Filistin direnişi Gazze içinde kendilerine göre kara operasyonu yapan işgal güçlerinin askeri araçlarını hiç beklemedikleri yerlerde pusuya düşürerek sıfır noktadan hedef almaya ve imha etmeye devam ediyor. Bu arada Gazze bölgesinden işgalcilerin kullandığı hedeflere yönelik füze saldırıları da devam ediyor.
Kassam Tugayları, mücahitlerinin işgalcilerden bir piyade birliğini Cuhru’d-Dik bölgesinde pusuya düşürdüğünü, üzerlerine omuz füzeleri attıklarını ve kendilerini sıfır noktadan hedef almak suretiyle tamamen etkisiz hale getirdiklerini bildirdi.
Kassam Tugayları bugün (9 Kasım Perşembe) sabah yaptığı açıklamada Eş-Şati Mülteci Kampı çevresinde siyonistlere ait üç askeri aracı ve bir buldozeri El-Yasin 105 füzeleriyle vurduğunu bildirdi. Daha önce yaptığı bir açıklamada da Et-Tevam bölgesinde siyonistlerin bir tanklarını El-Yasin 105 füzesiyle vurduğunu bildirmişti.
İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı durumundaki Kudüs Tugayları da işgal altındaki Asdud şehrine füze saldırıları düzenlediğini, ayrıca Gazze şehrindeki Ensar Sitesi’nin batısında toplanan işgalci araçlarını havan toplarıyla vurduğunu bildirdi.
Hamas’ın askeri kanadı durumundaki İzzettin Kassam Tugayları, işgal güçlerinin 27 Ekim tarihinde karadan sızma operasyonları başlatmalarından bu yana işgalcilere ait 141 tank ve askeri aracı imha ettiğini açıkladı.
İşgal rejimi de 7 Ekim’de başlatılan Aksa Tufanı’nın başlangıcından şimdiye kadar asker, subay ve yerleşimcilerden 1600 kişinin öldürüldüğünü 7262 kişinin de yaralandığını resmen itiraf etti. Ancak işgal ordusunun askeri kayıplarını büyük ölçüde gizlediği dolayısıyla askeri kayıplarının resmi açıklamalarda verilenlerden çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Askerlerden öldürülenler arasında general ve albay düzeyinde üst düzey komutanlar da bulunuyor. İşgalcilerden en az 242 kişi de Filistinli direnişçilerin elinde esir durumda.
Kassam Tugayları, işgalcilerin Gazze’ye sızan 9 tanklarını imha ettiğini açıkladı
İslami Direniş Hareketi (Hamas)’ın askeri kanadı durumundaki İzzettin Kassam Tugayları, 8 Kasım’da yaptığı açıklamada, farklı açılardan Gazze’ye sızmaya çalışan işgal güçlerine ait 9 tankı daha imha ettiklerini, bunun yanı sıra işgal hedeflerine birçok yerde yoğun füze saldırıları gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Kassam Tugayları işgalcilerin kuzeyden sızmaya çalıştıkları önemli ve stratejik bir nokta olan Et-Tevam Kavşağı’nın kuzeyinde son olarak iki tankı El-Yasin 105 füzeleriyle tahrip ettiklerini, bunun ardından üçüncü bir tankın da Et-Tevam Kavşağı’nda yine El-Yasin 105 füzesiyle imha edildiğini ifade etti.
Kassam Tugayları, Et-Tevam Kavşağı’nda ayrıca bir işgalci askeri pusuya düşürerek doğrudan üzerine ateş etmek suretiyle etkisiz hale getirdiklerini bildirdi.
Kassam Tugayları açıklamasında, 8 Kasım Çarşamba günü sabah saatlerinde, Gazze Şeridi’nin Beytu Lahiya’nın kuzeybatı kesiminde yer alan Es-Selatin mıntıkasında bir tanka El-Yasin 105 füzesi attıklarını ve tankın alev aldığını gözlemlediklerini belirtti.
Kassam Tugayları’nın resmi sözcüsü Ebu Ubeyde dün akşam yaptığı açıklamada da işgalcilere ait 15 askeri aracı Eş-Şati Mülteci Kampı’na yakın bölgelerde ve Beytu Hanun’da kısmen veya tamamen imha ettiklerini duyurmuştu.
Reşak: Yeryüzünün tüm güçleri bir araya gelse halkımıza şartlar ve vesayet dayatamaz
Son dönemde İsrail işgal rejiminin ve onun arkasında duran ABD’nin Gazze’nin yönetimiyle ilgili kendilerince bir takım hayaller kurmaları ve senaryolar üretmeleri hakkında açıklamada bulunan İslami Direniş Hareketi (Hamas) Siyasi Birim üyesi İzzet Er-Reşak, yeryüzünün tüm güçlerinin bir araya gelmesi halinde bile Gazze’de, vatanın içinde ve dışında tüm alanlarda onuruyla dik duran Filistin halkına şartlarını ve vesayetini dayatamayacağını dile getirdi.
Reşak yaptığı açıklamasında Filistin halkının toprağının sahibi olarak kalacağını ve egemenliğin ona ait olacağını, gasp edilmiş tüm meşru haklarını geri almak için sürdürdüğü mücadelesinden de asla geri adım atmayacağını vurguladı. Topraklarını işgal eden, haklarını gasp eden siyonist işgalcilere karşı mümkün olan bütün yollarla mücadele etmenin de onun en meşru haklarından biri olduğunu, kimsenin onu bu hakkını kullanmaktan alıkoyamayacağını ifade etti.
Reşak, ABD Dışişleri Bakanının son zamanlarda gerçekleştirdiği tüm ziyaretlerinde ve son olarak da Japonya’da siyonist katillerin insanları yanıltmak amacıyla uydurduğu yalanları ve son derece saçma senaryoları tekrar edip durduğunu, bunun bir ahmaklıktan başka bir şey olmadığını, bu kişinin kendi ülkesinin Dışişleri Bakanı vasfıyla değil de siyonist katilin sözcüsü gibi konuştuğunu, bu çerçevede savaş sonrasında Gazze halkına bir yönetim dayatma gibi birtakım senaryoları gündeme getirdiğini hatırlattı.
Reşak açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Siyonist işgalcinin bu derece yalancı ve sahtekar olduğunun görülmesinden, onun bütün dünyayı kandırmaya çalıştığının iyice gün yüzüne çıkmasından sonra bu bakan acaba kendisinin siyonistlerin senaryolarının taşıyıcılığını yapmakla, bu senaryoları her yerde tekrar etmekle güvenilirlik kazanacağını mı sanıyor?”
İşgalci, esir Muhammed Ez-Zilbani’nin Şuafat’taki evini havaya uçurdu
Cephede direnişçilerin karşılarına çıkmaktan korkan ve sürekli savunmasız insanlara saldırarak Filistin halkına karşı toptan savaş yürüten siyonist canavarlar bugün (8 Kasım Çarşamba) sabah işgal altındaki Kudüs’e bağlı Şuafat Mülteci Kampı’nda Filistinli esir Muhammed Ez-Zilbani’nin evini havaya uçurdu.
İşgalciler bugün sabah kalabalık bir birlikle Kudüs’ün güneyindeki Şuafat Mülteci Kampı’na baskın düzenledi ve Ez-Zilbani’nin ailesinin evini her taraftan güvenlik kuşatmasına aldılar. Daha sonra evin değişik noktalarına patlayıcı yerleştirerek patlattılar.
Ez-Zilbani ailesinin evinin havaya uçurulması esnasında işgal güçlerinden kalabalık bir birliğin de Şuafat Mülteci Kampı’nı her yönden kuşatmaya aldıkları ve halktan gelecek tepkilere engel olmak için tedbir aldıkları, ancak onların tüm engellemelerine rağmen ahalinin ciddi şekilde tepki gösterdiği ve çatışmalar çıktığı bildirildi.
İşgal yönetimi esir Muhammed Ez-Zilbani’yi Şubat 2023’te bir işgalci askerin ölmesine neden olan bıçaklı eylemden sorumlu tutuyor. İşgal mahkemesinin bir Filistinliyi işgal güçlerinde can kaybına neden olan bir eylemden sorumlu tuttuğu zaman işgal rejiminin güvenlik güçleri de onun veya ailesinin evini havaya uçuruyor. Ama işgal rejiminin bu vahşi cezalandırma tarzı Filistin halkının siyonist işgal karşısındaki direnişini geri adım atmaya zorlayamıyor ve Filistinliler siyonist katilleri işgal edilmiş topraklarından çıkarmak için bütün bedelleri ve fedakarlıkları göze alarak mücadelelerini sürdürüyorlar.
(Filistin Enformasyon Merkezi)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *