ABD’ye gitti, Biden’la bir araya geldi. Çinli başkan, “Çin ABD’yi geçmeyi veya onun yerini almayı amaçlamıyor” dedi, ‘ideoloji ihraç etmeyeceğiz’ sözü verdi, iki ülke arasında ‘askeri diyalogun’ yeniden kurulacağını duyurdu. Biden da askeri diyaloğun kurulmasının kritik önemde olduğunu söyledi.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ABD Başkanı Joe Biden ile San Francisco’daki görüşmesinde, Washington yönetimine, egemenlik ihtilafı içinde olduğu Tayvan’ın bağımsızlığını desteklememesi ve ihracat kısıtlamaları, yatırım kontrolleri ve tek taraflı yaptırımlarla Çin’in teknolojik gelişimini engellemeye çalışmaması gerektiği mesajını verdi, Çin’in ABD’yi geçmek veya yerini almak gibi bir amacı olmadığını vurguladı.
Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, San Francisco’da Filoli Malikanesi’nde gerçekleştirilen görüşmede iki lider, Çin-ABD ilişkilerinin doğrultusunu ve dünyada barış ile istikrarı etkileyen kapsamlı ve stratejik meselelerde görüş alışverişinde bulundu.
Şi Cinping, görüşmede, dünyanın en büyük ekonomilerine sahip iki ülkenin ilişkilerinin sağlıklı doğrultuda yürütülmesine ilişkin ilkelerin yanında, başlıca anlaşmazlık konuları olan Tayvan sorunu ve teknolojik rekabet üzerinde durdu.
Tayvan sorunu
Tayvan sorununun, Çin-ABD ilişkilerinde en önemli ve hassas mesele olduğunun altını çizen Çinli başkan, Washington’dan, Tayvan konusunda Biden ile geçen yıl Endonezya’nın Bali Adası’nda yaptıkları görüşmede verilen sözlerin tutulmasını istedi. Şi Cinping, “ABD, Tayvan’ın bağımsızlığını desteklemeyeceğine dair taahhüdünü yerine getirecek somut adımlar atmalı, Tayvan’ı silahlandırmaya son vermeli ve Çin ile barışçı birleşmesini desteklemeli.” dedi.
Çin devlet başkanı, Ada ile yeniden birleşmeyi gerçekleştirmekte kararlı olduklarını, bunun engellenemeyeceğini vurguladı.
‘ABD’nin kısıtlamaları Çin’in çıkarlarına dokunuyor’
ABD’nin son dönemde çip sektöründeki ihracat kısıtlamaları, yarı iletkenler, kuantum ve yapay zeka gibi ileri teknolojilerinde yatırım kontrollerinin ve tek taraflı yaptırımların Çin’in meşru çıkarlarına zarar verdiğine işaret eden Şi Cinping, “Çin’in teknolojik gelişimini engellemek, yüksek nitelikli kalkınmayı bastırmak ve Çin halkını kalkınma hakkından mahrum bırakmaktır.” ifadesini kullandı.
‘Çin’in kalkınması dış güçlerce durdurulamaz’ iddiası
Şi Cinping, Çin’in kalkınmasının ve büyümesinin kendi iç mantığında ilerlediğini ve dış güçlerce durdurulamayacağını iddia ederek, ABD’den bu konudaki kaygılarını ciddiye almasını, tek taraflı yaptırımları kaldırarak Çin işletmelerine eşit, adil ve ayrımcı olmayan şartlar sağlayacak somut adımlar atmasını istedi.
‘Dünya ABD ve Çin’e yetecek kadar büyük’
Dünyanın yüzyıldır görülmeyen değişimlerden geçtiği bir dönemde, büyük güç rekabetinin ne Çin’in ne de ABD’nin ne de dünyanın karşı karşıya olduğu problemleri çözemeyeceğini vurgulayan Şi Cinping, “Dünya, ABD ve Çin’e yetecek kadar büyük. Bir ülkenin başarısı diğeri için fırsattır.” diye konuştu.
Şi Cinping, Çin-ABD ilişkisinin “dünyanın en önemli ikili ilişkisi olduğunun” altını çizerek, “Çin ve ABD gibi büyük ülkeler için birbirine sırtını dönmek seçenek olamaz. Bir tarafın diğerini kendi modeline göre biçimlendirmesi gerçekçi değil. Çatışma ve cepheleşme her iki taraf için de katlanılmaz sonuçlar doğuracaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
İki devletin liderleri olarak ilişkilerini sorumlu şekilde yönetilmesi konusunda kendi halkları, dünya ve tarih önünde büyük sorumluluk taşıdıklarını söyleyen Şi Cinping, “Çin-ABD ilişkilerinde iki yol var. Biri dayanışma ve işbirliği içinde küresel güvenliği ve refahı teşvik etmek, diğeri, ‘sıfır toplamlı oyun’ mantığına saplanarak düşmanlığı ve cepheleşmeyi kışkırtmak, dünyayı kargaşaya ve bölünmeye sürüklemek. Bu iki yol, insanlığın ve gezegenin geleceğine karar verecek iki farklı doğrultuya işaret ediyor.” dedi.
‘İdeoloji ihraç etmeyeceğiz’ sözü
Çin modernleşmesinin ve kalkınmasının kendi mantığı ve dinamikleri içinde geliştiğini, stratejik hedefinin Çin ulusal her cephede canlanması olduğunu vurgulayan Şi Cinping, “Çin, ne eski sömürgeciliği ve yağma yolunu izleyecek ne de güçlendikçe hegemonya arayışında olacak. İdeoloji ihraç etmeyecek, hiçbir ülkeyle ideolojik çatışmaya girmeyeceğiz. Çin, ABD’yi geçmeyi veya onun yerini almayı amaçlamıyor. ABD de Çin’i bastırma ve çevreleme planı kurmamalı.” dedi.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, iki devletin ilişkilerini karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazan-kazan işbirliği temelinde sürdürmesi gerektiğini, büyük ülkeler olarak sorumluluklarının farkında olarak insanlığın karşı karşıya olduğu sorunlara birlikte çözüm bulmaya çalışması gerektiğini sözlerine ekledi.
Askeri diyalog yeniden kurulacak
2022 yılında, dönemin Temsilciler Meclisi Başkanı demokrat Nancy Pelosi’nin Tayvan’ı ziyaretinin ardından iki devletin kesilen askeri diyaloğu yeniden kurulacak.
Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Savunma Politikası Eşgüdüm Görüşmeleri ile Askeri Deniz İstişare Anlaşması Görüşmeleri’nin yeniden başlatılması konusunda mutabakata vardı.
İki devletin orduları arasında üst düzey iletişimin eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde sürdürüleceği, diyalog mekanizmaları dışında, cephe komutanları arasında telefon görüşmelerinin de yapılacağı kaydedildi.
Pelosi niye Tayvan’a gitmişti?
Çin’in, ABD’den Tayvan’a yapılacak ziyareti savaş sebebi sayarım iddiası üzerine, ABD’li demokrat Nancy Pelosi’nin Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Tayvan’a yaptığı ziyaret, Ada’yı topraklarının parçası olarak gören Çin’in tepkisini çekmişti. Çinliler, askeri alanda, Çin ile ABD arasındaki Savunma Politikası Eşgüdüm Görüşmeleri ve Askeri Deniz İstişare Anlaşması Görüşmeleri ve Cephe Komutanları Görüşmeleri’nin iptal edildiğini bildirmişti.
Çin, ayrıca yasa dışı göç, adli yardım, sınır ötesi suçlar, uyuşturucu ile mücadele işbirliği mekanizmalarının ve iklim değişikliği görüşmelerinin olduğu farklı alanlardaki 5 diyalog mekanizmasını da askıya almıştı.
Görüşme sonrası basın toplantısı
Joe Biden, Şi Cinping ile San Francisco’da düzenlenen Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi kapsamında gerçekleştirdiği yüz yüze görüşmenin ardından basına açıklamalarda bulundu.
Joe Biden, “Çin ile önemli ilerlemeler kaydettiğimize inanıyorum. ABD ile Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) arasında, uzun yıllar beklemede kaldıktan sonra, narkotikle mücadelede yeniden işbirliğine başladığımızı duyurmaktan memnuniyet duyuyorum.” ifadesini kullandı.
Joe Biden fentanilin, 18-49 arası Amerikalıların ölüm sebepleri arasında ilk sırada bulunduğunu vurgulayarak, “Dolayısıyla bugün bu yeni anlayışla, prekürsor kimyasalların ve hapların Çin’den Batı Yarımküre’ye akışını önemli ölçüde azaltmak için harekete geçiyoruz. Bu, hayat kurtaracak ve Başkan Şi’nin bu konudaki kararlılığını takdir ediyorum.” diye konuştu.
Joe Biden, Çin ile askeri alanda da “açık, net ve doğrudan iletişime geri döndüklerini” belirtirken, bu gelişmenin “kritik bir önem taşıdığına” vurgu yaptı.
Joe Biden, ABD ve Çin’in “yapay zekayla ilgili risk ve güvenlik konularını tartışmak için” uzmanlarını bir araya getireceğini belirtti.
Joe Biden, Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile görüşmesinde, Rusya-Ukrayna savaşı, Gazze’de yaşanan gelişmeler dahil olmak üzere bir dizi küresel mesele hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Joe Biden, Şi ile görüşmesinde, Tayvan Boğazı’nda barışın devamlılığının önemini vurguladığını aktarırken, bölge ticaretinde Amerikan işletmelerini ve işçilerini dezavantajlı konuma düşüren durumlara karşı olduklarını ifade etti.
Joe Biden, “Bugün attığımız olumlu adımları memnuniyetle karşılıyorum” dedi, Çin ile “üst düzey diplomasiyi korumaya ve sürdürmeye” devam edeceklerini söyledi.
Joe Biden, Şi ile iletişim hatlarını açık tutmak için karşılıklı telefon aramalarına doğrudan cevap verme konusunda da anlaştıklarını kaydetti.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *